İtalya'nın Oscar'lık filmine bakın!

Orson Welles şöyle demişti: "Yurttaş Kane'le zirveden başladım. Sonra aşağı inmekten başka çarem yoktu." Aynı şey sanırım Giuseppe Tornatore için de söylenebilir. O da Cennet Sineması gibi harika bir filmle başlamıştı. Sonra hep inmesine şaşılır mı? Ama bu kadar inmesi yine de hayret ve üzüntü verici. Çünkü Esrarengiz Kadın bence hayli sevimsiz bir film. Ülkemiz dahil birçok batı ülkesine kapağı atan güzel ve talihsiz Ukrayna kadınlarından birinin hikâyesi, en hoşgörülü deyimle denetimsiz bir melodram. İtalya'da tam bir seks kölesi olarak çalıştığı gibi, aynı zamanda bir çocuk doğurma makinesi olarak da kullanılan ve doğurduğu çocuklar elinden alınıp satılan Irena, bunlardan sonuncusunun (ki kendisi tam 12. bebek olmaktadır!) peşine düşüyor. Bu arada, belalısı olan çete reisi gangsterden de kurtulmaya çalışıyor. Kolay inanılmaz durumları, klişe karakterleri, sinir bozucu anlatımı ve şiddete verdiği gereksiz primle bu film, zevke, estetiğe, mantığa ve sağduyuya meydan okuyan ucuz bir melodram olarak kalıyor. En haziniyse, bu yıl İtalya'nın Oscar adayı olarak seçilmesi. Vah zavallı İtalyan sineması!..

ESRARENGİZ KADIN *
(La Sconosciuta) Yönetim ve senaryo: Giuseppe Tornatore, Görüntü: Fabio Zamarion, Müzik: Ennio Morricone, Oyuncular: Kseniya Rappoport, Michele Placido, Claudia Gerini, Margherita Buy, Pierfrancesco Favino İtalyan filmi.