'Kitsch' espri düzeyini aşmış mıydık hiç?

İtiraf ediyorum televizyonda hiç izlememiştim Recep İvedik karakterini. Ortalıktaki bu Recep İvedik hayranlığını da bir türlü çözememiştim. Fragmanının youtube'da beş milyon kişi tarafından ziyaret edilmesini hele hiç anlamamıştım. 'Bu kadar abartılı bir karaktere niye güler insanlar?' diye düşünmüştüm. Kaba saba, maganda, kıllı, 'öküz' dediğimiz cinsten... Sokakta her gün onlarcasını görmüyor muyuz? O zaman gülüyor muyuz peki? Eee? Arkadaşım fanıymış; hafta sonu Kanyon'da film seçerken 'hadi' diye tutturdu. Gişede inanılmaz bir kuyruk, salon tıklım tıkış, inanamadım. Salon kahkahadan yıkılıyor, üstelik aralarında ben de varım! Ve dün öğrendim ki film, üç günde 791 bin 514 kişi tarafından izlenmiş! 'Kabadayı' ve 'Beyaz Melek' filmini katlamış kenara fırlatmış. Daha şimdiden Recep'in "Bana bak, agresifim, gompleksliyim" ve "Konuşma leeynnn" gibi sözleri herkesin diline dolanmış durumda. 'Allah Allah' diyerek bunları düşünürken; Yeni Şafak'tan Ali Murat Güven'in Şahan Gökbakar'la ilgili yaptığı çıkışı okudum. Şunları söylüyordu: "Sözümona 'varoş kültürüne örtülü eleştiriler getirme' bahanesiyle adım adım yüceltip bir 'pop karakter'e dönüştürdüğü Recep İvedik adlı o sevimsiz dingilin bu ülkenin genç kuşaklarına ne gerçek bir komedi duygusu, ne de sıkı bir eleştiri sunması söz konusu değil. Beylerimiz, açık bir 'Borat' esinlenmesi olan bu uzun metrajlı televizyon skeciyle, gitgide 'kitsch' bir düzeye inen popüler mizahımızın parasal rantını kaldırırlar, hepsi o kadar..." Evet, varoşa örtülü eleştiri sunan, biraz abartılı, nevi şahsına münhasır bir karakter yaratmış Gökbakar. Evet, filmin hiçbir numarası yok; Şahan Gökbakar, performansıyla filmi tek başına götürüyor, tek başına şov yapıyor. Ama eminim ki, kimsenin de bu filme sanat filmi olarak baktığı yok, ya da Türk Sineması'nın yüz akı olduğu konusunda iddiası... Abartılı bir TV tiplemesinin sinemaya uyarlanmış hali sadece! Bir dergide okudum... Gökbakar'a bu karakteri kimden esinlenerek oluşturduğu sorulmuş: "İnternetten gördüğüm bir haberden" demiş o da: "Haberde İvedik'e benzeyen bir karakter, komşusu sepet sarkıtırken, ipinden çekip düşürmüştü. Düşen komşunun boynu kırılmıştı. Bu adamı gözümde canlandırdım, tiplemesini yaptım..." Demek ki neymiş? Aramızda böyle dingil adamlar gerçekten varmış! Acaba bize çok yabancı gelmediği için mi 'Recep'i hemen benimsedik? Yoksa popüler mizahımız 'kitsch' düzeye mi indi gerçekten de? Hatırladığım kadarıyla hiç bu düzeyin üzerine çıkmadık ki biz!