ÖSS'de İngiliz modeli

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversitelerdeki güvenlik önlemlerinin artırılması ile ilgili olarak bir önlem paketi hazırladıklarını kaydederek, "Çocuklarla konuşmak lazım. Türkiye'de çok yapılan bir şey değil. Her iki grubun liderleriyle konuşmak lazım. Terapi gibi. Paketimizin içinde böyle şeyler de var" dedi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan, YÖK Genel Kurulu'nun sabah oturumun ardından basın mensuplarıyla yürüyüş yaptı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özcan, Akdeniz Üniversitesi'nde yanşan olaylar sonrasında ne tür önlem alınacağı ile yönündeki soruya, bir önlem paketi üzerinde çalıştıkları yanıtın verdi. Özcan, söz konusu paketin olgunlaşması halinde basın mensuplarına da bilgi vereceğini kaydederek, "Kolluk güçleriyle üniversite idarecileri arasındaki iletişimi hızlandırmayı, böyle şeyler olduğunda hemen haberdar ederek kolluk güçlerinin olaya müdahale etmesini sağlayacağız" dedi. Özcan, üniversitelere kamera sistemi koymayı planladıklarını kaydederek, üniversitelerin de oto kontrol yapmasını sağlayacak tedbirler alınacağını belirtti.

GRUP LİDERLERİ İLE GÖRÜŞÜLECEK

Özcan, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde yaşanan olayların hatırlatılması üzerine ise; "Küçücük bir yere 5 bin öğrenciyi sokarsan öyle olur. Orada ciddi bir yer sorun var. Bir kısmını başka bir yere naklettireceksiniz, bölümlerin. Ben o okuldan mezunum. Öyle kalabalık bir yerde ne yaparsanız yapın birbirlerine girerler, o yüzden orada daha az öğrenci barındırmak hayırlı gibi geliyor. Bir de çocuklarla konuşmak lazım. Türkiye'de çok yapılan bir şey değil. Her iki grubun liderleriyle konuşmak lazım. Terapi gibi. Paketimizin içinde böyle şeyler de var. Öğrencilerin aileleriyle bile ilişkiye girip diyalog kurmak, olayları provokatif olmadan önlemek gibi. Tek boyutlu düşünmüyoruz" açıklamasında bulundu.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ'NE SORUŞTURMA YOK

Özcan, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın'a soruşturma açılıp açılmayacağı yönündeki soruya ise böyle bir şey düşünmediği yanıtını verdi. Akaydın'ın saldırıların hedefinin kendisi olduğunu söylediğinin hatırlatılması üzerine ise, "Hayır, öyle olsa herhangi bir yerde de olabilirdi" dedi.

"VAKIF ÜNİVERSİTELERİNE GÜVENİRSEK MAHVOLURUZ"

Gazetecilerin üniversitelerdeki kontenjan artırımında belirlenen sayının ne olduğu yönündeki soruya Özcan, "En fazlasını almaya çalışıyoruz" yanıtını verdi. Kontenjan açığının vakıf üniversitelerinden karşılanacağı yönünde izlenim olduğunun hatırlatılması üzerine ise Özcan, "Yok öyle bir şey. Vakıf üniversitelerinin öğrenci nüfusunu payı zaten yüzde 6. Vakıf üniversitelerine güvenirsek zaten mahvoluruz. Esas kapasite devlet üniversitelerinde onları arttırmalıyız. Bazılarını ikinci öğretimle bazılarının kapasitesini artıracak şekilde yapacağız" dedi.

"İLAHİYATLARDA ÖĞRENCİDEN ÇOK HOCA VAR"


Gazetecilerin hangi fakültelerin kontenjanında artırım planlandığının sorulması üzerine ise, "Her fakültede ayrım yapmayız. Tıp Fakültesi, İlahiyatlar da lazım. Son zamanlarda İlahiyatlar terk edilmiş durumda. O kadar azaltılmış ki neredeyse öğrenciden çok hoca var. Kaynakların israf edilmesi gibi bir şey. İsraf etmemek lazım" dedi. Özcan, tıp, ilahiyat ve iktisadi idari bilimlerin öncelikli olduğunu ifade ederek, "Bir database oluşturuyoruz. 2 buçuk milyon öğrenci var ve 98 bin öğretim görevlisini içine alan. Kontenjan artırımını bir temele dayandıracağız" dedi.

TIP FAKÜLTELERİNE KONTENJAN ARTIRIMI GELİYOR

Özcan, Tıp Fakülteleri'ndeki kontenjanın 10 yılda gelişim göstermediğinin hatırlatılması üzerine, son yıllarda 33 tıp fakültesi açılmasına rağmen kontenjanın 450 artırıldığını hatırlattı. Bu oranın çok düşük olduğunu söyleyen Özcan, "Yazık değil mi? 33 tane tıp fakültesi açıyorsun fazladan, öğrenci sayısı 5 bine çıkıyor en fazla" dedi. Sağlık alanındaki tüm verileri topladıklarını kaydeden Özcan, toplanan istatistikler bazında kontenjanlarda 1300 ile 1700 arasında bir artırım yapmayı planladıklarını bildirdi.

"ÖĞRENCİ AFFINI HİÇ SEVMEM"

Özcan, öğrenci affı olup olmayacağı yönündeki soruya ise "Ben öğrenci affını hiç sevmem, çok da teşvik etmem. Eğitim sistemi içinde iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum. Her ne kadar muzdarip insanlar varsa, onlara da çözüm bulmak gerekir ama af iyi bir yol değil" yanıtını verdi. Gazetecilerin ne tür bir yol düşünüldüğü sorusuna ise Özcan, şu an için tam bir plan olmadığı, bir yol bulunulabileceği mesajı verdi. Özcan, "Af çok kolay bir yol. Herkesin başvurduğu yol. Çok hayırlı bir yol değil bence" dedi.

DOĞU ÜNİVERSİTELERİ GÜVENLİK SIKINTISINDAN "ÇOK" BAHSETMEDİ

Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan rektörlerle dün bir araya gelen YÖK Başkanı Özcan, toplantının içeriğinin sorulması üzerine, bilinen sorunları dile getirildiğini söyledi. İlk olarak personel, idari, akademik ve maddi sıkıntıların dile getirildiğini anlatan Özcan,güvenlik kaygıları ile ilgili olarak, "Bana çok bahsedilmedi" dedi.

"ŞENGÖR HAKKINDA GÖRÜŞÜLMÜŞ, KENDİ HALİYLE DEVAM EDİYOR"


Özcan, ÜAK tarafından YÖK üyeliği'ne seçilen ve ataması onaylanmayan Prof. Dr. Celal Şengör hakkında bir gelişme olup olmadığı yönündeki soruya, "Var galiba. Ayın 8'inde görüşmüşler. Bize söylemiyorlar, biz de sormuyoruz. Kendi haliyle devam ediyor. Bozmamak lazım" yanıtını verdi.

"TÜRK ERKEKLERİNİN CİNSELLİKLE İLGİLİ PROBLEMİ VAR"

Özcan, İtalyan sanatçı Giuseppina Pasqualino di Marineo'nun öldürülmesi ile ilgili olarak gazetecilerin "Toplumsal suçluluk mu hissediyoruz" sorusuna, "Toplumsal suçluluğu ben de hissediyorum. Ne yazık ki böyle şeyler oluyor. Hem yabancılara karşı bir değişik bakıyoruz, hem de cinsellikle ilgili Türk erkeklerimizin birazcık problem var" yanıtını verdi.

SEÇİM OLAN ÜNİVERSİTELERİN ATAMALARI YAPILMIYOR

Özcan, dekan atamalarını bu YÖK Genel Kurulu'nda yapacaklarını bildirdi. 28 başvuru olduğunu belirten Özcan, bunların dördünde eksiklik bulunduğunu anlattı. Özcan bir soru üzerine ise Ağustos ayında seçime gidilecek üniversitelerin dekan atamalarını yapmayacaklarını, atamaların yeni rektör seçimi sonrasında yapılacağını söyledi.

ÖSS'DE İNGİLİZ MODELİ, ÇOCUKLARA HAMALLIK DEĞMEZ

Özcan, ÖSS'de yapılacak değişiklikle ilgili olarak çalışma yapıldığını bildirirken, "İngiliz Modeli" üzerinde düşünüldüğünü ifade etti. Özcan, "İngiliz modeli güzel bir model. Ben de beğeniyorum. İnsanların beş altı konudan imtihana girmesi, oradan aldıkları 3 alanda puanla üniversiteye müracaat etmesi hoş bir şey. Çocuklara o kadar hamallık ettirmek değmez gibi geliyor. 3 saat içinde kaderlerini belirlemek doğru değil" dedi. Çalışmaları ÖSS sınavından önce bitirmek istediklerini söyleyen Özcan, çalışmaların hızlı bir şekilde bitirildiğini, konu ile ilgili her gün rapor aldığını belirtti.

Özcan, meslek liseleriyle ilgili çalışmanın da "çok iyi" gittiğini söyleyerek, meslek yüksek okullarının statüsünü arttırmak için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. Teknik okullarla ilgili olarak da çalışma olduğunu söyleyen Özcan, "Onları da Avrupa'da olan teknolojik fakültelere çevirmek istiyoruz. Bu ikisi yapılırsa Türkiye'nin ihtiyacı olan insan gücü çok rahat karşılanabilecek" dedi.

"ÜNİVERSİTE ÖDENEKLERİNİ YÖK BELİRLEMELİ"

Özcan, Üniversitelere verilen ödeneğin YÖK tarafından belirlenmediğinin hatırlatırken, "Esasında üniversitelere paraları YÖK'ün dağıtması gerekiyor. İdeal olarak bütçelerin YÖK'ten gitmesi gerekiyor. Geçen sene yeni kurulan üniversitelere 500 milyar vermişlerdi, bir daire parası bile değil" dedi.

ÖZCAN'IN MÜTEVELLİ HEYETİNDE OLDUĞU VAKIFA ÜNİVERSİTE KURMA İZNİ

Özcan, bugün YÖK'de sunum yapan vakıflardan ikisinin üniversite kurma başvurusunun kabul edildiğinin söyledi. Özcan'ın bir dönem mütevelli heyetinde olduğu ve YÖK eski Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç döneminde açılmasına izin verilmeyen Bilim ve Sanat Vakfı'nın İstanbul Şehir Üniversitesi'ni kurmasına izin verildi. Gelişim Eğitim, Kültür Sağlık ve Sosyal Hizmet Vakfı'nın açılması için başvuruda bulunduğu İstanbul Gelişim Meslek Yüksek Okulu'nun da açılmasına YÖK'den izin çıkarken, Gürbüz, Eğitim ve Sağlık Vakfı'nın Batı Anadolu Üniversitesi ile ilgili eksiklikler dolayısıyla, bu vakıfla yeniden görüşülecek.

(ANKA)