Karanlık ve sağlıksız... Ama kendini izletiyor

Sonda söylenecek olanı hemen baştan söyleyelim: Münferit yalnızca Türk sinemasında değil, dünya sinemasında bile yapılagelmiş en karanlık, sağlıksız, antipatik filmlerden biri. Ama bu tek başına kötü olması demek değil elbette. Alfred Hitchcock'un da hangi filmine 'sağlıklı' denebilir ki? Ancak bu, bir Hitchcock filminin yanından da pek geçmiyor. Daha ötesi, öylesine sert sahneler, şoke edici durumlar ve yakası açılmadık küfürler içeriyor ki, meraklısıysanız sinemalarda görün. Çünkü hiçbir TV kanalına gelemez! Ayrıca bence 13 yaş sınırı yetmez, film en azından 17 yaş sınırıyla oynamalıydı. Özetle, küçük bir sahil kasabasına atanan hanım öğretmen Aylin, kocası ve küçük kızı burda adeta cehennemle karşılaşırlar. Bir tür telefon sapığı Aylin'e musallat olur ve sayısız kasabalı kadın gibi, onu da hain emellerine alet etmeyi başarır. Çünkü tüm o kadınlar gibi, Aylin öğretmenin de herkesten sakladığı bir sırrı vardır: Kocası Hasan bir süre önce otomobiliyle iki küçük çocuğu ezmiş, kaçıp gitmiş ve onların ölümüne neden olmuştur. Teselliyi alkolde arayan Hasan'a karşın Aylin, elinden geldiği kadar sapığa (Bekir) karşı çıkmaya çabalar. Ama bu hiç de kolay olmayacaktır. Hemen söyleyeyim: Film her şeye karşın kendisini baştan sona izletiyor. Hem de belli bir merakla... Ancak sinemadan tam bir tatmin duygusuyla ayrılmayı beklemeyin. Öncelikle, dediğim gibi, aşırı bir şiddet ve yer yer tartışmalı bir cinsellik kullanımı, rahatsız edici boyutlara ulaşıyor. Sinemasal açıdan eksik gibi duran sahneler var: Baştaki ve sondaki araba kazaları, herhalde bütçe sorunlarından, doğrudürüst çekilememiş. Ayrıca dramatik akış da inandırıcı değil. O küçücük çevrede böylesine olayların kimsenin ruhu duymadan cereyan etmesi kadar, yapay biçimde katılan 'derin devlet' imâsı da ikna etmiyor. Geriye her şeye karşın cüretkâr bir hikâye, enerjik bir sinema ve başta sinemamızın belki en kötü, en iğrenç karakteri olmaya aday Bekir rolüyle Ali Erkazan ve İdil Fırat olmak üzere, oyunculuklar kalıyor. Bir de diyaloglar, çünkü o kaba sözler öyle kişilerce ediliyor ki, o insanlar ancak böyle konuşurdu diyorsunuz. Ki aynı diyaloglar ayrıca yer yer acı bir mizah, hatta bir felsefe bile içeriyor; bulanık sudaki balık muhabbetinde olduğu gibi... Münferit'in görülmesi cesaret isteyen çok özel bir film olduğunu herhalde anladınız!

MÜNFERİT * *
Yönetim ve senaryo: Dersu Yavuz Altun/ Görüntü: İlker Berke/ Müzik: Tolga Burkay/ Oyuncular: Ali Erkazan, İdil Fırat, Mahir İpek, Serhat Nalbantoğlu, Muhammed Uzuner, Ercan Demirel/ Yeniden Film yapımı.