Kulübe herkes giremezdi

- Kulüpte eğlenirken DJ'den şarkı istemenin bir raconu var mı?
- Tabii ki var. Eskiden Cefi Kamhi, Osman Çarmıklı şarkı isteyeceği zaman bir kadeh viski ya da şampanya gönderirdi. Ya da yanımıza gelip şarkı isterlerdi. Biz de onları kıramaz hemen isteklerini çalardık. Şimdiki gençler, peçeteye yazıp gönderiyorlar. Bu çirkin bir şey. Böyle bir peçete geldiğinde ben asla o şarkıyı çalmıyorum. Eskiler kulüp adabını daha iyi biliyorlardı. Arada bizi masalarına davet ederlerdi. Biz de jest olsun diye onların sevdikleri şarkıları bir kasete çeker, hediye ederdik. Aramızda bir dostluk vardı. Şimdi onların çocukları geliyor ama akılları beş karış havada. DJ sanki onların isteklerini yerine getirmek zorunda olan bir çalışanlarıymış gibi davranıyorlar.

- DJ'in görevi biraz da ortama ayak uydurmak, kitleye göre müzik yapmak değil midir?
- Kalabalık çok önemli. İçeride 300 kişi varsa, onların eğlenip eğlenmemesi sizin elinizde demektir. Kalabalığı anlamak, ne istediklerini tahmin edebilmek çok önemli. Ama bu en çok düğün, davetlerde geçerli. Bir kulübün ise kendi konsepti olmalı. Müşteriye göre değil, bu konsepte göre müzik yapmak gerekir. Eskiden kralı istese de Şamdansa'da öyle olur olmadık Türkçe şarkı çalmazdık.

- Çok kavga çıkar mıydı barlarda?
- Asla. Çünkü şimdiki gibi cebinde parası olan herkes içeri giremezdi. Kulübe gelirken de tıpkı bir düğüne gidiyormuşçasına kılık kıyafetlerine özen gösterirlerdi. Bir kulübe niye gidersiniz? İyi müzik dinlemek ve dans etmek için değil mi? 80'li yıllarda bu aynen böyleydi. Şimdi ise kim kiminle gelmiş, ne giymiş, bunlara bakıp dedikodu yapmak için geliyorlar.

- Özel partilerde uçuk konseptlerle karşılaşıyor musunuz?
- Öncelikle şunu söylemeliyim ki, eğlence anlayışı tam gaz alaturka gidiyor. Dansözler ve Türkçe müzik isteyenler çoğunlukta. Ama ne yalan söyleyeyim Ender Mermerci'nin kızlarının düğününde en fazla Kenan Doğulu çalmışımdır. Uçuk partiler oluyor tabii. Yurtdışından striptizci getirenler de oluyor, Brezilya'dan şov grupları getirenler de. Örneğin katıldığım bir partide evi, 80'li yıllardaki Discorium'a çevirmişlerdi. Evin ortasında pist, ışıklar, disko topu vardı.