Ferhat, sen Kanarya'na çok iyi bak!

Ferhat Göçer çok ilginç bir yıl geçirdi. Öncelikle hiç kuşkusuz geçen yılın en iyi albümlerinden birine imza attı. 'Cennet' ile yeri göğü inletti. Konserden konsere koştu ve ülkemizin 'En İyi Erkek Şarkıcıları'ndan biri olma yolundaki iddiasını iyice pekiştirdi. Şimdi birçok insan yeni gelecek olan albümü (Çok Sevdik İkimizi) ciddi bir kitle tarafından heyecanla bekleniyor. Ancak yaşam çok da pembe olmadı Göçer için... Önce ödül kazanmak için kendi CD'lerini kendisinin satın aldığı haberleri ile sarsıldı. Sonra eşinin "2 milyon doları var ama kızına bakmıyor" iddiaları ile kötü günler geçirdi. Hatta bu konular ile ilgili onu en çok eleştirenlerin başında ben de vardım.

GÜNAH ÇIKARDI
Geçen perşembe günü ise Esin Övet arkadaşımızın GÜNAYDIN'da Ferhat Göçer ile yaptığı ilginç bir röportaj vardı. Ferhat bu röportajda adeta günah çıkardı. Eski eşinin, estetik olmadan önceki fotoğraflarını Facebook'a koymasından tutun da Kayahan ile girdiği polemiğe kadar her şeye cevap verdi. Bir anlamda günah çıkarmaydı aslında bu röportaj... Tabii benim için en ilginç olanı, meslektaşımız Ömür Gedik ile ilgili açıklamalarıydı. Ömür'den, 'Küçük kanaryam o benim' diye bahsediyordu. Ve ekliyordu "Seviyor ve seviliyorum" diye...

KANARYAYI BOĞMASIN!
Görünüşe göre Ferhat Göçer çok şanslı ve güçlü bir adam... Başına bunca şey geldikten sonra yeniden sevebilmesi ve ayakta kalabilmiş olması büyük bir şans... Hele de Ömür Gedik gibi düzgün, akıllı, entelektüel ve en önemlisi iyi bir insanla yolunun kesişmiş olması, yeni albümünde Sezen Aksu'dan beste almasından ve bunca para harcamasına karşın 'ticari kaygılarım yok' diye açıklama yapmasından çok daha önemli ve hayati! Ferhat Göçer'in aklını başına toplayıp, Ömür'ün üzerine titremesi ve çölde vaha olan bu ilişkinin hakkını vermesi gerekir. Geçmişindeki sıkıntıları ve hataları bu ilişkisine taşımaması ve narin kanaryayı boğmaması temennimdir. Ferhat'a Murathan Mungan'ın çok sevdiğim 'Yalnız Bir Opera' şiirini hediye ediyorum. Tekrar ve tekrar okuması dileğiyle... Ben ilk dörtlüğü yazdım, o zaten gerisini biliyordur... Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda/ Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim/ Oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim/ Ben sende bütün aşklarımı temize çektim...