Motorun üzerinde bir cambaz

Küçük çocuklara en çok sorulan sorudur: "Büyüyünce ne olacaksın?" Bu soru Steve Colley'e de çok sorulmuş. Ve o her defasında aynı cevabı vermiş: "Ben bir motorcu olacağım." Bu cevabının o zamanlarda herkesi güldürdüğünü söylüyor. Ama o büyüyünce gerçekten bir motorcu oldu. "Çok şükür ki, bana gülenleri utandırdım," diyor. 38 yaşındaki İngiliz motor cambazı, geçtiğimiz hafta Motoshow 2008 Fuarı'nda gösteri yapmak üzere İstanbul'daydı. Yüzlerce hayran göz onu izledi, 20'şer dakikalık gösterilerinin ardından, sıraya girdi, imza aldı, kısa da olsa sohbet etti. Karşılaştığı ilginin üzerine "Dünyanın pek çok yerinde gösteri yaptım ama Türkler motora çok ilgili. Her şeyi merak ediyorlar," diyor. Steve Colley, altı yaşında evinin bahçesinde bisiklete binmeye başladı. İlk yarışmasına ise yedi yaşındayken girdi. Bu yarışı şöyle anlatıyor: "Dağlarda, derelerin içinden geçilerek yapılan yarışlardandı. Sadece eğlence olsun diye katıldım. Tabii çok iyi bir derece elde edemedim. Ama bu yarışmadan sonra hep antrenman yaptım." İlerleyen yıllarda yine benzer yarışlara katıldı. 16 yaşında okulu bitirdikten sonra İtalya'daki bir takımla anlaşma imzaladı ve Roma'da yaşamaya başladı. Böylece de profesyonel motorculuk hayatı başladı. Üç kez İngiltere Şampiyonası'nı, bir kez İtalya Şampiyonası'nı kazandı. Dünya Şampiyonası'nda ise üçüncülük elde etti. Motor yarışçılığı 19 yıl devam etti. Ve iki yıl önce yarışmayı bırakarak, gösteri yapmaya başladı. 38 yaşında olmasına rağmen... Neden rağmen? Sebebini şöyle açıklıyor: "Aslında 38, bu spor için oldukça büyük bir yaş. Hatta bu gösterileri 21-22 yaşlarında çocuklar yapıyor."

DÜNYAYI DOLAŞTI
Motor gösterilerine başlama sebebi ise aslında çok basit. İnsanlara yeteneklerini göstermek istemiş: "Bu yaşıma kadar dağlarda tepelerde motor kullandım. Ve kimse aslında benim neler yaptığımı bilmiyordu. Artık biliyorlar." Steve Colley, dünyanın hemen her yerinde yarışmış. Japonya'dan Amerika'ya, Kanada'dan İzlanda'ya kadar... Son iki yıldır şov yapmak için de neredeyse dünyayı dolaşmış. Türkiye'ye ise ilk gelişi. Gittiği her ülkede farklı tepkilerle karşılaştığını söylüyor. Peki yarışmakla şov yapmak arasında ne gibi farklar var? Colley aslında ikisinin benzer işler olduğunu, her ikisinde de fiziksel kondisyonun çok iyi olması gerektiğini anlatıyor. Ama gösteri yaparken, hata yapmak gibi bir lüksün olmadığını vurguluyor. "Çünkü insanların karşısındasınız," diyor ve ekliyor: "Gösteri yaparken 20-25 dakikanız var. Fiziksel olarak daha çok güç harcıyorsunuz. Tüm yük kollarınıza biniyor." Bu nedenle her gün antrenman yapıyor. Colley, her şov sonunda ter içinde kalıyor. Doğal olarak kilo da veriyor. Çoğunlukla gösteri sonunda muz yiyor. Devamlı olarak gösteri yaptığı bir haftaysa, ortalama iki kilo verdiğini söylüyor. Bu nedenle yediklerine dikkat etmek zorunda. Ama bu çok yemesi gerektiği anlamına gelmiyor. Çünkü dolu bir mideyle gösteri yapması da mümkün değil.