Serpil Gogen / Ankara.
BİR yılda iki bale, ikisi de Mevlana temalı.. Biri, geçtiğimiz yaz Uluslararası İstanbul Müzik Festival'inde, filozof bir babanın oğlu ünlü Fransız dansçı ve koreograf Maurice Bejart'ın Mevlana Yılı dolayısıyla sahnelenen "Rumi: Dua ve Dans" modern balenin yalın ritmiyle bezeli, olağanüstü bir gösteriydi. Diğeri, 800. doğum yılında yine Mevlana'yı konu alan, tümüyle özgün ilk Türk balesi
"Çağrı" .. Bu ikincisi 20 Mart'ta Mersin'de "dünya prömiyer"ini yapıyor.
"Mevlana'yı anmak, felsefesini, yaşamından önemli kesitleri aktarabilmek için hangi sanat dalı daha etkileyici olur" un yanıtını, 2005'de, "bale" diye vermiş, gazeteciyazar
Şefik Kahramankaptan, projenin mimarı ve librettosunun yazarı.. "Çünkü Mevlana, yaşamı, felsefesi ve evrensel boyutuyla 'sema' ile özdeşleşmişti". Ve adı da "Çağrı" olacaktı, tabii.. "Gel, ne olursan ol, gene gel" diye seslenen o evrensel sese kulak vererek..
O günden bugüne çalışmalar başlamış. Koreografiyi, Avrupa'nın en iyi beş koreografından biri olarak anılan, beş yıl süreyle Portekiz Devlet Balesi'nin direktörlüğünü yapan, 80'i aşkın yapıtı dünya sahnelerinde sergilenen
Mehmet Balkan üstlenmiş.. Eşi
Lale Balkan eseri sahneye koyarken, müzikleri "New Age"in Türkiye'deki en iyi temsilcisi diye anılan
Can Attila yapmış. Tabii, klasik ve yerel motiflerin yanı sıra 19. Yüzyıl bale müziğinin formları da unutulmamış.. Böylece, Kahramankaptan'ın deyimiyle, "Bir bale, dünyada belki de ilk kez, librettosu, koreografisi ve bestecisiyle koordinasyon içinde, eşzamanlı olarak yaratılmış.." Uzun bir perde olarak tasarlanan eser,
Mersin Devlet Opera ve Balesi tarafından sezon sonuna kadar sahnelenecek, sonra dünya sahnelerine taşınması için kollar sıvanacak.
Bugünkü Tüm Yazıları
Felsefe, Müzik, Dans: Mevlana Balesi..
Yayın tarihi: 18 Mart 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/18//haber,9EC81F3F7A6D44DAB3833588CE81F2BE.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.