Önce Yılmaz Özdil yazdı, sonra Ertuğrul Özkök sahiplendi:
Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, Anayasa Mahkemesi'nin, Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldıran
19 Temmuz 2001 tarihli kararını alkışlamışlar, mahkemeyi övmüşler! 19 Temmuz 2001'de, Anayasa Mahkemesi, Tayyip Erdoğan'ın değil,
Hasan Celâl Güzel'in siyasi yasağı olmadığını açıkladı. Çünkü,
"Rahşan affı" çıkmıştı ve cezası erteleme kapsamına giren Hasan Celâl Güzel'e memnu hakları da iade edilmeliydi. Güzel hakkındaki bu karar, Tayyip Erdoğan ve arkadaşları cephesinde memnuniyetle karşılandı; kararı,
"evrensel hukuk standartlarında" diye övdüler ama, yanıldıklarını anlamakta gecikmediler. Çünkü, 9 Ocak 2002'de Anayasa Mahkemesi, Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağının devamına karar verdi. Oysa Güzel'e ilişkin karara güvenerek, Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin kurucusu ve genel başkanı olmuştu. Ama Anayasa Mahkemesi, Hasan Celâl Güzel'le aynı durumda bulunan Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağının devam ettiği hükmünü verdi. Tam bir çifte standart uyguladı. Hatta, Hasan Celâl Güzel kararıyla, Tayyip Erdoğan'a bir nevi tuzak bile hazırlamış olabilir:
"Partiyi kursun, genel başkanı olsun, sonradan koyduğumuz yasakla, siyaseti karıştırıp, yeni kurulan partiyi zaafa uğratalım." Evet, bu bile akla geliyor. 19 Temmuz 2001 kararı, 9 Ocak 2002 tarihli Erdoğan kararıyla birlikte düşünüldüğünde, adaletin değil, sadece
"çifte standardın" göstergesidir.
Yayın tarihi: 3 Nisan 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/03//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.