kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Nisan 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Doç. Serap Yazıcı

'Demokratikleşme ertelenemez ihtiyaç'

HABER MERKEZİ
"AK Parti, hakkında karar verilene kadar masumdur" diyen anayasa hukukçusu Serap Yazıcı "Fakat sadece parti kapatmayı zorlaştıran reform etik olmaz" dedi..
İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Serap Yazıcı, AKP'nin, demokratikleşmenin diğer boyutlarını ihmal ederek, sadece siyasi partiler reformuna odaklanmasının etik olmayacağını belirterek, "Parti kapatmayı güçleştiren bir anayasa reformunun, daha geniş bir demokratikleşme reformu içinde ele alınması gerekir" dedi.

PAKETTE NELER OLMALI
Doç. Yazıcı Medyakronik.com adlı internet sitesinde yer alan röportajında demokratikleşme paketinde nelerin bulunması gerektiğini şöyle sıraladı: "Örneğin, zorunlu din dersi uygulamasının sona erdirilmesini, bu derslerin seçimlik hale getirilmesini sağlayacak bir anayasa değişikliği önerisi, AKP tabanının talep etmediği ama toplumun önemli bir kesiminin arzu ettiği bir değişiklik olacaktır. Bundan başka, yüzde 10 seçim barajının olumsuz sonuçlarını bertaraf etmeye yönelik, baraj uygulamasının yer almadığı, Türkiye milletvekilliği statüsünün yaratılması, benzer bir değişiklik önerisi olabilir. Öte yandan, uzun süreden beri ertelenen ifade hürriyetini güvence altına almaya yönelik reformlar, TCK 301'de yapılacak değişiklik de dahil olmak üzere düşünülebilir. Nihayet anayasanın, hukuk devleti ilkesiyle çelişkili, yargı bağışıklığına yer veren düzenlemelerin de, bu bağışıklıkları sona erdirmeye yönelik değişikliklerin yapılması da böyle bir pakete ilave edilebilir."

BAŞKA ÖRNEK YOK
Parti kapatma yaptırımını Türkiye gibi aşırı ölçüde uygulayan başka bir örneğin olmadığını da dile getiren Doç. Yazıcı şunları söyledi: "Demokrasinin ampirik örnekleri arasında, parti yasağına yer vermeyen ülkeler mevcuttur. İngiltere, Hollanda ve İskandinav ülkelerinde parti yasağı olmadığı halde bunların hepsi güçlü demokrasiler arasında değerlendirilmektedir. Buna karşılık, parti kapatma yaptırımını, Türkiye gibi aşırı ölçüde uygulayan başka bir örnek bulma olanağı mevcut değildir. Siyasi partilerin kapatılması yaptırımı, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez Alman Anayasası ile kabul edilmiştir. O tarihten bu yana, Almanya'da sadece iki siyasi parti kapatılmıştır. Bunlardan biri ırkçı parti diğeri ise komünist partidir. 1956'dan bu yana, Almanya'da herhangi bir siyasi parti kapatılmamıştır. İspanya'da ise bu yaptırım, sadece bir kez, terör örgütü ile organik ilişkisi kanıtlanan Batasuna Partisi için uygulanmıştır. Türkiye'ye gelince, 1961 Anayasası'ndan bu yana, benimsenen militan demokrasi anlayışı çerçevesinde, toplam 26 siyasi parti kapatılmıştır." Yazıcı, sık verilen parti kapatma kararlarının demokrasinin temsil boyutunun ihlali olduğunu da vurguladı.