Ben evli kadınların 'libido!' sunun düşük olduğunu iddia ediyorum. Ha! Şu gerçeği de çok iyi biliyorum. Bazı kadın okuyucularım şimdi bana kızıp, kendi kendilerine şöyle söylenecekler: "İbiği düşük kocalarımız yüzünden libidomuz düşük!" Ben de o zaman kadınlara şu öneriyi getirip diyeceğim ki; "Gelin libidonun tanımıyla tartışmamıza başlayalım. Sonra da birbirimizi taşlayıp, bir güzel haşlayalım!" Peki öyleyse, libido nedir? Libidonun iki tür tanımı var; Birinci tanım akademisyenlere ait. İkinci tanım ise anti-akademisyen birisi olan bana ait!
İYİ KIZ AYAKLARI! Akademisyenler libidoyu şöyle tanımlar: "Libido, kişinin cinsel isteğidir!" Anti-akademiysen olan bendenize göre ise; "Libido, içimizi kemiren bir orospudur! Ve bu orospudan bir parça cinsel arzu eksildiğinde bizi sekse küstürür!" Bu iki farklı tanımdan yola çıkarak size şu soruyu sormak istiyorum: "Evli kadınların libidosu acaba neden düşüktür?" Bence evli kadınlar cinselliklerinin ve tutkularının tümünü değil ancak bir kısmını dışa yansıtıyorlar. Kocalarına karşı yatakta 'iyi kız!' rolüne soyunuyorlar. Halbuki erkekler eşlerinin iyi kız olmalarını değil, onlardan yatakta 'bir fahişesin fiziksel hazzını!' istiyorlar. Bu fiziksel hazzı bulamayan erkekler ise eşlerine karşı tepkilerini şöyle dile getiriyorlar: "Eşim birlikte geçirdiğimiz bunca yıla rağmen farklı pozisyonlar, teknikler ya da mekan değişikliğine inatla karşı çıkıyordu."
FARKLILIKTAN KASIT NE? Peki erkeğin farklılıktan kast ettiği şey ne? Bence erkekler de artık 'tekdüze sevişme!' şeklinden sıkıldılar. Eşlerinden kendilerini baştan çıkaracak 'görsel bir şölen!' istiyorlar. Cinsel dürtülerini kamçılayan kıyafetler görmenin hasretiyle yanıp tutuşuyorlar. Aslında erkekler içten içe şunu demek istiyorlar: "Ey karıcığım! Evde iyi bir eşle, yatakta seksi bir eş olmak birbirinden farklı şeylerdir!" Bu sebepledir ki cinsel yaşamda 'kadının teşviki!' ve 'işbirliği!' yeterli değil bence. Erkek kadından bu işbirliğini göremeyince libidosunu düşürüp, kadına 'soğuk nevale!' muamelesi çekiyor. Libidosu düşük kadın da erkeğin bu tavrı karşısında çıldırıp, şöyle haykırıyor: "İbiği düşük kocam yüzünden kadınlığımı unuttum!" SONUÇ: Eğer benim bu yazdıklarımı saçma sapan bulan kadınlar varsa, o çokbilmiş kadınlara şu soruyu sorarak yazımı noktalıyorum: "Her aldatma ve boşanma olayının temelinde
(ekonomik krizler hariç) cinsel doyumsuzluk yatmıyor mu?"
Yayın tarihi: 27 Nisan 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/27/gny/haber,C7F999217A9D46608678C0F374E2FF8D.html
Tüm hakları saklıdır.