Fortis Türkiye Kupası yarı final rövanş maçında ilk maçı 1-0 kazanan Gençlerbirliği, Ali Sami Yen Stadı'nda Galatasaray ile 1 - 1 berabere kalarak final bileti alan ilk takım oldu.
* KARE KARE GALATASARAY-GENÇLERBİRLİĞİ MAÇI
LEVENT TÜZEMEN: BİR MUSİBET... (SABAH)Galatasaraylı futbolcular kupada finale çıkmayı çantada keklik olarak görüyordu. Futbolcular gibi yönetim de "Kupayı biz kaldıracağız" düşüncesindeydi. Ancak evdeki hesap Ali Sami Yen'e uymadı. Çünkü Gençlerbirliği'nin bir kupa takımı olduğunu unutmak Galatasaray'a pahalıya patladı. Trabzon maçını kazandıktan sonra Galatasaraylı oyuncular havaya girmiş olacaklar ki, "Rahat kazanırız" diye çıktıkları ve rakibi küçük gördükleri maçta kupaya yarı finalde veda ettiler.Mesut Bakkal Galatasaray'ı çok iyi analiz etmişti.
"Bir musibet bin nasihatten iyidir" derler. Dilerim; Galatasaray'ın elenmesi futbolcuların ayaklarını yere bastırır. Çünkü Pazar günü karşılarında Gençler'in kopyası ve daha teknik bir İstanbul Büyükşehir Belediye takımı görecekler. Final haftalarına girilirken her oyuncunun kendine iyi bakması gerekir.
TANJU ÇOLAK: GENÇLER İSTEMEDİ (FOTOMAÇ)Maç öncesinde Galatasaray'ın kazanıp finale kalacağı düşüncesi ağır basıyordu. Aslan'a, tur atlaması için 2 gollü galibiyet yetiyordu. Gençlerbirliği takımının, Süper Lig'de küme düşme potasında olması Mesut hoca ve ekibini bu maça ligde şans bulamayan oyunculardan kurulu bir takım ile çıkması bu mücedeleyi çok fazla önemsemedikleri anlamına gelmesin.
Gençlerbirliği, ilk maçı 1-0 kazanmanın verdiği avantajla oyunu kendi yarı alanında kabul etti. Galatasaray baskılı oynuyor görünse de ilk yarı istediği gole ulaşamadı. Bunda G.Birliği defansında El Saka ve Tuna'nın iyi kademe anlayışı ile Hakan'ı ve Nonda'yı kilitlemesinin etkisi vardı. G.Saray, orta sahada geri dönüşte zayıf olunca topu iyi kullanarak kontrataklarla etkili olmaya calıştılar.
Sonrasında Lincoln penaltıyı kaçırdı ve bu sonuç G.Birliği'ni istemeye istemeye finale çıkardı. Çünkü bu sonucu onlar da beklemiyordu. Sonuç olarak futbol hepimize bir daha ögretti ki, mutlak galip maç öncesinde belli olmuyor.
BÜLENT TULUN: BİLMEDİĞİNİ BİLMEK (FOTOMAÇ)İki maçta da küme düşmemeye oynayan Gençlerbirliği'ni yenemeyip kulvarlardan ikincisine de veda etmek "Ben her şeyi bilirim" zihniyetinin aslında bir megalomani olduğu gerçeğini ortaya çıkarıyordu. 26 futbolcu yollayıp, 17 oyuncu transfer ederek (43 değişim) gibi bir absürt olayı ortaya koymanın rahmetli Menderes'in "Ben yedek subay ve astsubaylarla Türk ordusunu idare ederim" söyleminden hiçbir farkı olmadığı, takım olma hüviyetini yitirmenin kaybedilecek en önemli kavram olduğu ortadadır. "Bilmediğini bilmek erdemdir. Bilmeyen ama bidiğini zannedenden uzak durun" der Çinli filozof. Galatasaray'ın gelecek 21 ayını az hasarla kapatmasını ümit ediyorum.
KANAT ATKAYA: DÖRT ATIMLIK BARUT (HÜRRİYET)ALİ Sami Yen'in yorgun duvarlarından birinde asılı durmakta olan "maç tahtası"nda şöyle yazıyor olmalıydı dün akşam:
Ders: Galatasaray-Gençlerbirliği.
Konu: 1-0 mağlubiyetin rövanşı.
Hoca: Yok!
Sınıf Başkanı: Cevat Hoca.
Konuşanlar: Adnan, bi daha Adnan, Hakan, Hasan, Okan ve diğerleri.
Taktik: Gol atmaca, gol yememece...
İkinci 45 dakikada yorulan Galatasaray'ın kalesi Gençler'in baskın atakları karşısında kaleci Aykut'la direndi.
Diren, diren nereye kadar?..
Gençler afili bir golle final biletini kaptı.
Galatasaray'ı zor günler bekliyor.
Dört atımlık barut kalmıştır umarım...
İLHAN SÖYLER: HACİVAT KARAGÖZ (HÜRRİYET)Lincoln, bu takımın liderlik vasfı taşıyan oyuncusu. Olmuyor Lincoln. Üfle, düş. Omzu ye, düş. Mücadele et, düş. İyi vallahi ya...
Herkesin duygularını bir anda siliyorsun. Bizlerin de yorum farkını değişime uğratıyorsun. Bir takım bu kadar kısa bir sürede nasıl değişir. Hayret bir şey...
Futbolcular, böyle devamsızlık yaparsanız, birçoğunuz sınıfta kalacak, belki de bu formadan uzaklaşacaksınız. Futbolda, dünün olmadığını öğrenmeniz gerekir. Şımarıklığa da paye verilmediğini unutmayın. Bugün iyiysen, yarın kötüysen unutulup gidersin. Gençlerbirliği'ni tebrik ederim. Düşmeme mücadelesi vermesine rağmen kazanma duygusuyla maça çıktı. Muradına da erdi. Sen Galatasaray, oyunun bütününde yok oluyorsun, son 5 dakikada mı istek geliyor? Hayret bir şey!
MUSTAFA DENİZLİ: PERŞEMBENİN GELİŞİ... (MİLLİYET)Pas hataları inanılmaz derecede yüksek. Oyunun bütün alanları Gençlerbirliği'ne bırakılmış. Orta sahada mücadele eder gibi gözüküyorlar, ama sadece eder gibi yapıyorlar. Bir telaş, bir telaş maçın her dakikası 90. dakika gibi oynanıyor.
Kendilerine koşu yapacak geniş alan yaratamıyorlar. Çünkü bu alanı kendileri yok ediyorlar. Bu alanı kendileri yok ettikleri için sahanın en ağır adamı, sahanın en başarılısı gibi gözüküyor. Bu oyuncu da Gençlerbirliği defansından El Saka.
Her şeye rağmen Galatasaray sadece manevi olarak kupadan elenmenin üzüntüsünü yaşar. Kupayı kaybetti, ama eğer kullanırsa bu maçtan kazanacağı çok şey var. Çünkü Galatasaray önündeki 4 lig maçından önce Gençlerbirliği karşılaşmasının kasetlerini defalarca ve defalarca izlerse kendisine bir çıkış yolu bulabilir.
Özetlersek hak eden yoluna devam ediyor. Daha fazla söylenecek bir şey yok. Galatasaray ne takım olarak defans yapmasını, ne de takım olarak hücum yapmasını biliyor. Veya en azından dünkü maçta böyle bir görüntü verdi.