Türkiye için "stagflasyon" uyarısı
The Wall Street Journal'da yayınlanan bir analizde Türkiye'de enflasyon yükselirken büyümenin yavaşladığına dikkat çekilirken bu tür ekonomilerde sahnenin "stagflasyonist senaryo" için hazırlandığı görüşü dile getirildi.
The Wall Street Journal tarafından yayınlanan "Yükselen Maliyetler Riskler Gösteriyor" başlıklı analizde Türkiye ve Romanya'da enflasyonun Avrupa'daki diğer ülkelerden daha hızlı yükseldiği belirtilerek, bunun yüksek gıda ve petrol fiyatlarının "ikinci tur etkileri"nin, yüksek borçlanmaya dayanan yükselen ekonomilerde nasıl daha hızlı yayıldığını gösterdiği yorumu yapıldı.
Christopher Emsden imzalı analizde, Türkiye'de Mart itibariyle yıllık enflasyonunun 9.2'yi bulduğu belirtilirken, son yapılan beklenti anketinin enflasyona ilişkin beklentilerin kötüleştiğini ortaya koyduğu da kaydedildi.
TÜRKİYE'DEKİ İKİLEM
Analizde enflasyonun, yükselen ürün fiyatları nedeniyle dünya çapında bir sorun oluşturduğu, ancak fiyatlardaki yükseliş trendinin Avrupa'nın doğu sınırında daha yaygın ve sinsi olduğu belirtilerek şöyle denildi:
"Polonya gibi Orta Avrupa ülkeleri, artan enflasyon baskıları ile yükselen para birimi ile mücadele edebilirken bu, ağırlıklı bir biçimde dış finansmana dayanan Türkiye ve Romanya için pahalı bir stratejidir. Her iki ülkede politika yapımcıları, bir ikilem ile karşı karşıya ve piyasa oynaklığı, para birimi ve varlık fiyatlarında büyük düşüş riskine işaret ederek önemli ölçüde yoğunlaştı."
The Wall Street Journal tarafından yayınlanan analizde Dankske Bank'ın Yükselen Piyasalar Baş Analisti Lars Christensen'in görüşlerine de yer verildi.
"STAGFLASYONİST SENARYO"
Christensen, "Kırılgan para birimleri, yüksek dış borç, yüksek enflasyon oranları ve kararan ihracat olanakları karışımı "stagflasyonist senaryo" için sahne hazırlıyor" yorumunu yaptı.
Büyüme durma noktasına gelirken, enflasyonun yükselmeye devam ettiği ekonomik durum "stagflasyon" olarak adlandırılıyor.
Christensen "Böyle bir ortamda politika yapımcıları için "doğru kararları' vermek gerçekten daha zor oluyor" dedi.
Türkiye'deki büyümenin şimdiden önemli ölçüde yavaşladığına dikkat çekilen analizde, Merkez Bankasınca yayınlanan son beklentiler anketinin yıl sonu enflasyon beklentisinin yüzde 8 üzerine çıktığına, bunun da iki işaret edildi.
"MERKEZ BANKASI FAİZ İNDİRME PLANLARINI RAFA KALDIRDI"
Christopher Emsden, analizinde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın kısa vadeli faiz oranlarını indirme planlarını rafa kaldırdığını belirtirken, yüzde 15,25 düzeyinde bulunan Türkiye'deki gecelik faizlerin, İzlanda'da yüzde 15,5'e çıkarıldığı kısa bir süre öncesine kadar dünyanın en yüksek oranları olduğuna işaret etti.
Türkiye'de iç talebin adeta durma noktasına gelerek enflasyon baskılarını hafiflettiğini kaydeden Emsden, "Durmuş Yılmaz'ın, risk priminin fırladığını ve piyasa oynaklığı önlemlerinin, Türk lirasının dolara karşı yüzde 30 değer kaybettiği Mayıs 2006'ya göre daha yoğun olduğuna işaret ettiğini" yazdı.
Emsden şöyle devam etti:
"Daha zayıf bir para birimi, enerji ithalatını, enflasyonu daha yukarıya çekmeye zorlar, bu da, Merkez Bankası'nı ekonomik büyümenin son altı yılın en düşük düzeyine indiği bir sırada faiz oranlarını yükseltme gibi hiç de hoş olmayan olasılıkla karşı karşıya bırakır."
"ENFLASYONUN KONTROLÜ HER ŞEYİN ANAHTARI"
New York'taki Moody's Investors Service'de Türkiye uzmanı kredi yetkilisi Kristin Lindow da, "Enflasyonu kontrol altına almak diğer her şeyin anahtarı" değerlendirmesini yaptı.
The Wall Street Journal analizini, "Bu tür bir senaryo, özellikle, şirketlerin büyük ölçüde dış borçlanmaya yöneldikleri Türkiye için acı olur, çünkü zayıf lira, borç ödeme maliyetlerini yükseltir" uyarısı ile noktaladı.
(ANKA)
Yayın tarihi: 14 Nisan 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/14//haber,583732C6F898453B88D80245ED1C45C8.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.