Pembe Köşk'te yerin altına galeri

İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, Pembe Köşk'ü, yarın ziyaretçilere açacaklarını, ancak eşyaları çok sıkışık sergiledikleri için, evin tamamını müzeye dönüştürmeyi ve bahçede yerin altına galeri açmayı istediklerini söyledi.

Toker, köşkün acil restorasyona ihtiyacı olduğunu da belirterek, ''Yemek odasına çok kalabalık geldiği zaman çökmeye başlıyor. Pembe Köşk'ün
baştan elden geçmesi lazım'' dedi.

İnönü ailesini halen yaşadığı ve alt katı yılda iki dönem teşhire açılan Pembe Köşk'teki İnönü Evi Müzesi, yarından itibaren bu yılın ilk
ziyaretçilerini ağırlamaya başlayacak.Eşyaların bu yıl ''Geçmişten Geleceğe Pembe Köşk'' adıyla sergileneceği müzede, İnönü ailesi ile cumhuriyetin ilk yıllarına tanıklık eden belge ve eşyalar, ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkaracak.

İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, köşkteki sergide, İsmet İnönü'ye hediye edilen kılıç, madalya gibi
eşyalar ile annesinin elbise, çanta ve ayakkabı gibi eşyalarının da izlenime sunulacağını, ayrıca Mudanya ve Lozan antlaşmaları ve İkinci
Dünya Savaşı dönemiyle ilgili belge ve fotoğrafların yer alacağını söyledi.

Sergide, bu yıl İsmet İnönü'nün ''şimdiye kadar pek gösterilemeyen'' kütüphanesinden örneklerin de bulunacağını belirten Toker, 1752 yılında
basılmış özel bir kitap ile Hitler'in, İnönü'ye hediye ettiği Goethe'nin eserlerinin bunlar arasında olduğunu bildirdi.

Toker, ''İnönü Müze Evi'nde bu sefer değişik şeyler, değişik dönemler canlandırmaya çalıştık. İnönü Kütüphanesi'nde, babamın Almanca,
Fransızca, İngilizce ve Arapça 8 bin 500 kitabından örnekleri ilk defa görmüş olacaksınız'' dedi.Müzede, vakıf olarak yaptıkları çalışmalardan örnekleri de sergileyeceklerini aktaran Toker, teşhir edilen en eski ''anı''nın ise İsmet İnönü'nün 1895 yılında Sivas'taki askeri rüştiyeden aldığı diploma olacağını dile getirdi.

''Sergilenecek çok eşya var, çok üst üste gösterdiğimiz şeyler var. Bunları toplu halde göstermeye çalıştık ama asıl arzumuz, İnönü
Müzesi'ni rahatça gösterebilmek ve iyi korumak'' diyen Toker, müzenin artık çağdaş müzecilik anlayışına göre kuramsallaşması gerektiğini
söyledi.

Bunun için Sabancı Müzesi'nde olduğu gibi, hem evin tamamını müze haline dönüştürmeyi hem de köşkün bahçesinde, yerin altına galeri yapmayı istediklerini bildiren Toker, şöyle devam etti:''Konuyla ilgili proje hazırladık zaten. Belediyeler ve Anıtlar Kurulu'yla çalışmalar yapıyoruz. Evin tamamının müze olması yanında ek yere ihtiyaç var. Evin görünüşünü bozmak istemiyoruz. Onun için yer altına girmeyi düşünüyoruz. Evin girişindeki yolun altına veya bahçedeki yükseltinin altına.

Bunun mümkün olduğunu söylüyorlar. İstanbul'da Sabancı Müzesi'nde bu yapılmış. Anıtlar Kurulu'yla da görüşüyoruz. Onlar da çok kolaylık
gösteriyorlar, onlar da taraftar oluyorlar. Çünkü başka bir imkanımız yok. Çağdaş müze yapıldığı zaman eşyaları oradan oraya taşımak zorunda
kalmayacağız.''

Toker, müzeye gelen çocukların özellikle köşkün üst katlarını ve yatak odasını merak ettiğini belirterek, ''Bu şartlarda onlara annem ve
babamın odasını gösteremiyoruz. Ama projeyle, bizim olan bu evi sizlerle paylaşmayı, üst katlara da çıkılabilmesini, köşkü tüm yıl ziyaretçilere açmayı istiyoruz'' diye konuştu.

Projede ''İnönü Evi Müzesi ve Cumhuriyet Araştırma Merkezi'' oluşturmayı amaçladıkları da belirten Toker, İnönü Vakfı'nın Cumhuriyet Araştırma
Merkezi'ne dönüştürmeyi amaçladıklarını bildirdi. Toker, ''Babamın bütün belgelerini arşivledik, kitaplarının, resimlerinin envanteri çıkarıldı. Vakıf bunları bir araştırma merkezi olarak yapmayı düşünüyor'' dedi.

''ÇOK KALABALIK GELDİĞİ ZAMAN ÇÖKMEYE BAŞLIYOR''

Köşkün içinde yaşanıldığı için evin ''harap olmadığını'', dönem dönem bazı tadilatların yapıldığını dile getiren Toker, ancak köşkün acil
restorasyona ihtiyacı olduğunu söyledi.Toker, şöyle devam etti:''Ama yemek odasına, ilk açıldığı zaman öğrencileri de sokuyorduk. Ama
baktık ki burası çökmeye başladı. Bu ev, baba evimiz yapıldığı zaman, şartlar çok yetersiz, zaman yok. Bir an evvel yerleşmek istiyorlar.
Ev, ilkel şekillerde yapılmış. Mesela, yemek odasının altı boş, sadece bir takım tahtalar üzerine tutturulmuş bir zemin. Buraya çok kalabalık
geldiği zaman çökmeye başlıyor. Bu odanın bazı yerleri çökmüş vaziyette. Onların tamir olması lazım. Pembe Köşk'ün iyice bir restore edilmesi, baştan elden geçmesi lazım. Bu projenin içinde o da var.''21 Mayısa kadar gezilebilecek olan Köşk, 29 Ekimde de halkın ziyaretine
açılacak.

AA