Sorumsuz Bobo
Özge AYDIN /SABAH İNTERNET
Turkcell Super Lig'in 27. hafta karşılaşmasında Beşiktaş, 3 büyüklere yenilmeyen İ.B.Belediye'ye 2-1 yenilerek liderliği F.Bahçe'ye kaptırdı. Şampiyonluk yolunda büyük darbe aldı.
KAZIM KANAT: HATALAR SERİSİ (SABAH)
Hakemlikte kural şudur: Son yapılan değil, ilk yapılan hareket önemlidir. İşte bu nedenle Hakan Sivriservi affedilmez hakemlik hatası yapmıştır. Şöyle:
A-Beşiktaş ceza alanına yüklendiğinde topa hareketlenen Ekrem Ekşioğlu, arkadan sarılarak Bobo'yu ısrarla tuttu. Bobo ellerini kaldırıp yardımcı hakemden yardım istedi. İtme ve çekmenin adı penaltıdır.
B-Bobo baktı ki yardımcı "Devam" diyor. O da bu faullü markajdan kurtulmak için Ekşioğlu'nu önce itti; sonra da çok güçlü iterek (kasıtlı yumruk yok!) düşürdü. Bunun adı faul ve Bobo'ya sarı karttır. (F.Bahçe maçında oynamasın diye mi!)
Hakem Sivriservi'nin yanlış yorumu (yardımcı Orkun Aktaş'tan görüş bile almadı) maçın kaderini belirleyince bunları yazmak zorunda kaldım. Bilesiniz diye. Çünkü bugün medyadaki 4 hakem uzmanı (Çakar, Toroğlu, Tokat ve Yavuz) bu pozisyon için 4 ayrı görüş yazacaklar. Siz de "Ben kime inanacağım" diyeceksiniz. En iyisi bana inanın.
AHMET ÇAKAR: SORUMSUZ BOBO (SABAH)
Bir futbolcu düşünün yaptığı aptalca ve sorumsuzca bir hareketle takımını yakıyor. Beşiktaş şampiyonluğa giderken ve geride sadece yedi hafta kalmışken bir oyuncusunun böylesine bir davranışı kabul edilemez. Göstere göstere, üstelik takımı hücum ederken hakemin gözü önünde "Gör de beni at" dercesine hareket yapıyor.
Beşiktaş, dün gece maça kötü başladı. Üstelik defans hatasından kaynaklanan pis de bir gol yedi. Beşiktaş şampiyonluğu kaybederse bunun baş sorumlusu kendini birşey zanneden, kabadayı gibi oynamayı futbol oynamak zanneden sorumsuz oyuncularıdır.
Hakem Hakan Sivriservi, çok iyi bir maç yönetti. Kimse 'hakem' demesin. Verdiği kararların çoğu isabetli. Bobo'yu haklı attı. Ve Bobo'ya gösterdiği kırmızı karttan sonra da, bu kararının altında ezilmedi. Kısaca belki de hakem, sahanın en başarılı isimlerinden biriydi.
İLKER ATEŞ: BOBO'NUN İHANETİ (FOTOMAÇ)
Final gibi bir maça doğru böylesine bir sorumsuzluğu Bobo gibi çok önemli bir gol silahı yapıyorsa artık gerisini siz düşünün. Bobo'nun ihaneti Beşiktaş'a maçı kaybettirmekle kalmadı, o yumruk belki de Beşiktaş'ın şampiyonluk umutlarını uçurup götürecek. Bobo'nun atılması Ertuğrul Sağlam'ın bütün oyun planlarını bozdu.
Bobo, bu kolayın önüne unutulmayacak bir taş koydu ve arkadaşlarını tam 50 dakika çaresizliğe sürükledi. Bu Gordon'u nihayet çözmeye başladım. Anladım ki bulunmaz Hint Kumaşı değil. Kademesi zayıf, geri pasları Beşiktaş tribünlerinin yüreğini ağzına getiriyor. Onun hatalarından eğer bir fazla Belediye golü olmadıysa bu, Beşiktaş'ın dünkü maçta tek şansı oldu.
Bu maç Bobo'nun ilk kez yaptığı, telafi edilmez bir ihanet belgeseli olarak galiba Beşiktaş tarihine geçecek. Günlerce bütün arkadaşlarından özür dilemek zorunda. Ya da Bobo ilerleyen haftalarda bu sorumsuzluğunu tek başına maç alarak kurtarırsa belki affa uğrayacak. Beşiktaş'ın Olimpik gecesi belki de altın madalyayı kaçırdığı bir gece olacak.
TURGAY DEMİR: DÜZEN BOZULUNCA (FOTOMAÇ)
Sakat ve cezalı oyuncuları nedeniyle Serdar Özkan'dan ön libero yapmak zorunda kalan Beşiktaş, oyunun ilk dakikalarında inanılmaz hatalar yaptı. Serdar Özkan önde basmak yerine seyredince stoperler Gökhan ve Gordon bu işi üstlenmeye çalıştı.
Necati ve İbrahim gibi tehlikeli forvetleri olan Belediye karşısında onbire onbir durumda dahi etkili olamayan Beşiktaş, bir de eksik kalınca çıkmaz sokakta buldu kendini. Hemen belirtelim, Bobo oyunda kaldığı süre içinde de etkili değildi, dolayısıyla hakemden önce Ertuğrul hoca onu dışarı almış olsa belki de yenilgi olmayacaktı.
Sonuç olarak Beşiktaş yenilgiyle yaşadığı puan kaybıyla şampiyonluk yarışında önemli bir avantajı kaybetti. Artık kendisinin kazanması yetmez rakiplerinin de kaybetmesi gerek. Kartal ayağındaki topu rakiplerine verdi, işin özeti bu. Artık Fenerbahçe ile oynanacak maç olmak ya da olmamak anlamını taşıyor, Beşiktaş'ın kazanmaktan başka şansı yok.
İSMAİL ER: YAZIKLAR OLSUN! (HÜRRİYET)
YAZIKLAR olsun, takıma hiç bir hayrın yok bari zararın olmasın Bobo. Senin sezon sonu transferin mi, Beşiktaş'ın şampiyonluğu mu önemli? Ekrem'e attığın yumruktan sonra sakatlanan oyuncuya bakan hakem Hakan Sivriselvi'yi neden itiyorsun?
Devre arasında soyunma odasına ilerleyen hakemin yolunu kesen Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam ve Menajer Sinan Engin neye itiraz ettiler anlaşılır gibi değil. Müdafa çizgi olduğunda Gökhan Zan ve Gordon çok ciddi hatalar yaptığından savunma kaleci Rüştü'ye kadar yaslanıyor. Bu da ciddi hataları beraberinde getiriyor.
İyi ki Başkan Yıldırım Demirören devre arasında Holosko'yu almış. Kendi takım arkadaşından pas almadan 4 pozisyon oluşturan Holosko beraberlik golünü atarak Ertuğrul Sağlam'a "Bu takım sezon sonuna kadar şansla değil, sistemle hedeflerine ulaşır" diyerek mesaj verdi. İbrahim Akın'da Beşiktaş'tan kendisini yollayan Teknik Direktör Sağlam'a attığı golle adeta yanıt verdi "Hoca senden ayrıldıktan sonra 5'nci golümü atıyorum. Ölmedim yaşıyorum" Sezon başından bu yana yazmaktan bıkmadım. Beşiktaş gibi hedefleri olan takımları hedeflere götürecek lider oyuncular olmalı. Yüreğini ve tekniği ortaya koyarak savaşan İbrahim Toraman ve Baki Mercimek olmayınca takımın ruhuda kayboluyormuş.
KORKUT GÖZE: KAN DOĞRADI (HÜRRİYET)
Holosko da zaten kanatta pek kalmadı. Kafasına göre takılıp, her fırsatta göbeğe kaydı. Golünü de bu bölgeden attı.
Geçen her dakika aklıma yeni sorular getirdi. İlk golden sonra bakışlarım her pozisyonda savunmaya kaydı. Defans bloğunun göbeğini Gökhan Zan-Gordon ikilisine teslim etmek alelacele alınmış bir karar gibi geldi bana...
Üstelik İbrahim Akın'ın golünde ve daha sonra Necati'nin yakaladığı net bir pozisyonda hep birlikte gördük... İkisi de ağır kaldılar, gerekli uyumu sağlayamadılar. Ve arkalarına atılan her topu kontrolde zorlandılar.
Herhalde, Ertuğrul Sağlam, Fenerbahçe maçında Gökhan Zan'ın yanında İbrahim Toraman'ı düşünür. Derbide Gordon'lu bir savunma intihardır!
Serdar Özkan'ın ön liberoda oynamasına bir eleştiri getiremem. Cisse ve Serdar Kurtuluş'un olmadığı bir kadroda Serdar'ı bu işe soyundurmak, bir teknik adam için son çare idi. Ertuğrul Sağlam da bunu yaptı.
60 dakika 10 kişi oynayan Beşiktaş'ın çektiği sıkıntıları hissedebiliyorum. Böyle bir ortamda, Delgado ve Tello'nun etkisiz kalmalarını da fizik açıdan hiç yadırgamıyorum.
Yine de daha duyarlı davranmalarını beklerdim. Ancak, güçleri yetmedi.
Beşiktaş'ın kötü oyununu sadece 10 kişi kalmasına bağlamak gibi bir düşüncem yok. Stresli haftaların başladığı bir dönemin, her futbolcuyu etkileyeceğini biliyorum.
Ama Beşiktaş'ın kolunu kanadını kıran ve bir eksikle oynamaya zorlayan Bobo'yu da yitirilen üç puanın baş suçlusu olarak gündeme taşıyorum.
Bobo bir cinayet işledi. Sonra kaçıp gitti. Vebalini de Beşiktaş ödedi!
Şampiyonluk mu, vallahi bana uzak gibi görünüyor. Yanılırsam da sevinirim!
Yayın tarihi: 23 Mart 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/23//haber,B0B1DA5E87DA418CB5BB42CAFC1BB714.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.