Zengin olabilmenin sırrını soran bir kişiye Edison şöyle yanıt vermiş.
"Kendinizi çok büyük projelere kaptırmayın. Siz onları kurmaya çalışırken onlar, bir yandan yıkılırlar. Çevrenize dikkatle bakın ve neyin eksik olduğunu görmeye çalışın. Kafanızı kullanabilirseniz, işte bu eksikliği tamamlayabilirsiniz. Zenginliğin sırrını da o zaman keşfetmiş olursunuz." Edison'un bu yanıtının ne denli doğru olduğunu "yüksüğün öyküsü" kanıtlamaktadır. Evet hanımlar, dikiş dikerken kullandığınız yüksüğün öyküsü...
Hollandalı kuyumcu Nicolas Benseboten, bir gün nişanlısı dikiş dikerken parmağına dikkat etmiş ve iğneyi iten parmağın delik deşik olduğunu görmüş.
Hemen balmumuyla bu parmağın kalıbını almış. Birkaç gün sonra da nişanlısına, üstünde iğnenin kaymaması için sayısız çukurlar bulunan gümüş bir yüksük getirmiş. Bütün Hollandalı kızlar böyle bir yüksüğe sahip olmak istediklerinden kuyumcu işi büyütmüş ve sonunda o da kentin büyük zenginleri arasına karışmış. İşte çevredeki bir eksikliği tamamlayarak zenginliğin sırrına ulaşılabileceği görüşünü kanıtlayan bir yaşam öyküsü..
(Bütün Dünya Dergisi'nden) (27 Aralık 1998'de yayınlandı)
Yayın tarihi: 20 Mart 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/20//haber,58E6ED9469B948B0B57377613565BBF8.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.