"K. Irak'ı işgal niyetimiz yok"

Türkiye'nin herhangi bir işgal niyet olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kuzey Irak'a yönelik sınır ötesi harekatın "zamanında" yapıldığını belirterek, "Her şehit hepimizi derinden yaralıyor. Ama yarın daha çok şehitle yapmak zorunda kalacaktık" dedi. Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği Başkanı Metin Özkan ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul eden Gül, kabulde gündeme ilişkin soruları yanıtladı:

* (Kuzey Irak'a kara operasyonu) Böyle bir mevsimde beklenmiyordu. Yazın olacağı sanılıyordu.. Tüm bunlar askeri planlamadır. Bizim herhangi bir işgal niyetimiz yok, amacımız devletimize tehdit olan bu unsuru oradan temizlemek. Bu unsur oradan temizlenecek.

* Yapılması gereken bir şey yapılmış oldu. Yoksa sizi tehdit olacak unsur, ağır silahlarını yerleştiriyor. Bugün ne kadar çok üzülüyoruz. Her şehit hepimizi derinden yaralıyor. Ama yarın daha çok şehitle yapmak zorunda kalacaktık. Tabii ki operasyon, sizde kurşun atıyorsunuz karşınızdaki de kurşun atıyor. Karşınızdaki size plastik mermi atmıyor ki. Savaşın ne olduğunu en iyi asker bilir. Niyetimiz gayet açık, herkese bütün dünyaya deklare ettik.

* (Bölgede bir tampon bölge oluşturulup oluşturulmayacağına yönelik soru üzerine.) Bunlar askeri konular, çok açık konuşulmaz. Bu silahlı mücadelenin daha da başarılı olması için diplomatik alt yapının da hazır olması gerekir. Bugün gördüğümüz gibi Kuzey Irak'taki yerel yönetim bile yaptıkları açıklamalarda "Bizim bu teröristlerle ilişkimiz yok" diyorlar. Tabii ki, siyaseten bir şeyler söyleyecek, ama onlar bile bu işi kabul etmiş vaziyette. Irak aynı şekilde, bütün diğer Arap ülkeleri aynı şekilde. Diğer müttefiklerimiz Avrupa'dan batıya kadar herkes. Tersi olsaydı o zaman çok daha zor olurdu. Hatta yardımlar edilir, sizi bozmak için bir sürü müdahaleler yapılır. O bakımdan alt yapısı iyi hazırlanmış. Hem siyasi alt yapısı, hem askeri alt yapısı iyi hazırlanmış. Böyle bir mevsimde beklenilmiyordu, yazın bekleniyordu. Dediğim gibi askeri planlamadır.

* İçte dışta yorumlar yapılıyor. Tabii ki, herkes yorum yapar, yapabilir ama belli bir noktadan sonra bu işi uzmanlarına ve devlet kademesindeki görevlilerine bırakmak ve saygı duymak gerekir. Bir bildikleri var demek gerekiyor. "O anda onu niye öyle yaptın da, söyle yaptın da, yapmadın da" diye fazla dozu ileri götürmemek gerekiyor.

DAHA ÇOK DEMOKRASİ

* Türkiye'de terör ve silahla, devlete karşı baş kaldırmakla bir yere varılamayacağı görülecek. Türkiye zaten kendi problemlerini demokratik standartlarını yükselterek çözmekte olan bir ülke. Yani Türkiye'de 'hiçbir problem yoktur ya da hiçbir sıkıntı yoktur' diyemeyiz tabii. Mücadele sadece askeri mücadele değildir. Sosyolojik, kültürel, psikolojik, ekonomik, eğitim boyutuyla bütün bunlarla da hep başarı sağlanması gerekir ki bu problem ortadan kalksın. Bir taraftan silahı ile karşınıza çıkanlarla sonuna kadar mücadele edilecek, "Silahım senden daima üstündedir, üstün olacaktır" kararlılığını göstermek gerekiyor. Bir taraftan da ekonomiydi, sağlık, psikolojik, kültürel, sosyolojik bütün bu konularda da çalışılmalı, tabii çalışmaların hepsi elbirliği içinde yürüyor. Onlar da yapılıyor. Tabii daha iyi yapılabilir, yapılması lazım.