80'li yılların pop kulüp raconu
Şimdiki gençlerin peçeteye yazıp şarkı istediklerini söyleyen İstanbul'un en eski DJ'lerinden Aydın Katırcıoğlu, "Gençler babalarından biraz ders alsın," diyor. 30 yıldır insanları eğlendiren Katırcıoğlu'yla günümüz eğlence anlayışı ile 80'li yılları kıyasladık..
İLİŞKİLİ HABERLER
80'li yılların pop kulüp raconu
Aydın Katırcıoğlu, Türkiye'nin en eski DJ'lerinden biri. 1978 yılından beri çeşitli kulüplerde, düğünlerde ve davetlerde DJ'lik yapmış. Onun çaldığı şarkılarda Ender Mermerci de dans etmiş Rahmi Koç da. 80'li yılların en popüler kulüpleri olan Şamdansa ve Discorium'da DJ'lik yapan Katırcıoğlu, bugün hâlâ parti ve organizasyonlarda çalmaya devam ediyor. Belma Simavi'nin, her yıl Göcek'te verdiği ve geleneksel hale gelen davetlerinde son 15 yıldır o DJ'lik yapıyor. Ender Mermerci'nin kızları Yosun ve Tansa'nın düğünlerinde de Cefi Kamhi'nin kızının düğününde de yine Katırcıoğlu imzası var.
- 1978 yılından beri DJ'lik yapıyorsunuz. Oysa o yıllarda DJ'lik şimdiki kadar popüler bir meslek değildi. Nasıl karar verdiniz bu işi yapmaya?
- Müzik benim için her zaman bir tutkuydu. Çok iyi bir müzik kulağım olduğunu biliyordum. Haklısınız, o yıllarda DJ'in ne olduğunu bilen pek yoktu. "Ben DJ'im," deyince, "Ne jokeyisin?" diye soruyorlardı. Ama benim ağabeyim de bir şekilde bu işe başlamıştı. Ben de onun yanında barlarda ufak ufak çalmaya başladım ve DJ'lik kariyerim başladı.
- 80'li yıllarda dönemin popüler kulüplerinde çaldınız. O zamanki eğlence anlayışından bahseder misiniz? Kimler gelirdi ve nasıl eğlenirlerdi?
- Uludağ'da Beta kulüp vardı, İstanbul'da ise Şamdansa ve Discorium en popüler kulüplerdi. Hafta sonları İstanbul'un bütün elit tabir edilen kitlesi Uludağ'daki Beta'ya gelirdi. En çok Osman Çarmıklı, Cefi Kamhi, Ayşegül Nadir, Ender Mermerci, Güler Sabancı ve Rahmi Koç gezerdi.
- Bu saydığınız isimler dans da eder miydi?
- Zaten dans etmek için dışarı çıkarlardı. En çok Ayşegül Nadir dans ederdi. Çok da güzel ederdi. Rahmi Koç ise en çok salsa ve mambo seviyor. Tabii eskiden bir dans pisti anlayışı vardı. Yemekler yendikten sonra, müziğin sesi yükselir ve çiftler soluğu dans pistinde alırdı. Gece slow danslarla başlar, gitgide hızlanırdı.
- Günümüzdeki eğlence anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Eskiden Şamdansa da Discorium da hiç Türkçe müzik çalmazdı. Oysa şimdi bütün kulüplerde Hande Yener, Kenan Doğulu, Serdar Ortaç çalıyor. Üstelik bu şarkılarda dans eden de yok. Barda ya da oturduğu yerde herkes eller havaya yapıyor. Hafta sonları her yer tıklım tıklım. Gençler alt alta, üst üste bağıra çağıra eğlenmeye çalışıyorlar. Ben bu eğlence anlayışı ile nasıl eskiyi kıyaslayabilirim ki? Örneğin Şamdansa'da geleneksel çarşamba günü partileri olurdu. Aklınıza gelebilecek tüm elit isimler buraya gelirdi. Açık büfe yemek olurdu. Gece 23.00'e kadar yemek yenir, sonra da dans edilirdi. Şimdi bunlar da kalmadı.
- Peki hiç Türkçe müzik çalmaz mıydı?
- Çalmazdı. O kitle Türkçe müziği çok sevmezdi. Daha çok rock'n roll, Latin ve caz dinlerdi. Arada Türkçe olarak Ajda Pekkan çalınırdı. Bir de neden bilmiyorum ama İbrahim Tatlıses'ten Dom Dom Kurşunu çalınca herkes coşardı. Hiç Türkçe müzik çalmayan mekânlar bile arada bu şarkıyı patlatırdı. Herkes de başlardı dans etmeye.
- İbrahim Tatlıses'in farklı şarkıları da günümüzde çalmaya devam ediyor. Sizce bu kadar tutmasının nedeni nedir?
- Adam kendini yeniliyor. İçimizdeki alaturkalığı, farklı altyapıyla süslüyor ve teknoalaturka karışımı bir şey yaratıyor. Yani İbo dinliyorsunuz ama klasik İbo değil. Yine de şimdi gereğinden fazla alaturka dinlendiğini düşünüyorum.
İLİŞKİLİ HABERLER
80'li yılların pop kulüp raconu
Yayın tarihi: 29 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/29/ct/haber,F1AD6EF684C5464AA2FC7420CAEC2A27.html
Tüm hakları saklıdır.