Abuzittincim
Nihayet ben de gittim.
Recep İvedik'ten bahsediyorum. Filmi gördüm. Çünkü aşağılık duygusu hissetmeye başlamıştım. Ankara'da herkes gitmiş gitmeyen bi ben. Gişe rakamlarına bakacak olursan rekora koşan bi film. 6 haftada 3 milyon 831 bin kişi izlediğine göre, şu günlerde 4 milyonluk GORA'yı geçmiş olması gerekir. Hatta belki de 4 milyon 256 bin kişiyle Türkiye'nin en çok izlenen filmi Kurtlar Vadisi'ni yakalamıştır. Neyse rakamlarla kafanı bozmim, filme gelince, ay bi komik bi komik. Zaten bu kadar komik olmasa milyonlarca insan niye gitsin?
Abuzittincim, Recep İvedik, poposunu dönüp bi "pırt" yapıyor koca şişe (bira şişesi mi yoksa kiloluk şarap mı pek anlamadım) yerde paramparça düşünebiliyor musun? Nefes gücüyle bişeyler yapan adamlar duymuştum da "pırt"layarak şişe kıranını ilk defa gördüm. O "pırt" yaptıkça salon gülmekten yerlerde.
Bi de parmaklarını yüzünün iki yanına yaklaştırıp gözlerini kocaman açarak "kıhhhh" demesi var ki bu kadar komiklik olur valla. Makyajı da harika.. Yani o kadar kılı nasıl bulup da vücuduna yapıştırmışlar aşkolsun. Recep'in bi yakın plan göğüs çekiminde kendimi kılların arasında kaybolacakmışım gibi hissettim o kadar da gerçekçi.
"Şırakkk" diye ses çıkartan daha çok futbol hakemlerinin resmini çeken bi el hareketinin beyaz perdeden, direkt seyirciye doğru yapıldığında, kopan kahkaha tufanını o anda biri kaydetseydi Guinness Rekorlar Kitabı'na girerdi.
Bu arada diyalogların arasına serpiştirilmiş bi takım zarif küfür ve argo kelimelerin (esasında diyaloglar küfür ve argonun arasına serpiştirilmiş bulunsa da) filme ayrı keyif kattığını da ifade etmeliyim. Zaten bu kadar bol argolu, küfürlü filmin GORA'yı geçememesi sürpriz olurdu.
Bi şi daha eklemeliyim,
sinema seyircileri bu filme 8.1 gibi yüksek bi puan vermişler. Bu ince mizah anlayışı karşısında şapka çıkartmamak en azından saygısızlık olur. Netice itibarıyla Abuzittincim, Amerikalılar komedi nasıl yapılırmış Recep'i seyredip öğrensinler. Bu film mutlaka Oskar'a aday gösterilmeli. En İyi Senaryo, En İyi Oyuncu, En İyi Reji Oskarlarını almazsa ben neyim. Hadi gene bizi çekemeyip, kıskanıp (Dondurmam Gaymak'ta olduğu gibi) bunları vermediler diyelim. "En İyi Kıhhhh'layan Adam" ödülünü de vermezlerse yuh olsun onlara!
Recep'le birlikte acı bi gerçek de tokat gibi suratıma çarptı Abuzittincim. Ben de kendimi "hafif mizah" yazan biri sanırdım.
Recep İvedik'in sinema dilini gördükten sonra her hafta bi dram, ne dramı "trajedi" kaleme aldığımı, dehşet içinde, anladım. Benim için çok yıkıcı oldu bu.. Çıkar mendilini birlikte ağlayalım kardeşim. Gözlerimden acı damlalar, iki yanağımdan aşağıya süzülürken münasip yerlerinden öperim Abuzittincim. Kıhhh!
Kardeşin Güneş.
Bugünkü Tüm Yazıları
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Yayın tarihi: 8 Nisan 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/08//haber,F24078CA08794FB399F47F95BB3D7FC0.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.