kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Özben Önal Yüksel'in küçük kızı Lal, şimdiden makyaj malzemelerini kullanmaya başlamış. Damla ise huzurlu ve sakin bir genç kız.

Anneliğim üzerine yapılan eleştiriyi kabul etmem

Özben Önal Yüksel - Dedeman Holding Yönetim Kurulu Üyesi..
- İlk çocuğunuzu 22 yaşında, ikincisini 32 yaşında doğurmuşsunuz. Hangisi daha kolaydı?
- Damla, 13 yaşında. Lal üç oldu. İkincisi daha kolay gibi... Aslında bir tane daha düşünüyoruz. Çağdaş, erkek çocuk istiyor. Ben yine kız çocuğu istiyorum. Çok alıştım kızlara, çok eğleniyorum. İşin doğrusu, anne olmak gerçekten zor. Büyük sorumluluk istiyor. Çağdaş'la evlenirken beş çocuk yapacağıma söz vermiştim. Şimdi biraz gözüm korkuyor. Çünkü çok panikliyorum ben. Takıntılarım hiç yok, öyle batıl inançlarım falan yoktur. Ama mesela anne olduktan sonra, arabada giderken aklınızdan garip düşünceler geçirmeye başlıyorsunuz. Kaza yaparlar mı, filan gibi. İlk hamilelik dönemimde de kabuslar görürdüm. Doğumdan sonra da çok gördüm. İlk zamanlar hasta olduklarında çabuk moraliniz bozuluyor, üzülüyorsunuz, çocuk büyüdükçe siz de büyüyorsunuz. Lal şimdi okulda düşüyor, birazcık kolu bacağı morarıyor, çiziliyor. Böyle düşüp kalkması biraz hoşuma bile gidiyor artık. Öyle el bebek gül bebek büyütmek istemiyorum. Görüntüleri prenses gibi, ruhları da öyle ama çok ağlayan, mızmız çocuklar değil ikisi de...

- Disiplini kim uyguluyor?
- Çağdaş bu konuda çok daha iyi ve o uyguluyor. Ben disiplin konusunda kötüyüm. Her türlü kuralları koyuyorum evde, cezaları da koyuyorum, 'Bu böyle olmazsa böyle olur, şöyle olmazsa şöyle olur,' gibi ama olmadığında gelip "Anneciğim," diye sarıldıklarında her şey bitiyor.

- Evdeki en büyük sorun nedir?
- Damla'dan yana Allah'a şükür hiçbir sorunumuz yok. Bebekken de öyleydi. Çok sakin bir çocuktu. Lal, biraz yaramaz, erkek çocuğu gibi. Düz duvara tırmananlardan. Makyaj malzemelerinde problem yaşıyoruz. Şimdiden bütün makyaj malzemelerimi kullanmaya başladı. Elinde devamlı rujlarla dolaşıyor. Bir gün, dudakları şişiren ilaçlı rujlar var, onlardan sürmüş. Dudakları şişti ve yandı. Şimdi bunun ne olduğunu biliyor artık. İlaçlı ruj dediğim zaman hemen elinden bırakıyor.

- Evde bir yardımcınız var mı?
- Dadımız var. İlk, hemşirelerle başladık. Sonra yabancı bir dadı önerildi. İkinci bir dil öğrensin diye. Şimdi dadısı İngilizce öğretiyor. Belki seneye haftada birkaç gün Fransızca öğreten bir abla olur, Fransızca öğrenir. Bu konularda çok da mükemmeliyetçi bir anne değilim. Ama şimdi işe girdiğinizde sadece İngilizce bildiğiniz zaman "Yeterli değil," diyorlar. Ancak iki-üç dil bildiğiniz zaman bir yerlere gelebiliyorsunuz. Bu yüzden istiyorum.

- Hangi okuldasın Damla?
- Damla Yüksel:
Ayazağa Işık.

- Annenle aran nasıl?
- D.Y: İyi.

- 'Şöyle olsa daha iyi olur,' dediğin bir şey var mı?
- D.Y: Yok.

- Anneniz nasıldı sizi büyütürken? Siz kızlarınıza annenizden farklı olarak nasıl davranıyorsunuz?
- Damla doğdu, üç yaşına geldi. Anneme telefon açtım, "Anneciğim çok özür dilerim sana çektirdiğim işkenceler için," dedim. Hep derler ya, "Anne olunca anlarsın," diye, çok saçma gelirdi bana bu laf. Çok doğru olduğunu anne olunca anladım.

- Üçüncü ne zaman geliyor?
- Evet üçüncüyü de yapacağım. Ondan sonra Çağdaş'a senet imzalatacağım, dördüncüyü istemeyeceğine dair.

- Damla, kardeşinle ilgileniyor musun?
- D.Y: Evet ama bazen bana çok ters davranıyor, vuruyor, bağırıyor bana. - Lal paylaşmayı fazla sevmiyor. Yani mesela ben Damla'yı Çağdaş'la paylaşamam. Kimseyle paylaşamam çocuklarımı. 24 saat benimle olsunlar istiyorum. Eleştiriyi çok fazla kabul etmiyorum, özellikle annelik konusunda.