kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Mart 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
RAHŞAN GÜLŞAN

Entel zulümden kurtarsın yeter

Yeşilçam Ödülleri henüz yapılmadan dedikodusu başladı. Dünkü GÜNAYDIN'da "Telaşlanmayın, herkese ödül var" diye yazmıştı Mehmet Çalışkan arkadaşımız. Bu bir haberden çok, kişisel yorum olarak kaleme alınmıştı. Yıllardır sinemayı bir haberci olarak çok dikkatli takip eden arkadaşımızın fikirleri çok önemli tabii ki. Üstelik haklı olduğu noktalar da var. Ama daha adaylar açıklanırken ve kimlerin hangi ödülleri nasıl alacağı belli olmadan bu tarz bir yorum yapmak bana çok da mantıklı gelmedi. Sinema Yazarları Derneği (Sİ- YAD) Altın Portakal ya da Altın Koza'nın kararlarını yerden yere vurabiliriz. Sonuçlar içimize sinmeyebilir. Seçtikleri yumurtaları kafalarında kırmak bile isteyebiliriz ama bu onların altına imza attıkları bir sonuçtur.

CANLARI KİMİ İSTERSE...
Altın Portakal'ın bir kuralı değiştirerek, daha önce aramadığı şartları aramaya başlaması ciddi bir problemdir. Ve o yılın adaylarını doğrudan etkilemektedir. Bu tartışılabilir ve tartışılmalıdır da. Yani seçim kriterlerindeki usulleri, jürideki aksaklıkları tartışalım. Ancak şu niye aday olmadı, bu niye aday olmadı demek, yanlış bir tavır. SİYAD, ülkemizin en önemli sinema eleştirmenlerinin kuruluşudur ve canı kime isterse ödül verir. Altın Portakal için de aynısı geçerli. Ama henüz ilk yapılacak olan ve şartnamesi bence Türk Sinema sektörü adına çok doğru oluşturulmuş bir ödül törenini baştan böylesine harcamak çok yanlış. Çünkü, Türk Sineması'nın bir yıl boyunca tüm üretimini entelektüel veya başka sebeplerle kucaklamaktan kaçınan Altın Portakal ve SİYAD Ödüllerine karşı Yeşilçam Ödülleri doğru adres olabilir. Aday seçimi, yönetmenden müzisyene, saç ve makyaj görevlisinden oyuncusuna kadar, iş dünyasının seçkin isimlerinin de içinde bulunduğu 333 kişi tarafından yapılmış. Adayların belirlenmesi sonrasında ise aynı seçki daha kalabalıklaşacak, tam bin kişi ödüle uzanacak isimleri belirleyecek. Yani sektöre ödülü, sektörün kendisi veriyor bir anlamda. Üstelik masa etrafındaki 5- 10 kişi de yapmıyor bunu... Ayrıca 358 bin YTL para ödülü de ödülleri alacak 12 kişiye yani sinema sektöründe emek veren insanlara aktarılacak. Altın Portakal'da anasının ak sütü gibi helal olan 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü kazanan Murat Han'ın burada aday gösterilmemesi tamamen 333 kişinin takdiridir ve saygı duyulmalıdır. Mahsun Kırmızgül'ün 'En İyi Yönetmen' ödülüne aday gösterilmemesinin de önemli bir sebebi var. Çünkü o, bu yıl ilk filmine imza attığı için 'Turkcell ilk film' dalında aday gösterilmiş. Ayrıca da yine takdir jürinindir ve jürilere 'şu niye aday oldu', 'bu niye olmadı' diye baskı yapmanın mantığını anlayabilmiş değilim. Bu sistemde eleştirecek bir şey varsa Çağan Irmak'ın bu yıl vizyona giren ama yıllar önce çektiği ilk filminin, ilk film kategorisinde aday gösterilmesi olabilir. Ama zaten Çağan Irmak bir açıklama yaparak yeni yönetmenlere daha adaletli ödül dağıtılabilmesi için çekildiğini açıkladı. Bu arada organizasyonun başındaki TÜRSAK'ın patronu Engin Yiğitgil ile hâlâ mahkemeliğiz. Yani derdim birtakım insanlara yaranmak filan değil. Derdim, Türk Sineması'nın üretimini kapsayacak bir ödül sisteminin kabul görmesi, sinemacılar için entelektüel zulüm haline gelmemesi, ciddiye alınması, gelenekselleştirilmesi ve genç sinemacılar içn referans olması. Tabii tüm bunlar ödül gecesi yaşananlardan sonra belli olacak.