kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Mart 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

"Partileri kapatacak olan millettir"

Yeni Haber
MHP lideri Devlet Bahçeli, Ak Parti'ye kapatma davasıyla ilgili grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu. MHP lideri Bahçeli, "Dışardan hukuki fetvalar vermek hukuka saygısızlıktır. Türkiye'nin gündemi yeni kaos ortamı ile karşı karşıya. Hazırlanan iddianame AKP'ye doping etkisi yapacaktır. Siyasi partileri siyasetten tasfiye edecek güç Türk milletidir" dedi.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''hukuki bakımdan Anayasaya uygun olsa bile AK Parti'ye açılan kapatma davasının siyasi bakımdan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 'demokrasi mücahidi' olduğunu söyleyerek mağduriyet edebiyatı yapmak için yeni bir istismar malzemesi verdiğini'' iddia ederek, ''Başbakan olmasında yargı süreçlerinin ve siyaset dışı müdahalelerin önemli payı olan Sayın Erdoğan, şimdi de bu yolla 'demokrasi kahramanı' olma hevesi peşinde'' dedi.

Partisinin TBMM grup toplantısındaki konuşmasına, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 93. yıldönümü dolayısıyla bir dakikalık saygı duruşunun ardından başlayan Bahçeli, Türk milletinin, vatanı, devleti, inancı ve hürriyeti uğruna canını feda edebilecek müstesna evlatları bağrında yetiştirdiğini, asırlardan beri süregelen varlığını ve kudretini bu fedakarlıklarla ayakta tutabildiğini söyledi.

Yıldönümü nedeniyle Çanakkale'de yapılan anma törenine partisinden 9 milletvekilinin yanı sıra çok sayıda dava arkadaşının da hazır bulunduğunu ve milletin haklı gururunu paylaştığını ifade eden Bahçeli, tarihe ibretle bakarak, Türk milletini ayakta tutan manevi dinamikleri öğrenmenin, bundan sonra karşılarına çıkacak tehlikeleri tanımaya ışık tutacağını bildirdi.

On binlerce Mehmetçiğin canı pahasına sonuçlanmış ve Şehitler Günü'ne haklı olarak adını vermiş Çanakkale Savaşının öneminin, Cumhuriyet coğrafyamızı müjdelemesi ve bugün yaşananların anlaşılması bakımından çok büyük olduğunu dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

''Çanakkale, bizim için bir coğrafi bölgenin adından önce, her karış toprağına bir yiğidin uzandığı dünyanın en büyük şehitliğidir. Çanakkale, aklın izanın durduğu, bir ilahi duyuş ile kendinden geçmiş binlerce isimsiz kahramanın, can vermek için birbiri ile yarıştığı bir imtihan alanıdır. Çanakkale, barutun; inanç, çeliğin; itaat, donanmanın; cesaret ve silahın millet karşısındaki çaresizliğinin ateşle ilanıdır. Çanakkale, Anadolu ve Rumeli Türklüğünün topyekun bir direnişi ve kanlı gömleğiyle kara toprağa giren on binlerce kınalı şehidin, siperden sipere taşınan muhteşem destanıdır.''
MHP Lideri Bahçeli, Çanakkale dirilişinin, Türk milletinin muazzam gücünü imtihan etmeye kalkışan bugünkü ihanet odakların,kendilerini
nasıl bir sonucun beklediğini anlamaları açısından tarihi bir ibret ve ihtar belgesi olduğunu ifade etti.

AK PARTİ'YE AÇILAN KAPATMA DAVASI

Devlet Bahçeli, konuşmasında AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde açılan davaya değindi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın
''laikliğe aykırı fiillerin odağı olduğu'' gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde açtığı davanın, siyasi gündemi temelden sarstığını ve değiştirdiğini dile getiren Bahçeli, şöyle konuştu:

''Demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerin, Anayasada çizilen sınırlar içinde faaliyet göstermeleri, demokratik meşruiyetin bir gereğidir. Bu alanda Anayasanın vaaz ettiği ilkeler bütün siyasi partiler için bağlayıcı ve emredici temel normlardır. Bunlara uyulmaması halinde uygulanacak yaptırımlar Anayasada belirlenmiş, siyasi partilerin hangi hallerde temelli kapatılacağı ve bunun şartları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bu konuda bir değerlendirme yapmış ve buna dayalı olarak Anayasa Mahkemesinde hukuki bir süreç başlatmıştır. Dava süreci şimdi kendi mecrasında yürüyecektir. Bu aşamadan sonra Yüce Mahkemenin vereceği karar beklenecektir. Konunun hukuki yönleri ve herkesi bağlayan hukuki çerçeve budur. Bu bakımdan açılan davanın içeriği ve iddianamede yer alan tespit ve suçlamalar hakkında yorum ve değerlendirme yapmak, bu noktadan sonra siyaset kurumunun değil, Yüce Mahkeme yargıçlarının görev ve yetkisine giren bir husustur. Yargıya intikal eden bu konu hakkında dışardan hukuki fetvalar vermek, bu yolla Anayasa Mahkemesini yönlendirme ve etkileme çabalan içine girmek, hukuka saygısızlığın açık
bir göstergesi olacaktır.''

'DERİN SİYASİ ETKİLERİ OLACAK''

Bahçeli, iktidar partisinin kapatılması için açılan davanın sonuçları ve yansımalarının, hukuki alanla sınırlı kalmayacağını, bu sürecin çok derin siyasi etkilerinin olacağını belirterek, ''Kapatma davası, hukuki bir süreç olmakla birlikte, bunun çok ciddi siyasi sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. MHP, konuyu bütün yönleri ve boyutlarıyla geniş bir perspektiften değerlendirmiş, ilke ve tutumunu bütün açıklığıyla ortaya koymuştur'' dedi.

Davanın açılmasının ardından yaptığı yazılı açıklamaya değinen Bahçeli, bu açıklamada somut önerilerde bulunduğunu söyledi. ''Siyasi gündemi
etkileyen konularda soyut değerlendirmelerin ötesine geçilerek, kriz ve gerginliklerin ortak akıl ve çabalarla aşılması süreçlerinin önünü açmak
ve bunun için yol göstermek, MHP'nin sorumlu siyaset ve muhalefet anlayışının dayandığı temel ilkedir'' diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

''22 Temmuz 2007 seçimlerinden bu yana geçen süre içinde, bunun rehberliğinde hareket eden MHP, Türkiye'nin çıkarına olduğuna inandığı bu anlayışa bundan sonra da sürdürmeye kararlıdır. İktidar partisinin kapatılması konusundaki tavrımız da bu anlayışa uygun olarak çok açık bir biçimde ortaya konulmuştur. Bu konudaki siyasi duruşumuz; Türkiye'nin geleceğini her düşüncenin üstünde tutan milliyetçilik ülkümüzün, demokrasi ve milli irade anlayışımızın ve siyasi kaosun önüne geçilmesi hassasiyetimizin doğal bir icabı ve sonucudur. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatılması için başlatılan hukuki süreç siyasi gündemi altüst etmekle kalmamış, bu konuya kilitlenen Türkiye, çalkantılı bir döneme girmiştir. Bu yüksek gerilim ve tedirginlik, ne kadar zaman alacağı kestirilemeyen mahkeme süreci boyunca, devlet ve toptum hayatımızı derinden etkileyecektir. Hukuki süreçle eş zamanlı gelişecek ve ağır tahribatı olacak bir siyasi kriz dönemi yaşanabilecektir. Türkiye'nin siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik alanlarında esasen çok ağır sorunlarla yüklü gündeminin böylesine bir ilave siyasi kriz tehlikesine açık hale gelmesi, sonuçları kontrol edilemeyecek bir kaos ortamını karşımıza çıkarabilecektir.''

MHP'NİN TAVRI


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin bugün milli devlet niteliğini, üniter siyasi yapısını ve toprak bütünlüğünü hedef alan çok ciddi iç ve dış güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu bildirdi.Kanlı terör ve etnik bölücülüğün vahim boyutlara taşındığını, milli birliği ateşe atacak siyasi çözüm dayatmalarının had safhaya ulaştığını vurgulayan Bahçeli, ''AKP'nin kapatılması davasının kısa ve orta vadedeki siyasi sonuçlarının, bu karanlık Türkiye tablosundan soyutlanarak değerlendirilemeyeceği bir gerçektir. MHP'nin bu konudaki endişeleri, bu açıdan ele alınmalı ve çok iyi anlaşılmalıdır'' diye konuştu.

Böyle bir ortamda iktidar partisinin kapatılması istemiyle hukuki bir süreç başlatılmasının doğuracağı siyasi sonuçlara da değinen Bahçeli,
şunları söyledi:''Cumhuriyetin temel yapı taşlarından biri olan laikliği yıkmayı amaçlayan eylemlerin odak noktası olmakla suçlanan siyasi parti büyük bir Meclis çoğunluğuyla tek başına iktidardadır. Referandumla Anayasa değişikliği yapacak bir sayısal güce sahip olan bu siyasi parti, dava süreci boyunca Anayasal sınırlar içinde bütün hükümet yetkilerini kullanacak, TBMM'de yasama tasarrufunda bulunacak ve Türkiye'nin
kaderini ilgilendiren konularda kararlar alacak ve bunları uygulayacaktır. Bir ateş çemberinden geçen ve yakın tarihinin en ağır sorunları ve tehditleriyle karşı karşıya bulunan Türkiye'yi bu güç ve tehlikeli dönemde, laikliğe aykırı fiillerin odağı olmak ve Cumhuriyeti yıkmakla suçlanan siyasi kadrolar yönetecektir. Bunun normal ve olağan bir durum olmadığı gün gibi açıktır. Böyle bir ortamda, bu siyasi partinin hükümet ve Meclis tasarruflarının tümü tartışmalı hale gelecek ve şaibeyle gölgelenecektir.''


Devlet Bahçeli, Türkiye'nin; siyasi güvenlik, ekonomik ve sosyal alanlarda ve politikada bugün geldiği karanlık noktanın başlıca sorumlusunun AK Parti ve Başbakan Erdoğan olduğunu savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:''Sayın Erdoğan, bugüne kadar Türk milletine hesap vermekten kaçmış, hayali başarı senaryolarıyla bu sorumluluktan kurtulmaya çalışmış ve herkesi suçlayarak kendisini temize çıkarmak amacıyla beyhude bir çırpınış içine girmiştir. 14 Mart 2008 tarihi, bu anlamda da Sayın Başbakan için bir dönüm noktası olmuş ve önüne hiç beklemediği geniş bir istismar ve manevra alanı çıkarmıştır. Siyasi gündemin bu şekilde sapması, siyasi hesabın ertelenmesi konusunda AKP'ye ümit vermiştir. Hukuki bakımdan Anayasaya uygun olsa da açılan kapatma davası, siyasi bakımdan Sayın Başbakana demokrasi mücahidi olduğunu söyleyerek mağduriyet edebiyatı yapmak için yeni bir istismar malzemesi vermiştir. Başbakan olmasında yargı süreçlerinin ve siyaset dışı müdahalelerin önemli payı olan Sayın Erdoğan, şimdi de bu yolla 'demokrasi kahramanı' olma hevesi peşindedir. Sayın Erdoğan, Yargıtay Başsavcısının iddianamesini Türk milleti nezdinde bir 'ibranameye' dönüştürmek ve mağdur ve mazlum edebiyatıyla Türk milletinin merhamet duygularına sığınarak siyasi sorumluluğunu unutturmak hesabı yapmaktadır. Açılan kapatma davasının AKP'ye bu yönde siyasi doping etkisi yapması, hazin bir tecelli olarak kabul edilmelidir.''

AA