CUDİ'DE operasyon ve çatışmada
"Binbaşı Ercüment Türkmen ile er Murat Doğru" şehit oldular.
Hafta boyu, operasyon bölgelerindekiler dahil, çok ama çok sayıda asker ile emeklisinden mail, sms ve sesli mesajlar aldım.
Konu, astsubayların
"bekletilen, bir türlü çıkmayan hakları" idi.
Uzman jandarmalar ile uzman çavuşlar da eklendi.
Hatta, başka sebeplerle, yüzbaşıya, binbaşıya kadar rütbelerden olanlar ile tüm kesimlerden emekliler de. Ordunun yüzde 80'inden fazlası temsil edildi.
Bunca senedir yazı yazıyorum, daha uzun zamandır ise, yazı yazanları yakından biliyorum; belli bir konuda, hep daha da büyüyen ilgi ve
"okur katılımı" açısından ciddi bir rekor bu.
Henüz daha dün
"komutandan ere kadar şehit" verebilen bir yapıda, yaşarken, onca sene maruz kalınan ayrımlar ciddi insani, vicdani, mesleki yaralar açıyor. Bunu sivil ve asker
"üsttekiler" in bilmemesi imkânsız.
Bana yazılanlar çok ciddi feryatlar, ciddi hayal kırıklıkları.
Albaylara
"erken" tazminat kararını çok çabuk çıkarabilen Meclis'te; astsubay, uzman jandarma, uzman çavuşların beklediklerinin bekletilip durması, bir adım gider gibi yaparken tornistan edilmesi, nasıl diyeyim, kırıyor.
Benim için bu sadece
"askeri" mevzu değil.
Tersane işçisi, banka çalışanı, mağazadaki satış elemanı, medya muhabirleri, mevsimlik işçiler ve minik köleler, aşırı iş yüküne maruz pilotlar veya hostesler, madende zincirlenenler... geçim ve iş yani işsizlik endişesiyle, aşırı mesailerde, baskıcı hiyerarşilerle, insani, manevi, maddi hakları çiğnenerek yaşatılan, koşturulan, ölüme sürüklenen, susturulan kim varsa, hep aynı mesele! Hep aynı
"ayaklar" ile hep benzer
"başlar" meselesi.
Yayın tarihi: 27 Nisan 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/27//haber,1694DFB9C3DD40FBA3667E50738E0AA3.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.