NATO-AB işbirliğinde sorunların kaynağı belli

NATO üyesi 26 ülkenin dışişleri bakanlarını bir araya getiren NATO Konseyi toplantısına katılan Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, NATO-AB işbirliğinde yaşanan sorunların nereden kaynaklandığını herkesin çok iyi bildiğini belirterek, ''Fakat çözüm için biraz daha zamana ihtiyacımız var diye düşünüyorum'' dedi.

Babacan, düzenlediği basın toplantısında, Bükreş Zirvesine bakanlar seviyesinde son hazırlık niteliğindeki NATO Konseyi toplantısında örgütün genişlemesi, devam eden operasyonlar ve NATO-AB işbirliğini ele aldıklarını anlattı.

Türkiye'nin Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasına (AGSP) katkı yapan bir ülke olarak NATO-AB işbirliğinden yana olduğunu vurgulayan Babacan, ''Ama bu konuda daha önce uzlaşılmış bir çerçeve var. İşbirliğinin bunun üzerinden yürütülmesi gerektiğini gerekçeleriyle anlatıyoruz. NATO-AB işbirliğinde sıkıntıların sebebi bazen Türkiye olarak yansıtılıyor. Bunu kabul etmiyoruz'' diye konuştu.

İki örgütün işbirliğinde uzlaşılan çerçeveye uymamaktan kaynaklanan sıkıntıları AB'nin kendi içinde çözmesi gerektiğini anlatan Babacan, ''Bu gerçeğin kavranmasında AB üyesi olan 21 müttefikimize önemli görevler düşmektedir'' dedi.

Babacan, NATO Konseyi toplantısında Türkiye'nin bu kapsamdaki tezlerine ''birçok AB üyesi ülkenin bakanının söz alarak destek verdiğini ve bu konuyu en kısa zamanda AB içinde gündeme getirmek istediklerini'' aktardı.

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, şunları söyledi:

''Türkiye genel anlamda AB'nin güvenliğine çok büyük katkı potansiyeli olan bir ülke. Zaten AB'de Türkiye'nin üyeliğine destek veren birçok ülke, bunu Türkiye'nin AB güvenliğine yapacağı katkı için istediğini söylüyor. Burada sadece bir ya da iki ülkenin vetosu var. Dolayısıyla böyle bir tablo varken bizim NATO'dan beklentimiz Türkiye gibi bir müttefikine daha çok dayanışma göstermesi.

Biz de NATO-AB işbirliğini destekliyoruz, ama herkes taahhütlerine bağlı kalsın istiyoruz. Herkes problemin nereden çıktığını biliyor, fakat çözüm için biraz daha zamana ihtiyacımız var diye düşünüyorum. Türkiye AB'nin güvenliği için olmazsa olmaz bir ülkeyse bu soruna daha farklı yaklaşılır diye düşünüyorum.''

İKİLİ TEMASLAR

NATO toplantısında ABD, İngiltere, Fransa, Belçika ve Estonyalı bakanlarla ikili temaslar da gerçekleştirdiğini anlatan Babacan, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile görüşmesinde ağırlıklı olarak Orta Doğu'daki gelişmeleri ele aldıklarını ve Irak'ın kuzeyine yönelik operasyon konusunun kendisi tarafından gündeme getirildiğini belirtti.

Babacan, ''Genel bir değerlendirme yaptım. Operasyonun, önceden ilan ettiğimiz üzere hedefinin belirli olduğunu ve son derece başarıyla tamamlandığını, sınırlı kapsamda ve sınırlı askerle gerçekleştirildiğini söyledim'' diye konuştu.

Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht ile görüşmesinde ise terör konusunun gündeme geldiğini belirten Babacan, ''Hükümetler arasında bu konularda daha yakın diyalog kurulması yönünde görüş birliği oluştuğunu'' aktardı.

AKDENİZ BİRLİĞİ

Fransa'nın Akdeniz Birliği önerisine Türkiye'nın yaklaşımının sorulması üzerine Babacan, ''Bu, çok ihtiyatlı yaklaşmamız gereken bir konu. Bu konuda daha alt düzeyde görüşmeler yapılıyor. Fransız bürokrasisi bunun Türkiye'nin AB süreciyle alakalı olmadığını, bambaşka bir konu olduğunu söylüyor. Fakat bununla ilgili (Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas) Sarkozy'nin kayıtlara geçmiş sözleri var. Bu nedenle sadece bürokratlardan (Akdeniz Birliğinin Türkiye'nin AB üyeliğiyle alakalı olmadığını) duymamız çok fazla anlam ifade etmiyor. Fransa'dan üst düzeyde irade beyanı bekliyoruz. Güvence alalım ki, bir şey başlatılıp sonra farklı evrelere girmesin'' diye konuştu.

Babacan, AB reformlarının gereken kararlılığın gösterilmediği şeklindeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını, ancak bu konuda iletişim eksikliğinin olabileceğini belirterek, AB'nin ısrarla talep ettiği Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesinin değiştirilmesinin ''en kısa zamanda masadan kalkacağını, bunun kararının alındığını'' ifade etti.

Avrupa Parlamentosunda hafta başında Sosyalistler, Liberaller ve Yeşiller gruplarında düzenlenen ''Türkiye'de Yeni Anayasa ve Kürt Meselesi'' konferansının hatırlatılması üzerine Babacan, ''Tabii ki fikirlerin serbestçe ortaya konulmasına önem veriyoruz. Fakat bu tür konferanslar kırmızı bültenle aranan teröristlerin boy gösterdiği ortamlar haline gelebiliyor. Biz bu konuda AP'yi uyardık. İfade özgürlüğü tamam, ama bu tür etkinlikler terör örgütünün propaganda aracı haline gelecekse, bu olmaz'' dedi.