Ertuğrul Özkök Ankara'daki
"tesettür defilesi" ni ele alan yazısında, konuya şöyle girmişti:
- Önce sıradan bir tesettür defilesi deyip geçiyorsunuz. Lakin, biraz sonra hayatımda gördüğüm en berbat
"mizansen" lerden biri başlıyor.
Defileler sırasında
"laiklik" ve
"yasaklar" gibi meselelerin ilkokul müsameresi düzeyinde ele alınmaları, bence de olayın çapına uygun değil. Söz konusu defiledeki başı açıklarla başı kapalıların birlikteliği gösterisi, ne Grammy, ne de Oscar alabilirdi.
Ancak bu tür
"berbat" gösteriler ne zaman başlatıldı sorusu da sorulmalı.
Örneğin Özkök'ün
"hayatında gördüğü en berbat mizansenler" arasında, acaba Fadime Şahin veya Aczmendiler benzeri konu mankenlerinin post-modern psikolojik savaşın medyatik araçları arasında yer almaları da var mı?
Veya kartelleşen medyanın kendi meslektaşlarının
"andıç" larla linçe hedef kılmasının sorgulanmaması da var mı?
Ya da Danıştay Cinayeti'ni ve Cumhuriyet'in bombalanmasını
"dinciler" e yükleyen mizansen haberciliğinin, Özkök'ün hatırlayabildikleri arasındaki yeri ne?
Yahut CHP'nin ulusalcılığa kaymasını görmezden gelip, AK Parti'ye
"AB'yi unutma" diyen liberal demokratları köşelerde hedef alan mizansen yorumculuğu, acaba Ertuğrul Özkök'ün hayatında hangi tür
"berbat" bir hatıra olarak yer alacak?
Bugünkü Tüm Yazıları
Ertuğrul Özkök'ün hatırladığı berbat mizansenler
Yayın tarihi: 7 Mart 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/07//haber,832E541A1BED44C29F4BA926FA7D5169.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.