Ah Nostalji: Tangolar, Zeki Müren ve Marc Aryan

Nostalji, ah nostalji... Ne önüne geçilmez bir duygu, ne hoş bir uğraş, hele yaşı ilerleyenler için ne vazgeçilmez bir keyif... Son günlerde aklıma bu sözcüğü düşüren öylesine çok şey oldu ki... Önce, festival nedeniyle tam bir sinema meşheri ve bir dostlar buluşması haline gelen Beyoğlu'ndaki Beyoğlu Sineması'nda çok hoş bir olay yaşadım: Bir tango gösterisi... Sinemanın geniş fuayesi, her pazar saat 17.00 civarında, eski Türk ve Arjantin tangolarına mekân oluyor. Dönen plaklardan yayılan nostaljik müzik, gösteriyle bütünleşiyor: Dans ustası Yalçın Yılmaz nezaretinde, sinemanın müdiresi sevgili Pervin Tan, ikiz kardeşi Mervin ve güzel yeğeni Ayşe, gösteriyi açıyorlar. Sonra Yalçın Bey'in genç öğrencileri de katılıyor. Arada Pervin Hanım'ın aile boyu sirtakisi de cabası! Yolunuz düşerse kaçırmayın. Pop müzikte de nostalji sürüyor. Hakan Eren'in Ossi Müzik şirketi, Bir Zamanlar serisinin dördüncü albümünü çıkardı. Ajda'dan Nükhet'e, Ayla Dikmen'den Sibel Egemen'e, Gülistan Okan'dan Seyyal Taner'e, Ersan Erdura'dan Selçuk Ural'a kadar nice güzel sesi veya Selma Devrim ya da Nermin Candan gibi tümüyle unutulmuş olanları yeniden keşfediyoruz. Zeki Müren'in bir zamanlar (1960 ve 70'lerde) İstanbul Radyosu için Band Reklam aracılığıyla yaptığı kayıtlar da iki albümde toplandı. Bir üçüncüsü de yolda galiba... Bir de bir hazine: Türkiye'nin gelmiş-geçmiş en sevilen sesinden onca şarkının yepyeni yorumları, şirketin genç kuşak sahiplerinin ilgisi ve çabasıyla elimizin altında... Son çıkan Türkülerimiz toplamında, son parça olan Ali'yi Gördüm Ali'yi bestesini dinlerken, gözümden yaşlar geldi: Çok sevdiğim bu şarkıyı ve Alevi kültürünü yansıtan sözlerini büyük bir zevkle hatırladım. Ve de Marc Aryan... Balet Plak, Ermeni kökenli Belçikalı şarkıcının daha önce de bir albümünü çıkarmıştı. Ama ben pek ilgilenmemiştim: Hepsini Belçika'dan aldığım tam altı albümü var da! Ama Artist Müzik'ten yeni çıkan albümü çok ilgimi çekti. Öncelikle, bizde en sevilen şarkılarından olup nedense tüm o albümlere girmeyen Si J'etais Sur 'Emin Olsaydım' ve Alpay'ın Eylülde Gel'inin aslı olan Qu'un Peu d'Amour 'Birazcık Aşk' var. Ayrıca onun Türkçe olarak okuduğu ve yıllardır dinlenemeyen dokuz parça da alınmış. O yılları özleyen herkese öğütlenir.