GÜLSEREN Hanım'ı hiç tanımadım. Tanışmadık, karşılaşmadık.. Ama çok sevdim. Ailemden biri kadar sevdim..
Bana sevdiren de Hakkı Ağabey oldu.
Hakkı Devrim .. Yarım asrı geçen evlilikleri boyunca Gülseren Hanım'ı öyle anlattı ki biz okurlarına, içimizden biri yaptı..
55 yıllık hayat arkadaşını kaybeden Hakkı Ağabey'in yalnızlığını da hissetmeye çalışıyorum..
Onca dost, bunca okur, bir Gülseren Hanım edebilir miyiz acaba?..
Allah kuvvet versin, dayanma gücü versin Hakkı Ağabey..
Allah,
M. Ali Aydınlar'a da dayanma gücü versin.. "Evlat acısı gibi" derler, acının büyüklüğünü anlatmak için.. Aslan gibi oğlunu kaybetti..
M. Ali Aydınlar, ülkemizde sağlık sektörünün hızla gelişmesinde baş rolü olanlardan. Tanıdığımda, yaptıklarını gördüğümde, projelerini dinlediğimde hayran kalmıştım.
Bazı yasalarımız felaket..
İnsan sağlığı kadar önemli konu var mı?.
Bu konuda yapılan muhteşem işleri sizlere anlatamıyorum. Reklam oluyormuş. Dava açılıyor, gazetem ceza görüyor..
Oysa hele son yıllarda, artık yurtdışına taşınmaya gerek bırakmayan ne hastaneler yapıldı, ne teknikler, ne doktorlar geldi ülkemize..
Duyursak fena mı olur!..
Yassah hemşerim olmaz.. Yazmayasın. Millet bilmesin, sürünsün, ölsün!..
Bu mudur Sağlık Bakanımız Recep Akdağ?.. Bu mudur?..
Ertekin'in prostat kanserini yok eden, dünyada 55, Avrupa'da 5 tane olan tekniğin şimdi İstanbul'a da getirildiğini yazmam niye suç, yerini tarif etmem niye günah, ayıp, benim Müslüman Bakanım?..
Niye Hacettepe Hastanesi'nde son yıllarda başarılan mucizeleri okurlarıma duyuramıyorum ben, söyler misiniz?.
Sonra basın felaket tellalı?..
Suç bizde mi?.
En rezil hastaneleri yazmak, ekranlara getirmek serbest..
"Burada bir harika var" dedin mi, suç, ardından ceza.. Yanıtınız var mıdır, Sayın Akdağ?..
Yayın tarihi: 29 Nisan 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/29//haber,9E2B803680364D03837A972EB4548C48.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.