Zihinlere takılan bazı soruları cevaplandırmak istiyorum:
1) Tayyip Erdoğan, partisinin kapatılacağına inanıyor mu? - Buna dair kesin bir inancı yok. Kapatılmama ihtimalini de, bence küçümsenmeyecek bir alternatif olarak görüyor.
2) AK Parti'nin kapatılmaması ihtimali mevcut mu? - İlk başta % 100 kapatılır diye düşünüyordum. AK Parti, savunmasını, ek süre talep bile etmeden verince,
gerginliğin düştüğü bir ortamda ceza,
Hazine yardımının kesilmesi ile de sınırlı kalabilir kanaatindeyim. a)
Avrupa Birliği'nin baskısı, b) AK Parti'nin, Güneydoğu ve Doğu'da geniş halk kitlelerini temsil etmesinin
ülke bütünlüğü açısından önemi, c) Kapatma halinde,
ekonomide meydana gelecek dalgalanmalar, hâkimleri daha ılımlı bir karar almaya doğru yönlendirebilir.
3) AK Parti kapatılmayacaksa, bu dava açılır mıydı? - Davanın ana sebebi, başörtüsünün üniversitede serbest bırakılmasıdır. Anayasa Mahkemesi,
başörtüsü yasağının muhafızı olduğunu gösteren bir karar alır, yaralı durumdaki AK Parti'nin de sesi çıkmazsa, zaten hedefe ulaşılmış sayılmaz mı?
4) AK Parti böyle bir yenilgiyi kabul eder mi? - Etmez; Türkiye'yi demokratikleşme ve normalleştirme çabalarından vazgeçmez. Dava süreci sona erer ermez, 22 Temmuz sonrasında atması gerekip de atmadığı adımları mutlaka atar, kapsamlı bir anayasa değişikliğini gündeme getirir.
5) Bunu bile bile, Anayasa Mahkemesi neden AK Parti'yi kapatmasın? Parti faaliyetini sürdürdükçe, "Bugün engellediğimiz amaca doğru yol almaya devam edecektir"
diye düşünmez mi hâkimler? - Düşünür; zaten Anayasa Mahkemesi kapatacaksa, bu sebebten kapatır. Ama, şu gerçek var ki,
hukuki zorlamalar sandıkta tecelli eden
halkın iradesini yenemiyor. Aksine, siyaseten ömrü tükenmiş olanlara bile
"hayat öpücüğü" gibi geliyor.
Yayın tarihi: 15 Mayıs 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/15//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.