Geçenlerde doğumu neyin, nasıl başlattığını araştırırken ilginç bilgilerle karşılaştım. Doğumu neyin başlattığı bilinmiyor ama zamanlamayı belirleyen plasentaymış. İlginçtir, plasenta hem bir hormon üreterek (koryonik gonadotrofin) gebeliği başlatıyor hem de gebeliğin sonuna doğru uyarıcı bir hormon olan CRH'yi en yüksek seviyeye çıkararak gebeliği sonlandırcak doğumu... CRH'nin yükselmesiyle östrojen, oksitosin ve prostaglandin adı verilen hormonlarımız da en yüksek seviyeye ulaşıyor ve kasılmalar başlıyor... Kısaca salgıladığımız tüm hormonlar o kadar önemli ki, hepsinin hayati görevleri var. Örneğin herkesin ilgisini çekeceğini düşündüğüm bir başka bilgi de rahim kasılmalarını başlatan hormonlardan oksitosin'in, aynı zamanda süt vermenizi ve doğum sancılarınızı unutmanızı sağlaması. Annenin bebeğin sesini duyması ve onu görmesiyle sinirler tarafından uyarılan bu hormon, bir saat önce çektiğiniz tüm acıları da yavaş yavaş unutmanızı ve bebeğinize iyice bağlanmanızı sağlıyor. Emziren annelerde yapılan bir araştırma, daha çok oksitosin salgıladıklarından bu kadınların diğer annelere göre çok daha stressiz, endişesiz ve sakin olduklarını göstermiş. Demek çiçeği burnunda annelere bile "Doğumun nasıldı, çok sancı çektin mi?" diye sorduğunuzda boşuna, "Valla sancı kısmını pek hatırlamıyorum. Hem öyle güzel bir duygu ki şimdi olsa, yine doğrurum," demiyor... Acıyı veren, unutturmasını da biliyor, bu gerçekten muhteşem!
Yayın tarihi: 3 Mayıs 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/03/ct/haber,0B449CD07300449FA7AF480E064A26C5.html
Tüm hakları saklıdır.