Mahsun Kırmızıgül'ün yönettiği 'Beyaz Melek'i izledikten sonra "Birileri sana mutlaka ön yargıyla bakacak. Hiç kafana takma. 10 numara bir iş yapmışsın. Mutlaka yurtdışından ödüller alırsın" demiştim. 'Beyaz Melek', SİYAD'da görmezden gelindi ama 41. Uluslararası Houston Film Festivali'nde 'En İyi Uluslararası Yabancı Film' seçildi. Yanılmadım yani. Mahsun, 'En İyi Film' ödülünden sonra 'En İyi Yönetmen' ödülünün anonsunda da kendi adını duyunca ağlamış. Törenden hemen sonra da kader arkadaşı Murat Tokat'ı aramış. "Beni aradığında da ağlıyordu" dedi Murat. Bu yazıyı yazarken aradım, uçaktan yeni inmişti ve çok mutluydu. 'Beyaz Melek' daha çok ödüller alır ama şimdi biraz da ileriye bakmak gerekiyor. Asıl bundan sonra yapacağı iş önemli Mahsun için. Ki o da hazır... Yılan hikayesine dönen 'New York'ta Beş Minare' projesi daha bir anlam kazanıyor şimdi. Eğer yıllar önce Sinan Çetin ile anlaşabilselerdi (ki bu anlaşmazlık ayrı bir hikayedir ve bir gün yazılır), bu film çoktan çekilmiş olacaktı. Ama olmadı ve proje de Mahsun'un elinde kaldı. Çekimler için Amerika'ya uçmadan birkaç saat önce bunu iptal etmek zorunda kaldığında çok üzülmüştü belki de Mahsun... Ama her işte bir hayır vardır diye boşuna söylenmemiş.
Yayın tarihi: 22 Nisan 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/22/gny/haber,E335BEB1EB8243F392A4F73271B57B18.html
Tüm hakları saklıdır.