İLİŞKİLİ HABERLER
Türk erkeği ve kadınının 'fabrika ayarları' bozuk!
Türk erkeği ve kadınının 'fabrika ayarları' bozuk!
Gazeteci-yazar Sinan Akyüz, yeni kitabı 'Yatağımdaki Yabancı'yı ilk kez GÜNAYDIN'a anlattı: Evli çiftlerin hayatındaki sırları bir bir ortaya döktüm. Bence Türk kadını ve erkeğinin fabrika ayarları bozuk!..
Gazeteci-yazar Sinan Akyüz, piyasaya çıktığı ilk hafta 10'uncu baskısını yapan yeni kitabı 'Yatağımdaki Yabancı' ile 'Çok Satanlar' listesine hızlı bir giriş yaptı. GÜNAYDIN'da haftada üç gün köşe yazan Akyüz'le yeni kitabı, kadın-erkek ilişkilerine bakışı ve aile hayatı üzerine konuştuk.
* Yeni kitabınız 'Yatağımdaki Yabancı'nın hazırlıkları ne kadar sürdü?
Kitap, Stanley Kubrick'in filmini izlediğimden beri aklımdaydı. Geçen yıl filmi tekrar izlerken 'Böyle bir şey neden olmasın?' diye düşündüm. Bir kitap yazmalıyım ve bu sırf bir karı-kocanın itirafları gibi görünmeli ama kendi içinde de hem erkeğin ilişkilere ve kadına bakışını hem de erkeğin kadına topluma bakışını ortaya koymalı diye düşündüm. Kitaptaki itirafların hepsi gerçek yani benim uydurmam değil! Kitabın hazırlık aşamasında insanlara hep hayatlarında sakladıkları en büyük sırrı soruyordum. Onlar anlatmaya başladığında da hemen teybimi çıkarıp, önlerine koyuyordum.
GÜVENİLİR BİRİYDİM BEN
* Rahatsız olmuyorlar mıydı?
Olmuyorlardı. O insanlar için güvenilir biriydim ben. Onların kim olduğu hiç kimsenin aklına gelmez.
* Yakın arkadaşlarınız mı?
Yakın arkadaşlarım ve onların arkadaşlarıydı. Bir muhabbetten sonra insanlar kendilerini açıyor. Benim durumum artık doktorların durumu gibi! Bir toplumda doktor varsa, herkes ona hastalıklarla ilgili bir şeyler soruyor. Bana da aynı şeyleri, ilişkileri soruyorlar. Bu da bir hastalık zaten. Toplumumuzun hastalığı! Çevremdeki insanları ve onların arkadaşlarını gözlemledim.
* Siz nerede devreye girdiniz?
Aradaki o aşk konuşmaları, o ilişkilerin tartışılmasında ben devreye girdim. Bu noktada da evli çiftler bana çok yol gösterdi. Onlardan edindiğim tecrübeleri ve onlardan edindiğim fikirleri kurgulayıp kitabın içine koydum. Benim okuyucum şunu bilir: Ben kurgu yapmıyorum. Gerçekleri ortaya koyup, onlar üzerinde kitap yazıyorum. Hayal kullanma gibi bir yeteneğim yok, bu bambaşka bir şey. Kurgu yapan yazarlar var ama benim öyle bir hayal gücüm yok!
SIRLARINI ORTAYA ÇIKARDIM
* Kitabın içinde kadın ve erkeğe ait birçok sır var. Bu kadarı insana inandırıcı gelmeyebilir diye düşündünüz mü hiç? Mesela ben düşündüm!
Bu kitabı okuyan "Allah'ım bir kadın ve erkeğin hayatında ne kadar sır olabilir ki?" diye düşünmemeli! Kadın ve erkeğin hayatında birer sır olduğunu varsayarak, birçok sırrı bu kitapta ortaya koydum. Mantık olarak baktığında, ortada hiçbir şekilde yanlış bir fikir yok! Sadece 'Bir kadın ve erkeğin hayatında bu kadar sır olmaz' diye bakarsan doğrudur ama toplumda bu kadar sır var mı? Evet bu noktadan bakarsan doğru... Benim, bu kitaptaki misyonum; sanal kahramanlarımın toplumdaki sırları anlatmasıydı. Bunu da başardım!
* Kitapta adam kadının söylediklerine kaba kuvvet gösteriyor, kadın ise ona kötü sözler sarf ediyor. Ama siz tarafsız kalmayı başarıyorsunuz...
Orada 'Nasıl gerçekçi olabilirim?' diye baktım. Bu sırları anlatan adamlar bire bir yaşadılar. Tepkiler tamamen onların tepkileri, bunları oturup hayal olarak yazmadım.
* Peki, bu çiftler hâlâ birlikte mi?
Kimi ayrıldı, kimi birlikte... Ama birlikte olanların ilişkileri de kör topal yürüyor. Bunu sağlayan da arada çocuğun olması... Sevgiliyken gayet güzel, insanların toleransı çok geniş ama evlendikten sonra bir şekilde sahiplenme oluyor. Kadın problemler karşısında iğneleyici laflar kullanıyor. Erkek ise şiddete başvurup konuşmamayı seçiyor. Genelde bir kadının canını yakarsan, o da senin canını yakar. Kirli çamaşırlarını ortaya döker. Okumuşu da okumamışı da aynı tepkiyi gösteriyor. Ben erkeklere 'Karınızın aldatıldığından haberi varsa mutlaka boşanın' diyorum.
PARASI OLAN DA AYRILMIYOR
* Peki kadınlara?
Kadınların eğer maddi durumu iyiyse, tabii ki ayrılmak zorunda. Ama ben öyle kadınlar tanıdım ki; maddi durumları çok iyi, kocaları da önlerine mal mülk bırakıyor boşanmak için, ama kadınlar boşanmıyor. 'Hazıra dağ dayanmaz' deyip, evliliği erkeğin kanatları altında götürmeye çalışıyorlar. Toplumumuz da çok var. Arkadaşları da, 'Ay canım, diğerinin aldatmayacağı ne malum?' diyor.
* Bundan sonra yazacağınız kitabı biraz anlatır mısınız?
2009'da çıkaracağım kitap için bir yıldır hazırlanıyorum. Bazı hayat kadınlarıyla görüşmeler yaptım. Çünkü okuyucuya bilmediği şeyleri sunmak zorundasınız... Benim bir erkek kahramanım var ve onun yolu geneleve düşüyor. Oradaki bir kadınla bir ilişki yaşıyor. Oradaki ilişkiyi anlatabilmem için mutfağı çok iyi bilmem lazımdı. Kitabın sonunun nasıl gideceğine ise henüz karar vermedim.
İLİŞKİLİ HABERLER
Türk erkeği ve kadınının 'fabrika ayarları' bozuk!
Yayın tarihi: 10 Mart 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/10/gny/haber,AD49D59FE8FB4705A64DD1466839CF71.html
Tüm hakları saklıdır.