Geçtiğimiz haftalarda Amerika'daki gündemi köşeme taşıdığımdan ağrı ve sızılarınızla ilgili e-maillleriniz epey birikti. Kronik ağrılardan uzun süredir yakınan okur e-maillerinden 'Doktorlar ağrıyı ciddiye almıyorlar' tarzında genel bir serzeniş hissediyorum.
GERGİNLİĞİN ETKİSİ... Bir okurum doktorunun "Vücudunu kullanmasını bilmiyorsun, taşıdığın gerginlik ağrılarını daha da tetikliyor" dediğini yazmış. Doğru... İsim gereği vücudunu tanımayan, verdiği sinyallere tamamen kapalı çok insanla tanışıyorum her gün.. Özellikle kronik ağrılı öğrencilerim ya rahatsızlıkları hakkındaki görüşleri, korkuları ve kısıtlamaları ile normal bir hayat yaşamaktan kendilerini alıkoyuyorlar veya vücutta daha ağır baskı yaratacak cinsten problemin üstüne gidiyorlar. Zor olan, sadece ağrıya alışmak değil, bazı şeylerin üzerinde kontrolünüz olmadığını görmeniz de sizi savunmasız hissettiriyor. Bu da gerginliği, hassasiyeti ve de ağrının vücuttaki etkisini daha da arttrıyor.
PROBLEMİN ASIL NEDENİ Şöyle bir örnek vereyim: Kalp, kanser ve kronik ağrılı hastalara rahatlama teknikleri öğrettiğimi biliyorsunuz. Bugüne kadar karşılaştığım yüzlerce hastadan biliyorum; kronik ağrıları olanların yapmak istedikleri en son şey hareket etmek... İnsanlar bu durumda sürekli tetikte bir hayat yaşıyor. Ağrının yüzeye çıkmasına izin vermeden ağrı kesici ve yatıştırıcı ilaçlarla yaşamak pek çoğunun alışkanlığı... Derslerime başladıktan sonra 10 haftalık bir dönemde önceden şikayet edilen pek çok psikolojik ve fiziksel rahatsızlığın hafiflediğine şahit oluyorum. Mesela baş ağrıları... Stresli durumlar baş ve sırt ağrısı yaratır, özellikle kas gerginliği olanlar bu bağlantının farkındadır. Önceden bahsetmiştim, kronik olarak omuzları kasmak, dişleri, elleri sıkmak, en stressiz anımızda bile nefesi satıhta almak veya tutmak alışkanlığımızdır. Vücutta taşınan bu tip gerginlik o kadar doğaldır ki, ancak farkına vardığınızda kendinizi kasmayı bırakırsınız. Vücutta biriken gerginlik, yanlış duruş gibi pek çok faktör derece derece kronik ağrıya dönüşür. Önceden ne olduğunu anlamayıp, birkaç ağrı kesici ile çözüm bulmaya başlarsınız, sonra ilaçlar, alkol, sigara gibi semptom gidericiler fark etmeden ağrıya karşı tepkinizi belirleyen dominant yol olur. İşte orada umutsuzluk başlar. Problemin asıl nedenine inilmeden, sadece semtom gidericilerle yaşandığında vücudun dengesi bozulur. Vücudunuz, verdiği sinyallerle hayatınızda bazı şeylerin doğru gitmediğini belirtiyor ve siz istediğiniz şekilde yaşamanıza engel olduğu için semptomları haplarla elimine etmeye çalışıyorsunuz. Yani vücuttaki gerginliği bilinçli olarak boşaltmanız çok önemli... Bir de doktordan kendinizi çaresiz hissederek ayrılmamak için aşağıdaki soruları mutlaka kendisi ile tartışın...
BU SORULARI SORUN!* Ağrıyı azaltmak için şimdiye kadar nasıl bir yöntem uyguluyordunuz?
* Kendinizi ne zaman iyi, ne zaman kötü hissediyorsunuz?
* Kaçınmanız gereken aktiviteler neler?
* Yapmanız gereken egzersizler neler?
* İlacın yanında nasıl bir tedavi sistemi oturtabilirsiniz?
Yayın tarihi: 29 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/29/gny/demirkan.html
Tüm hakları saklıdır.