Ersoy Öngün bir bilmece yollamış bana..
"Hedefinize doğru emin adımlarla ilerlerken, tökezleyip düşmek üzere olduğunuzda ona yaslanır ve düşmekten kurtulursunuz. Sonra ona gerek kalmadığında bir köşeye bırakır yolunuza devam edersiniz. Bu yaslandığınız şeyin adı nedir?"
Fazla da düşünmedim "Baston" demek için.. Bilmece hobilerim arasındadır çocukluğumdan beri. Sormaya da, bana sorulmasına da bayılırım. Repertuarım çok zengindir de ondan kolay oldu belki..
..diye düşünüyordum ki, sayfanın dibindeki satır dikkatimi çekti..
"Baston diyenlerdenseniz, yanıldınız Hıncal Bey.."
..ve de cevap..
MHP!.. Milliyetçi Hareket Partisi yani.. Ersoy bir not düşmüş en sona..
"Bastonlar unutulur ama onun sayesinde hedefine ulaşanlar unutulmaz." 22 Temmuz gecesi tüm ülkeyi kucaklayacağını açıklayan, uzlaşma vaadleri veren
Recep Tayyip Erdoğan'ı bir haftada Hallac-ı Mansur mertebesine yükselten desteği veren MHP şimdi dizini dövüyor. Geçmiş ola..
Ülkenin birinci partisi olmaya giden MHP'yi, beceriksiz ve basiretsiz politikaları ile barajın altına düşüren
Devlet Bahçeli, kendisine ve partisine tanınan son şansı da berbat etti ve MHP bir kez daha bitti.
CHP!.. O zaten yok.. Ana muhalefet liderliğini kendisine hayat boyu yeterli gören
Deniz Baykal'ın oyuncağı haline gelmiş CHP'nin trajikomikliği yaklaşan kurultay sonrası da devam edecek.
Parti içi demokrasiyi sıfırlayan despot ve rakip tanımaz Baykal'ın ülkedeki demokrasi nutukları dudaklarda acı tebessümler yaratıyor sadece..
Bu ülkede demokrasiyi savunmak, bu lafı ağzına en son alacak adama kaldıysa, yandı gülüm keten helva..
CHP umutsuz. MHP bitik.. Ötekilerde o kadarı da yok.. Peki o zaman nasıl yapılacak bu ülkede demokrasi mücadelesi..
AKP'li olmayan, onun ülkeyi götürdüğü yönü beğenmeyenler, kime verecekler oylarını?.. TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ Doğan, bunları ucundan kulağından söyledi diye, kıyameti kopardı bizim sahte muhalefet partileri..
"Bu kadın ne diyor" diye oturup düşüneceklerine..
Bizde çünkü eleştiri lafları düşünce getirmez. Öfke getirir.. Onlar öfkelenedursun.
Aklı başında insanlar Türkiye'ye, yeni ve tertemiz bir muhalefet partisi gerektiğini açık açık söylemeye ve düşünmeye ve tartışmaya başladılar bile..
Turgut Özal'ın Anavatan Partisi hiç yoktan, ya da hepsinden kurulan yepyeni bir parti..
Laik, bağımsız, üniter Türkiye Cumhuriyeti'ni savunan, Atatürk ilkelerinden ödün vermeyen bir kurum..
Bu partinin tepesini oluşturacak insanlar var. Çok var.. Sağda, solda.. Siyasetin içinde, kenarında, dışında..
Olmayan şey, bunları bir araya getirecek, etrafında toplanılacak lider..
Temiz.. Bulaşmamış. Geçmişinde tartışmalar olmayan, güçlü ve karizmatik..
Benim kafamda bir tane oluşmaya başladı.
Muhalefeti eleştiren Arzuhan Yalçındağ'ın kendisi..
Geçmişte yakından tanıma imkânı buldum.. Kendisi de, eşi de pırıl pırıl insanlar. Sevimli, sevgi dolu, mütevazi, cana yakın..
Yönetici olarak bulunduğu Doğan gurubunda, ailenin en sevilen bireyi.
Liderlik vasıflarına sahip olduğunu TÜSİAD gibi kozmopolit bir gurupta bile gösterdi.
Kadın olması büyük avantaj. Tansu Çiller ile kaçan fırsat, Arzuhan Yalçındağ'la geri dönebilir..
..Ve de arkasında, radyoları, televizyonları, gazete ve dergileri gibi müthiş bir medya gücü var.
Türkiye'nin Berlusconisi adeta.. Bir düşünelim bakalım..
Herkes düşünsün.. En başta da kendisi..
Bugünkü Tüm Yazıları
Ülkeye yepyeni bir muhalefet gerek!..
Yayın tarihi: 15 Nisan 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/15//haber,A593FD05123E44F49BC974DBEC868B40.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.