Meğer ben ne zaman otomobille TSYD'ye gitsem, bizim Kazım Ağabey gizli gizli benim 78 model dedeyi süzer, gıpta edermiş. Sonunda bir gün "aşkını" ilan etti. "Yahu güzel kardeşim" dedi, "Saç uzatmak dışında istediğim her şeyi gerçekleştirdim. Tekne aldım, kulağıma küpe, kafama fötr şapka taktım. Ama şu senin arabadan bir tane bulamadım..." O dakikadan sonra antika otomobil piyasasını altüst ettim. İnternette, galerilerde saatler tükettim ve Kazım Ağabey'e benimkinden çok daha bıçkın bir 78 Mercedes 350 Coupe buldum. (Zaten bulamasaydım, benim dedeyi çoktan gözden çıkarmıştım) O benim takaya sarmıştı, ben de onun şahane şapkalarına... Sonunda dayanamayıp bir tane de ben aldım. Yeni otomobili test ettiğimiz gün, Colorado'da vahşi tay ehlileştiren kovboylar gibiydik. Millet dönüp, dönüp bize bakıyordu. Kazım Ağabey'i son olarak Beyaz Show'da izledim. İçimden "Şu kanser ne şanssız bir hastalıkmış ki, karşısında Kazım Ağabey gibi bir cengaver bulmuş" dedim. Beyaz, Kazım Ağabey'in bir böbreğinin, sol akciğerinin, karaciğerinin bir kısmının ve kolonlarının bir bölümünün alındığını o programda öğrendi. Gözleri fal taşı gibi açılan ünlü sunucu hayretle sordu: "Peki hiç isyan etmedin mi be abi? Seni hayata ne bağladı ki?" Kazım Ağabey, çerçeveletilip, ülkedeki tüm onkoloji kliniklerinin duvarlarına asılması gereken şu konuşmayı yaptı: "İsyan ettim tabii, çok öfkelendim, çok kızdım. 'Olur mu?' dedim. 'Hiç olur mu?' dedim. Ama sonra düşündüm. Yaşıyorum ve o zaman dedim ki 'Yanlış yaptım'. Her sabah Tanrı'ya teşekkür ediyorum. Hayatında hiç öpüşmemiş 14-15 yaşındaki genç kızların göğüslerinin alındığını gördüm. Bu ne demek biliyor musun? Çocuk tam futbol oynuyor 14- 15 yaşında, ayağının kesildiğini gördüm. O yüzden ben onca yıl yaşadıktan sonra bunlara yakalandım. Bu nedenle Tanrı'ya bin defa teşekkür ediyorum. Ben hep şuna dua ettim; gençlere bir şey olmasın. Onlar bir hayatı görsünler tanısınlar. Sonra mücadele ederler. Ben hayatı gördüm ve tanıdım. Ben bir gün yaşıyorsam, 1 yıl yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Kazım Kanat hayatında artık hiçbir şeyi ertelemiyor." Bu yaz Kazım Ağabey ile beraber antika otomobiller yarışına katılacağız. Demem o ki, şu talihsiz kanserin, Kazım Ağabey'den daha çoook çekeceği var...
Bugünkü Tüm Yazıları
Sen çok yaşa e mi sevgili Kazım Ağabey
Yayın tarihi: 27 Şubat 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/27/gny/haber,F8BE60B4C378478C9FA3F79C09A3E5BE.html
Tüm hakları saklıdır.