Bizim de artık trend konferansımız var!

'Trend' kelimesi çoğu zaman 'moda' ile eş anlamlı sanılıyor. Sıfat olarak kullanıldığına bile şahit oluyorum; "Çok trend bir mekân," gibi mesela. Oysa trend sözcüğü, İngilizce 'to turn'den (dönmek) geliyor. Şimdiye kadar daha çok istatistik, ekonomi gibi dallarda karşımıza çıkan sözcük, eğilim anlamında kullanılıyor. Modayla iç içe geçmesi ise 90'lı yıllarda başlıyor. O gün bugündür podyumlarda görülen her renk, her kesim 'trend' sayılıyor. Trend sosyologları ise bu sözcüğü 'değişim süreci' olarak nitelendiriyor: "İnsanların beklentilerinin ve davranış stillerinin gelişimine paralel olarak gelecekte ortaya çıkacak değişimler." Bu öngörüler özellikle reklam, pazarlama, iletişim gibi sektörler için son derece önemli. Ve bu nedenlerden dolayı Türkiye'de de ilk kez bir trend konferansı yapılıyor. 30 Nisan Çarşamba günü, Esma Sultan Yalısı'nda düzenlenecek Beyond İstanbul'un konuşmacıları da, alanlarının önde gelen isimleri. Konferansı düzenleyen More Business Solutions şirketinin kurucusu Dilek Doyran, Beyond'un ortaya çıkışını şöye anlatıyor: "Yenilikler ve yaratıcılık bizlere heyecan veriyor. Bu bazen yediğimiz inovatif bir ürün, kimi zaman modada yeni bir tasarım, bazen trend raporunda okuduğumuz bir haber olabiliyor. Konferansın da katılımcılar, global trend analiz firmaları ve markaların buluştuğu bir platform olmasını arzu ediyoruz."

POZİTİF OLMA TEMASI
Trend konferansları aslında Milano, Nice, Londra, San Francisco gibi şehirlerde her yıl yapılıyor. Beyond da İstanbul'u bu şehirler arasına eklemek amacında. Yılda iki kez tekrarlanacak etkinlikle, altı aylık raporlar açıklanacak. 30 Nisan'daki konferansta 2009 ve 2010 yılının global trendlerinin yanı sıra, Türkiye'ye özel bir trend sunumu da yapılacak. Ünlü trend analiz şirketi Carlin International'ın açıklayacağı 2009 yaz trendleri ise, beş ana tema altında toplanıyor. Ana unsur, 'affinity' yani 'pozitif olma' teması. Kişinin kendisiyle barışık olması anlamına gelen bu trendden, ben de daha önce bahsetmiştim. Gossip grubunun 'etine buduna dolgun' solisti Beth Ditto'nun fotoğrafıyla beraber, vücutlarımızla barışmaya başladığımızı uzun uzun anlatmıştım. Carlin'in raporunda bu pozitif halin modadan kozmetiğe, spordan mimariye etkilerini öğreneceğiz.

'YEŞİL'İN ETKİLERİ
Bir diğer trend olan 'Opus'ta geçmişe duyulan özlemin; 'nostalji trendi'nin geleceğe etkileri anlatılacak. 'Impact' ise yeni 'etik kavramı'yla beraber beklentileri değişen tüketicilerin, markalar üzerindeki yaptırımı... Ünlü süpermarket zinciri Tesco'nun, satılan tüm ürünlerinin üzerine karbon ayak izlerini yazması, 'impact'in önemli örneklerinden. Ardı arkasına organik koleksiyonlar çıkarmaya başlayan hazır giyim markaları, kürk kullanımından vazgeçen ünlü modaevleri, geri dönüşüm ve enerji tasarrufunu öncelik haline getiren teknoloji firmaları... Hepsi artık iyice yaygınlaşan 'yeşil trendi'ne ayak uydurmaya; doğa dostu tüketicilerinin gözüne girmeye çalışıyor. Bu bağlamda, alchemy de önemli bir trend. Yoğun şehir hayatı içinde doğayı canlandırmak, 'yeni lüks' olarak algılanıyor. Çim halılar, bahçeciliğin yaygınlaşması, balkonlarda yetiştirilen pembe domatesler, organik ürünler, Kemerburgaz kaçışları... Hepsi 'simya'nın örnekleri. Ve son olarak, 'trasnition' ise küresel ısınmaya karşı verilen mücadelenin yeni ekonomik fırsatlara dönüştürülmesini içeriyor. Evlerin daha ekolojik hale dönüştürülmesi için tutulan danışmanlar, bu yeni işkollarına bir örnek. Güneş, rüzgâr gibi altenatif enerji modelleri, yeni ulaşım metotları, satış noktasına ulaştırılırken karbon ayak izi ürettiği için ithal yiyeceklerden kaçınılıp lokal gıda ürünlerine dönülmesi de raporda büyük ihtimalle değinilecek yeniliklerden.