"ABD istedi asker geri çekildi" söyleminden Genelkurmay rahatsız. Anlaşılıyor ki, Genelkurmay'da yarın gerçekleşecek bilgilendirme toplantısında da bu durum kayda geçirilecek.
Nitekim, Genelkurmay Başkanı da önceki gün benzer sitemde bulunmuştu.
Haklı tarafları da yok değildi...
Çünkü,
"askeri nosyon sahibi olanların" dahi bu yaklaşımı sergilemesini anlamak zor. Nedenleri sıralanırsa:
1-Gece 0 ile eksi 15; gündüzleri 05 santigrat derece arasında değişen, yer yer 1.5 metre karla kaplı arazide, sırtta 35 kilo yükle, kuş uçuşu 15 kilometrenin birkaç saat içinde dönülemeyeceği gerçeği bir kenara itiliyor.
2-Böyle bir operasyondan dönüş için de uzun zamana ihtiyaç var. Görümce, bacanak ziyaretine gider gibi, gömlek, kot pantolon çekip, espadrilleri ayağa takıp yola çıkmak gibi olmuyor. Sınır geçişi öncesindeki gibi, geri çekilmenin de planlaması gerekiyor. Yani geri dönen birlikler için hava desteğinden, himaye edecek güçlerin konuşlanmasına, ileri noktalardaki uçar birliklerin nakil işlemlerine, lojistik desteğe kadar yığınla faaliyetin planlanması ve uygulanması gerekiyor.
3-Ayrıca 8 gündür yoğun kar şartları altında muharebede bulunmuş; bunu yaparken bölgedeki diğer güçlerle çatışmadan uzak durup, sivillere zarar gelmemesine özen gösterilmiş bir operasyondan söz ediliyor.
Özetle,
"haydi gelin" denildiğinde bile; en az iki güne ihtiyaç duyuluyor. Çünkü, terör örgütleri birliklere en fazla zararı dönüş anlarındaki yorgun zamanlarında veriyor.
Genelkurmay Başkanı'nın dün Milliyet Genel Yayın Yönetmeni
Sedat Ergin'e söylediği,
"Çekilme tereyağından kıl çeker gibi oldu" sözleri de buna dayanıyor.
"ABD istedi, asker çekildi" yaklaşımı
"yabancı literatürlerde" yer alacak boyuttaki operasyona
"haksızlık" olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, Kuzey Irak'a girildiği günlerde,
"Birlik yapılanmasına bakılırsa bir haftada çıkacak gibi görünüyorlar" diyenlerin bu eleştirilerine de anlam verilemiyor.
Madalyonun diğer yüzü Gelelim diğer tarafa:
1-Terörle mücadelede, yani
"düşük yoğunluklu" veya
"asimetrik" çatışmada birinci kıstas kamuoyu oluşturmaktır. K.Irak'a girerken oluşturulan kamuoyu desteği, harekatın bitişinde yaratılamadı.
2-
"ABD, Barzani ve PKK'yı daha fazla ezdirmek istemedi" algısının önüne geçilemedi; karşı taraf kayıp verdi ancak psikolojik rahatlama elde etti. Oysa, ABD Savunma Bakanı
Gates, Ankara'ya gelirken uğradığı Bombay ve Dubai'de
"Türk askeri 1-2 hafta içinde çıkmalı" demişti. Gates Ankara'ya gelmeden ABD ile diplomatik temas sağlanmış ve durum izah edilmiş olsaydı bu noktaya gelinmeyecekti.
3-İki buçuk aydır hava operasyonları ile bölge dövüldü,
"yuvalarını yıktık" mesajları verildi. Kara birlikleri girişinde ise umulmadık güçlü bir dirençle karşılaşıldı.
"Hava operasyonları tek başına yeterli değil" diyenler haklı çıktı. Bütün bunlara karşın, Türk Silahlı Kuvvetleri imkansızı başardı.
Şimdi bundan sonrasına bakmalı.
Yani, Gates'in vurguladığı gibi Kürtler için
"siyasi ve ekonomik çözüm" süreci mi başlayacak?
Yoksa
"PKK'nın eylemsizlik süreci" sonrası yeniden çatışmalar dönemi mi?
Bekleyip göreceğiz...
Yayın tarihi: 2 Mart 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/02//haber,7083FF00034749CAB5C2AD9592848EFA.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.