Ben bu karşı olma işini çok tuttum, hepinize tavsiye ederim. Kafam bozuk, tadım kaçık, mazeretim var, asabiyken ilk uçakla atladım Alaçatı'ya geldim. Eh Çeşme sezonunu da açmış oldum yani. Müjdeler olsun! Peki neredeyim, Alaçat Kırevi'nde arkadaşım Ayşenur'un yanında. Tabii Alaçatı Bodrum'a benzemiyor, eylül dedin mi herkes evini, dükkanını kapatıp kaçıyor; yaza kadar ses seda çıkmıyor. Bir Taş Otel açık, bir Kırevi, bir de meydandaki Sailors. Tuval-Agrilia cuma cumartesi hizmette. Köşekahve her daim misafirlerini beklemekte. Turşucu Erol da kışları köfte-ciğer pişirmekte. Bu arada Alaçatı'daki dükkanların yarısından fazlasında 'devren kiralık' tabelası asılı. İşte beklenen acı son mu acaba? Yazın patır patır cafe-butik açtılar sonra tutturamadılar. Umarım Alaçatı maymun iştahlı girişimcilerin kurbanı olmaz.
ÇİÇEK VERENLERE Bu arada Çamlık Yolu'ndaki Alaçat Kafe artık yok! Bu sezon kahvaltıcılar Kırevi'ne gelecekler herhalde. Kumbeach'in de henüz akıbeti belli değil. Ay sonuna doğru açılıp açılmayacağı belli olacak. Gelelim asıl meseleye... 'Çarşı her şeye karşı' halimize yani. Ayşenur'la kafalar bozuk ya, dört gün boyunca baktık her şeye karşıyız. Ne görsek, ne duysak, ne izlesek huysuz babaanneler gibi burun kıvırıyor, sinir oluyoruz. Biz aslında canımızı sıkan, tadımızı kaçıran, bünyemizi yoran hiçbir şeyi sevmiyoruz. Ve bu sevmeme halimizi çok seviyoruz. İşte karşı listemiz:
* En başta 'Kadınlar Günü'nde benzincide, cafede, markette erkeklerin elimize çiçek tutuşturmasına karşıyız. Yemezler efendim! Sen devamlı kadınların anasından emdiği sütü burnundan getir sonra da Kadınlar Günü hesabı şirinlik yap!
* Sonra, Alaçatı pazarındaki kötü rokalara, saçma bebek kıyafetlerine karşıyız.
* Pazar gazetelerinden çıkan sayısız ilaveye karşıyız.
* Gündüz vakti kumrucuda Lerzan Mutlu gibi dolanan kadınlara karşıyız
* Devren kiralık dükkanlara karşıyız.
* Çarkıfelek'te sorulan saçma deyimlere karşıyız. Zaten bezmişiz kafamız karışıyor yahu!
ÜÇ ÇOCUĞA KARŞIYIZ!* Ayrıca Asena'nın bir türlü iki kelimeyi bir araya getiremeyişine de karşıyız.
* Tam Beyaz Show'un karşısına oturmuş Gülben Ergen'i beklerken elektriklerin kesilmesine karşıyız.
* Radyoların Gülben'i protesto etmesine çok çok karşıyız!
* Şişik egolara karşıyız.
* Üç çocuğa hem de ne biçim karşıyız! Üç de yetmez beş tane. Tövbe, tövbeeee...
* Laf anlatamamaya karşıyız.
* Baskıya da karşıyız, ilgisizliğe de karşıyız. Yani ne yapsalar karşıyız.
* Bir kumruyla doymaya karşıyız.
* Bikini giymeyen Ahmet Çakar'a karşıyız.
* Uzun reklam aralarına karşıyız.
* Havaalanında ayakkabıları çıkarıp aranmaya karşıyız.
* Cep telefonuna karşıyız.
* Kontrol edilmeye karşıyız.
TOPLANTIYA VE RTÜK'E* Isırgan otuna da karşıyız. Ellerimizi yakıyor.
* Cuma gecesi 'Var Mısın Yok Musun'un yayınlanmamasına karşıyız.
* Uyanmaya son derece karşıyız.
* İlle de faturalara karşıyız.
* Kişisel gelişim kitapları kafamızı bozuyor. Yani onlara da karşıyız.
* "Şimdi konuşamam toplantım var" diyenlere karşıyız.
* Gözümüzün önünde sevgilimize asılan kadınlara karşıyız.
* İstanbul trafiğine karşıyız.
* Bülent Ersoy'a karşı olan RTÜK'e karşıyız.
* Figen Batur'un kadehine küfür edenlere karşıyız. Karşıyız da karşıyız! Hadi siz de kendinizinkileri ekleyin, bakın nasıl da rahatlayacaksınız. Aman elinizi korkak alıştırmayın ha!
Yayın tarihi: 10 Mart 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/10/gny/ozyilmazel.html
Tüm hakları saklıdır.