MHP Lideri Bahçeli'den uyarılar
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, siyasi partilerin kapatılması ile ilgili anayasa değişikliği konusunda AKP'ye "referandum" uyarısında bulundu.
Bahçeli, referandum için AKP'nin önünde Meclis'teki sayısal çoğunluğu konusunda engel bulunmadığını belirtirken "ancak bu yolu tercih ederse, bu zorlamaların yaratacağı çok ağır sorunların vebali ve sorumluluğu da kendisine ait olacaktır" dedi.
Partisinin Meclis grup toplantısında, MHP'nin siyasi partilerin kapatılması konusunda hazırladığı teklifle ilgili bilgi veren Bahçeli, AKP ile ayrıldıkları noktaları da sıraladı. Bahçeli "parti kapatılmaması ilkesinin kapsamına teröre ve şiddeti meşru bir araç olarak gören siyasi partilerin de dahil edilmesi, bizim yaklaşımımızla ters düşün ilk husustur" dedi. Bahçeli, "milletvekili dokunulmazlığı"nın ise yeni arayışlarda kilit konumda olduğunu söyledi.
Bahçeli, kapatma davası konusunda Başbakan ve AKP'lilerin açıklamalarını "vahim" olarak nitelendirerek "sorumluluk mevkiinde bulunan siyasetçilerin şahsi ihtirasları uğruna böyle bir yangının kıvılcımını ateşlemeleri, tarihin ve milletin affetmeyeceği bir vakıa olacaktır" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ı hukukla milli iradeyi karşı karşıya getirmeye çalışmakla suçlayan MHP lideri "Başbakan bunun demokrasi kundakçılığı olacağını görmeli, "durmak yok yola devam' sloganını olur olmaz yerlerde kullanan Sayın Erdoğan gittiği yolun nereye açılacağını çok iyi düşünmelidir" dedi.
ANKARA (ANKA) -MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, siyasi partilerin kapatılması ile ilgili anayasa değişikliği konusunda AKP'ye "referandum" uyarısında bulundu. Bahçeli, referandum için AKP'nin önünde Meclis'teki sayısal çoğunluğu konusunda engel bulunmadığını belirtirken "ancak bu yolu tercih ederse, bu zorlamaların yaratacağı çok ağır sorunların vebali ve sorumluluğu da kendisine ait olacaktır" dedi. Partisinin Meclis grup toplantısında, MHP'nin siyasi partilerin kapatılması konusunda hazırladığı teklifle ilgili bilgi veren Bahçeli, AKP ile ayrıldıkları noktaları da sıraladı. Bahçeli "parti kapatılmaması ilkesinin kapsamına teröre ve şiddeti meşru bir araç olarak gören siyasi partilerin de dahil edilmesi, bizim yaklaşımımızla ters düşün ilk husustur" dedi. Bahçeli, "milletvekili dokunulmazlığı"nın ise yeni arayışlarda kilit konumda olduğunu söyledi. Bahçeli, kapatma davası konusunda Başbakan ve AKP'lilerin açıklamalarını "vahim" olarak nitelendirerek "sorumluluk mevkiinde bulunan siyasetçilerin şahsi ihtirasları uğruna böyle bir yangının kıvılcımını ateşlemeleri, tarihin ve milletin affetmeyeceği bir vakıa olacaktır" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ı hukukla milli iradeyi karşı karşıya getirmeye çalışmakla suçlayan MHP lideri "Başbakan bunun demokrasi kundakçılığı olacağını görmeli, "durmak yok yola devam' sloganını olur olmaz yerlerde kullanan Sayın Erdoğan gittiği yolun nereye açılacağını çok iyi düşünmelidir" dedi.
BAŞBAKAN YÜKSEK GERİLİMDEN BEREKET UMUYOR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında, başta siyasi partilerin kapatılması ile ilgili tartışmalar olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin demokratik rejimin geleceği üzerinde siyasi hesapların yapıldığı, demokrasinin temellerini sarsacak oyunların planlandığı ve bu yöndeki kışkırtmaların tırmandığı bir siyasi çalkantı dönemine girdiğini belirten Bahçeli "Türkiye, çok ağır sonuçları olacak bir girdabın içine çekilmektedir. Yargı darbesi, siyasi darbe ve siyasi komplo tartışmaları son dönemde çok tehlikeli bir mecraya girmiş, bu temelde oluşan cepheler vasıtasıyla bir çatışma ortamının zeminini hazırlama çabaları hız kazanmıştır. Sayın Başbakan ve AKP yöneticilerinin kapatma davası sonrası yüksek gerilim ortamından bereket umar şekilde hareket etmeleri ve sözleri ve fiilleriyle kışkırtıcılık yapmaları vahim bir gelişme olmuştur. Basının hukuki süreçleri etkilemek amacıyla bir baskı ve tehdit aracı olarak kullanılması da aynı şekilde çok ciddi bir endişe kaynağı haline gelmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin önünde olan kapatma davası hakkında iktidara yakın basın organlarında başlatılan taciz ve yıldırma kampanyası, bu tehlikeli yönelimin en çarpıcı örneğini oluşturmuştur. Anayasal yargı sürecini gölgelemek için henüz soruşturma aşamasında olan başka konulardaki süreçlerin öne çıkarılması, kapatma davası ile bu süreçler arasında sebep-sonuç ilişkisi kurulması amacıyla AKP hükümetinin öncülüğünde bir saptırma ve yanıltma seferberliği başlatılması da hukuk devletini yaralayan bir gelişme olarak karşımıza çıkmıştır" diye konuştu.
"BAŞBAKAN DEMOKRASİ KUNDAKÇILIĞI YAPMAMALI"
Siyasi sorumluluk taşıyanların sözlerinin ne anlama geleceğini çok iyi hesaplamak durumunda olduğunu söyleyen MHP lideri, "sorumluluk mevkiinde bulunan siyasetçilerin şahsi ihtirasları uğruna böyle bir yangının kıvılcımını ateşlemeleri, tarihin ve milletin affetmeyeceği bir vakıa olacaktır" dedi. Siyasi partilerin milletten aldığı destekle istedikleri her şeyi yapabileceklerini söylemelerinin demokrasiye inançsızlığın bir ifadesi olduğuna dikkat çeken Bahçeli, şöyle konuştu:
"22 Temmuz seçimlerinde Türk milletinin AKP'ye verdiği destek, Anayasa yolundan sapması için bir izin ve icazet sayılmamalıdır. Bunun aksini iddia etmek, milli iradeyi bir kılıf olarak kullanarak diktatörlük heveslerinin dışa vurulması olacaktır. Sayın Başbakan bu gerçekleri hiç unutmamalı, milli irade konusundaki süslü ifadelerin kendisini demokrat yapmaya yetmeyeceğini bir an önce anlamalı ve siyasi istikametini buna göre belirlemelidir. Hukukla milli iradeyi karşı karşıya getirmeye çalışan başbakan bunun demokrasi kundakçılığı olacağını görmelidir. Durmak yok yola devam sloganını olur olmaz yerlerde kullanan Sayın Erdoğan, gittiği yolun nereye açılacağını çok iyi düşünmelidir."
"ERDOĞAN BİLDİĞİ VARSA AÇIKLASIN"
Başbakan ve AKP'li bakanların kapatma davasına karşı yoğun bir gündem saptırma ve kafa bulandırma kampanyası başlattıklarını savunan Bahçeli, Ergenekon soruşturması ile AKP hakkındaki kapatma davası arasında bağ kurulmasını da yakışıksız ve çirkin olarak nitelendirdi. Bahçeli, Erdoğan'a "Sayın Başbakan çeteleri çökertmek ve bunların üzerine sonuna kadar giderek arkasında kim varsa ortaya çıkartmak sizin görevinizdir. İma yoluyla konuşmak, isim ve adres vermeden herkesi şaibe altına sokmak bir başbakana yakışmamaktadır. Bu bakımdan sayın başbakan boş ve anlamsız konuşmayı bırakmalı ve çetelerle mücadelenin gereğini yapmalıdır" diye seslendi.
MHP'NİN TEKLİFİNİN OLMAZSA OLMAZLARI
Bahçeli grup toplantısında, siyasi partilerin kapatılması konusunda MHP'nin teklifini de açıkladı. Siyasi partilerin kapatılarak cezalandırılması yerine, Anayasa'nın temel ilkelerine aykırı hareket eden parti yöneticisi ve üyelerinin sorumlu tutularak cezalandırılmasını öngören bir yaklaşık içinde olduklarını belirten Bahçeli, "işledikleri fiiller nedeniyle şahsi sorumlulukları Anayasa Mahkemesince tespit edilen parti üyesi ve yöneticilerinin siyasi yaptırımla cezalandırılması halinde, milletvekili olanlar bakımından Anayasa'nın milletvekilliğinin düşmesine ilişkin 84. maddesinin 5. fıkrası hükümleri uygulanacaktır. Bu şahısların fiilleri ceza kanunları bakımından, ayrıca soruşturma ve kovuşturmayı gerektiriyorsa, dokunulmazlıkları bu şekilde kendiliğinden sona ereceğinden, yargı süreçlerinin işletilmesi de imkan dahiline girecektir" dedi. Bahçeli şiddeti ve terörü siyasal bir araç olarak gören ve anayasal düzeni yıkmak amacıyla şiddeti ve şiddet kullanmaya dayalı faaliyetleri savunan siyasi partilerin bu çerçevenin dışında tutulmasını istediklerini de kaydederken, "gelişmeleri basından izleyen MHP'nin bugüne kadar bu konularda hiçbir siyasi parti ile herhangi bir teması ve görüşmesi olmamıştır" dedi. Bahçeli, anayasa değişikliği ile ilgili AKP'yle aralarındaki farklılıkları ise şöyle sıraladı:
"Parti kapatılmaması ilkesinin kapsamına terör ve şiddeti meşru bir araç olarak gören siyasi partilerin de dahil edilmesi, bizim yaklaşımımızla ters düşen ilk husustur. Parti kapatılması davasının Yargıtay başsavcısı tarafından resen açılmasını önlemek için bunun siyasi izne bağlanması, parti yöneticilerinin işlediği suçların parti kapatma gerekçesi olmaktan çıkarılması, bireysel sorumluluk kapsamında bir eylemin suç sayılması için peşinen kesinleşmiş mahkeme kararı aranmasını öngören ve yöneticilerin siyasi yaptırımla cezalandırılmalarını dışlayan yaklaşımlar, farklı düşündüğümüz diğer hususlardır. Bu kapsamda öne çıkan diğer temel bir konu da, milletvekili dokunulmazlığını ilgilendirmektedir. Milletvekili dokunulmazlığı bu bakımdan yeni arayışlarda kilit konumdadır."
AKP'Yİ REFERANDUM KONUSUNDA UYARDI
Siyasi kriz ortamının demokrasi ve hukuk devleti üzerindeki tahribatını bertaraf etmek için bulunacak çözüm ve çıkış yolunun adresinin TBMM olduğunu ve sorunun geniş tabanlı bir mutabakatla çözülmesi gerektiğini kaydeden Bahçeli, AKP'ye referandum uyarısında da bulundu. AKP'nin Meclis'te, referandum için gerekli sayısal çoğunluğa sahip bulunduğunu ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:
"Bu yolu tercih ederse, bu zorlamaların yaratacağı çok ağır sorunların vebali ve sorumluluğu da kendisine ait olacaktır. Bu durumda siyasi kriz aşmak amacı, değerini ve anlamını kaybedecek, böyle bir yola girilmesi krizi daha da derinleştirerek, iç çatışma ve rejim bunalımına davetiye çıkarabilecektir. Siyasi bir kumar vasıtası haline getirilecek olan referandum, ülkenin ve demokrasinin geleceği üzerine kumar oynanması anlamına gelecek ve kestirilemeyecek sonuçlar doğurabilecektir. Hukuka ve anayasaya gölge düşürecek siyasi zorlamaların toplumu bölecek bir referandumla hayata geçirilmesine çalışılması, gerginlikleri had safhaya çıkaracak ve çok daha geniş bir cepheleşme ve kamplaşmanın tüm toplumu içine alacak şekilde kemikleşmesine yol açacaktır."
CHENEY ZİYARETİNİ DEĞERLENDİRDİ
Bahçeli grup toplantısında dün Türkiye'de bulunan ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in ziyaretini de değerlendirdi. Bahçeli, "ABD başkan yardımcısının dün Ankara'ya yaptığı ziyaret sırasında PKK ile mücadele-siyasi çözüm ve Barzani'nin meşrulaştırılması konularının böyle bir paket çerçevesinde ele alındığı anlaşılmaktadır. ABD Başkan Yardımcısının Ankara ziyareti de Türkiye'nin bu yönde maruz kaldığı baskı ve dayatma zincirinin bir halkası olarak görülebilecektir" dedi. Erdoğan'ın yaptığı açıklamalardan, Cheney'in Afganistan'a ilave asker talebinde bulunmadığının anlaşıldığını ifade eden Bahçeli, bu talebin 2-4 Nisan'da Bükreş'te yapılacak NATO zirvesinde dile getirilebileceğini söyledi.
"NEVRUZ FOTOĞRAFININ SORUMLUSU ERDOĞAN VE AKP"
Konuşmasında Nevruz kutlamalarında çıkan olayları da değerlendiren Bahçeli, "PKK'nın direniş günü olarak adlandırdığı bu süreçte devlet otoritesine karşı kitlesel ayaklanma provaları yapılmıştır. Bu gelişmeler karşısında hükümetin gösterdiği yönetim aczi ve siyasi zaaf, terör maşalarına cesaret vererek bugün karşımıza çıkan bu ağır soruna zemin hazırlamıştır. Ülkemizin sokaklarının tarumar edildiği, caddelerinin ve meydanlarının savaş alanına çevrildiği, okul sıralarında olması gereken çocukların kalkan olarak kullanıldığı bu Nevruz fotoğrafının yegane sorumlusu Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetinden başkası değildir. Bizleri teselli eden, bölücü tahrikler karşısında büyük Türk milletinin sükunetini muhafaza etmesi ve bu kutlu bayram gününü anlamına uygun bir ruhla ve şuurla kutlamış olmasıdır. Aziz milletimizin gösterdiği bu metaneti bir yanlış değerlendirme yaparak boyun eğme zannedenler, sabrın taştığı noktada başlarına gelecek akıbeti Türk tarihine bakarak görebilirler" diye konuştu.
(ANKA)
Yayın tarihi: 25 Mart 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/25//haber,166104DA92C848A4B8E4DDA5EBF9A5DB.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.