Kimi var; tatlı diliyle yılanı deliğinden çıkarır... Kimi var; bıçağı kınından çekip çıkarır... Kimi var; sevdiğini çileden çıkarır... Kimi var; şeytan olup adamı dinden imandan çıkarır... Kimi 'hıyar!' da var; şimdi olduğu gibi okuyucuyu baştan çıkarır... Siz okuyucuların da yukarıdaki beşlikten anlayacağı gibi, bugünkü yazımızda hepimiz baştan çıkacağız. Aslına bakarsanız baştan çıkan zaten çıkmış da, biz yine de 'baştan neden çıkarız' sorusuna cevap arayacağız. İlk önce sıralı sorularımızla konumuza bir giriş yapalım. Bir ilişkide baştan çıkaran kimdir? Baştan çıkarılan kimdir? Kim kimi niçin, nasıl ve ne zaman baştan çıkarır? Bir de şöyle bir durum var: Belki de herkes hem baştan çıkarmakta hem de baştan çıkarılmakta! Ama şöyle de bir durum daha var: Baştan çıksan da, çıkarılsan da aslında 'kader çemberi!'nin dışına çıkıyorsun. Çünkü aşkın ortaya çıkarılması için baştan çıkarılmaya ve çıkmaya gereksinim var. Bunun için de temel bir öge var. O da şu: "Salınmazsan, çınlamazsın!"
KİM SALINIR?
Şuna adım gibi eminim ki; fiziksel olarak imkansız olmadığı sürece, hiçbir ilişki oyunu kendi tabiatına aykırı değildir! Bu ilişki oyununun ev sahibesi de 'ana kraliçe!'dir. Ana kraliçe dediğin kadın, ilişkinin ta başında salınacak ki, erkeğin aşka susamış yüreği kadına 'salıncak!' olsun. Peki, bir ilişkinin başında kadın değil de, erkek salınırsa ne olacak? O zaman da kadın erkeğe bakıp şöyle söylenecek: "Bir kız gibi salına salına gelirsin/Salınmakla da pek iyi edersin/Ama gel gör ki benim gönlüm/Salıncak değil ki üstünde tepinesin!" Kadının salınan erkeğe karşı bu 'manidar!' sözlerinden sonra erkek şu gerçeği öğrenir: "Bir ilişkinin başında salınmak kadına yakışır!"
GÖSTER AMA VERME!
Kim ne derse desin, bir ilişkide baştan çıkaran kadın, baştan çıkansa erkek olmalı. Neden mi? Çünkü erkek milletinin şöyle bir özelliği var: "Kadın peşinde koşmaktan harap düşmedikleri müddetçe, koşmadan elde ettikleri kadının kıymetini bilmezler!" Şimdi benim bu yazdıklarıma inanmayan yeni yetme ve feminist kızlar varsa, onlara diyeceğim şudur: "Gidin ablanıza ya da annenize şu soruyu sorun: Erkeğin gözünde nasıl bir kadın makbuldür?" Onlar da size diyecek ki: "Bir kadının gösterip de vermeyeni makbuldür!" Kıssadan hisse: Bir şeyi iki kez yapmaya çalışmayın. Hem baştan çıkarılan bir kadın, hem de baştan çıkaran kadın olmayın. Sırtüstü uzanıp işin keyfini çıkarın.
Yayın tarihi: 8 Mayıs 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/08/gny/haber,6F8FAAB06F0A46E19161A5B9833624E9.html
Tüm hakları saklıdır.