Zapsu: AKP'den değil MKYK'dan istifa ettim

AKP'nin en üst karar organı olan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'ndan istifa eden Cüneyd Zapsu istifasının ajandasına göre planlanmış bir durum olduğunu söyledi. Almanya CeBIT Fuarı dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Zapsu, "İstifam ajandamda olan bir konuydu. Herşeyden çekilmedim. Sadece MKYK'dan istifa ettim. Diğer görevlerim devam ediyor" dedi. Zapsu şunları söyledi:

* ELİT KESİM ERDOĞAN'I KABUL EDEMEDİ: Partiden değil sadece MKYK daki görevlerimden ayrıldım. Ben Tayyip Erdoğan' a tam anlamıyla güvenirim. 20 yıllık bir dostluğumuz var. Erdoğan'a bugün islamcı damgası vurmak doğru değil. Burada önemli olan din değil Erdoğan'ın sınıfı. Türkiye'yi yöneten elit kesim onu kabullenemedi. Bu yüzden ona islamcı damgasını vurdular. İslamcı damgası vurmak kolay.

* CHP FAŞİST BİR PARTİ: Türkiyenin en büyük sorunu doğru düzgün bir muhalefet partisinin olmaması. Şu anda meclisteki partilere bakın. AK Parti'nin dışındaki partilerin iktidarda olduğu bir Türkiye'yi hayal bile edemiyorum. CHP'ye bakın. devletçi, faşist bir parti. MHP zaten belli. Evet, bu halk eninde sonunda AKP'den de sıkılacak. Milli gelir 10.000 doların üzerine çıksada sıkılacak. Ama yine de alternatifi bulunmuyor.

* ÇOCUKLARIM İÇİN SİYASETE GİRDİM: Biz bu partiyi kurarken o zamanki iktidar benim şirketlerime inceleme başlattı. Partinin finansörü dediler. O zaman büyük kızım çok tedirgin oldu. Ben de ona "Bak kızım Manisa'da işkence yapan polisler hapse girmediler. Ama Tayyip Abi'nin düşünceleri farklı olduğu için başına gelmeyen kalmadı" dedim. Ben bu partiyi kurarken amacım Türkiye'nin değişebileceğine olan inancımdır. Çocuklarıma yaşanabilecek bir ülke bırakmak istediğim için siyasete girdim.

* İNSAN HAKLARI SORUNU: Türban sorunu özünde insan hakları konusudur. Benim eşimin ve kızlarımın başları açık. Sizlerin deyimiyle 'modern'ler. Türkiyenin şeriatçı bir ülke olmasından korksam ben korkardım. Osmanlı döneminde 600 yıl bu ülke şeriatla yönetildi. O dönemde bile huzursuzluk çıkmadı. Çünkü hoşgörü vardı. Biz Mevlana ve Yunus Emre'nin öğretisini taşıyoruz. Türkiye asla İran olmaz çünkü bizde öyle bir sınıf yok. 'Türban takanların sadece yüzde 50'si inancı yüzünden takıyor' deseniz bile, bu yüzde 50'ye 'türbanını çıkar' demek, sokaktaki bir kadına 'çıplak gez' demekten farksızdır. Bu ülkede din istismarı yapan partiler var. Hatta bizimkiler bile yapmıştır. Ama dini öcü olarak göstermeye çalışarak siyasi prim yapmaya çalışan partiler de var.