kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Mayıs 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Cuma Sabah 
ATİLLA DORSAY

Elveda, sinemamızın son yapımcısı

Kadri Yurdatap, Kızgın Toprak, Tövbe, Züğürt Ağa, Kaçıklık Diploması ve Hiçbiryerde gibi unutulmaz yapımlara imzasını attı. Geçtiğimiz hafta aramızdan ayrılan yapımcı, Türk sinemasına en çok emek verenlerden biriydi.
Sevgili Kadri Yurdatap da gitti. 77 yaşındaymış. "Demek ki zamanı gelmiş bir ölüm," diyebilirsiniz. Ama onu tanıyanlar yaşını akıllarına bile getirmezler, hatta o yaşta olduğuna kesin inanmazlardı. Öylesine genç, hatta çocuk kalmış bir adamdı; öylesine dinamik, neşeli ve üretkendi. Kadri Yurdatap, en çok yapımcı olarak bilinirdi. Öyleydi de: 1960'lardan 2000'li yıllara dek, 40 yıl boyunca 60'ı aşkın film yaptı, birçok yönetmene ilk şanslarını verdi. Her dönemde etkin olmayı başardı. Onun bize kazandırdığı filmler arasında Kızgın Toprak'tan Canavar Cafer'e, Tövbe'den Haram'a, Züğürt Ağa'dan Benim Sinemalarım'a, Kaçıklık Diploması'ndan Hiçbiryerde'ye kadar öylesine çeşitli ve unutulmaz yapımlar vardır ki... Sinemamızda klasik anlamdaki son yapımcıydı; bir projeyi ilk aşamasından izleyerek sonuna dek yürüten, parayı koyan, filmin yönetmen kadar sahibi ve sorumlusu olan... Klasik Yeşilçam'dan gelmesine karşın en yenilikçi filmlere de destek olmuş, sanatsal çabaları desteklemiş, gençlere kulak vermişti.

BİR DOST
Ve benim çok sevdiğim bir dostumdu. 1975 yılında Fatma Girik'le birlikte Kızgın Toprak filmi için geldiği Moskova şenliğinde ben de vardım. İlk dostluğumuz orada, gurbette pekişti. Sonraları o kadar çok birlikte olduk ki... Yıllarca yürüttüğü yapımcılar birliği SESAM'ın başkanı olarak Türk standını kurduğu Cannes'da kim bilir kaç kez... Ayrıca, danışma kurulunda olduğu İKSV'nin festival toplantılarında, çeşitli sinema kurullarında, jürilerde, galalarda... Birkaç yıl önce ona bir SİYAD Onur Ödülü vermiştik. Ölümünü duyunca şok geçirdim, bulunduğum Balıkesir'den palas pandıras gelip cenazesine katılmak, sevgili Şadiye Hanım'a ve iki yetişkin oğluna başsağlığı dileme fırsatını buldum. Bu 'Son Mohikan'a Allah'tan rahmet diliyorum.