Kızılırmak suyuna tepkiler sürüyor

Başkentteki bazı meslek odaları, Kızılırmak'tan Ankara'ya getirilen suyun içilmesi ve kullanılmasının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açacağını iddia ederek, ''Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in durdurulmasını'' istediler.



İnşaat, Çevre, Kimya Mühendisleri ve Ankara Tabip odaları tarafından Kızılırmak'tan Ankara'ya su getirilmesiyle ilgili İnşaat Mühendisleri Odası'nda (İMO) basın toplantısı düzenlendi.İMO Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in, balıkların bile yaşayamadığı suyu Ankaralılara içirmeye çalıştığını iddia etti.

Gökçek'in, Kızılırmak suyunun sağlığa zararlı olmadığı yönünde raporlar açıkladığını anımsatan Ersan, ancak Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 2005 yılı Aralık ayında yayımlanan ''Hirfanlı ve Kesikköprü Baraj Gölleri ve Havzalarında Kirlilik Araştırması''nda, Ankara'ya getirilmek istenen suyun 2. sınıf su kalitesinde olduğu ve içme suyu olarak kullanılamayacağının belirtildiğini söyledi.
Ersan, raporda, Kızılırmak suyunun ''balıklar için bile tehlike arz ettiği'' ifadesinin yer aldığını öne sürerek, '''Melih Gökçek, balıkların bile yaşayamadığı suyu Ankaralılara içirmeye çalışmaktadır'' dedi.

Raporda ayrıca, ''Kızılırmak Nehri'nin, doğal yapısı itibariyle klorür, sülfat ve sertlik değerlerinin çok yüksek olduğunun, ileri arıtma teknikleri kullanılmadan bu değerleri düşürmenin mümkün olmadığının'' ifade edildiğini kaydeden Ersan, buna rağmen Gökçek'in bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada, ''Kızılırmak suyunun arıtılması için yeni bir arıtma tesisi yapılmasını düşünmediklerini'' açıkladığını savundu.Ersan, Kızılırmak suyunun içilebileceğini ve sadece tadının farklı olduğunu söyleyen Gökçek'in, Ankara'da yaşayanların sağlığının ne tür bir tehlike altında olduğunu görmezden geldiğini öne sürerek, ''Cumhurbaşkanını, Başbakanı, TBMM Başkanını, milletvekillerini ve Ankara Valisi'ni göreve çağırıyoruz, Melih Gökçek'i durdurun. Ankaralıların sağlığı yanlış su politikasına ve hırslarına kurban edilmektedir'' diye konuştu.

''SUDA DA BEL-PA FACİASI YAŞANMASIN''

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Valide Bilir de Kızılırmak suyunun içilmesi ve kullanılmasının insan sağlığı üzerinde kısa ve uzun sürede ortaya çıkabilecek olumsuz etkilere yol açacağını öne sürdü. Özellike sudaki ağır metallerin etkilerinin kısa ya da uzun süreli olabileceğini, 20 yıl sonra bile tedavisi zor hastalıklara yol açacağını iddia eden Bilir, ''Bu su, gelecek kuşaklara geçebilecek hastalıklara neden olabilir. İçme suyunda da Bel-Pa faciasını yaşamak istemiyoruz'' dedi.

Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Sekreteri Heval Sarıtaş ise Kızılırmak'tan getirilecek suyun diğer barajlardan gelen suyla seyreltileceğine yönelik açıklamaların gerçek dışı olduğunu, çünkü barajlarda şu an dip suyunun kullanıldığını savundu. Dip suyunun her türlü zararlı atığı içerebileceğine dikkati çeken Sarıtaş, zaten sülfat ve klorür değerleri yüksek olan Kızılırmak suyunun
diğer barajlardan gelen dip sularıyla karıştırılmasının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkiyi daha da artıracağını kaydetti. Sarıtaş ayrıca, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Kızılırmak suyuna ilişkin açıklanan analiz raporlarının birbirinden çelişkili olduğunu, Gazi Üniversitesi laboratuvarlarının da bu tür analizler için yeterli olmadığını iddia etti. Sarıtaş, bu raporlara imza koyan ve
bilimsel gerçeklikten uzak rapor düzenleyenler için suç duyurusunda bulunulacağını bildirdi.

Halkevleri üyesi Dilşat Aktaş da Ankara Büyükşehir Belediyesinin halka rağmen yaptığı diğer uygulamalara gösterdikleri tepkileri su konusunda da göstereceklerini söyledi. Oda temsilcileri, Kızılırmak'tan getirilen suyla ilgili olarak halk sağlığının korunması için hukuki mücadelede dahil, demokratik tepkilerini ortaya koymaya devam edeceklerini sözlerine eklediler.