kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Şubat 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
BELGİN ÇOBAN
kitap

Kaleydoskop

Bu hafta bir kitaba baktım uzunca bir süre... Satır satır okumadım(!) ama satır satır anlattı bana kendisini... Sayfaları çevirmeye tereddüt ederek, bazen bir sayfada dakikalarca kalarak, bazen gülümseyip bazen suratım asılarak elimden bırakamadım... Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan 'Kaleydoskop' isimli kitap sözünü ettiğim. Gazetede Sanlı Ergin'in odasına girdiğimde gördüm. Yoksa haberim olmayacaktı belki de... Neyse... 'Kaleydoskop' kitabının bir yazarı yok, çizeri var! Selçuk Demirel'in illüstrasyonlarından oluşan bu kitap, o denli etkileyici ki, ne diyeceğini şaşırıyor insan. Demirel'in çalışmaları sadece Türkiye'deki değil, Fransız ve Amerikan yayımlarının kapaklarında da çıkıyor. Le Monde'da, The New York Times'ta, Washington Post'ta, The Wall Street Journal'da... Türk kitap okuru da mutlaka onun çizimleriyle karşılaşmıştır; mesela 'Kitap-lık' dergisinin kapaklarında... Gelelim 'Kaleydoskop'a... Demirel'in kitabında ilgimi en çok çeken, yazarların imza atan ellerindeki figürlerdi... Misal; Franz Kafka'nın imza atan elinde dikenleri parmaklarını kanatan çiçeği açmış bir gül görülüyor. Yani Kafka'nın kalemi bu... Camus'nun imzasında; eldeki kalem, siyah takım elbiseli bir adam olarak çizilmiş... Ernest Hemingway'in imzasında, eldeki kalem bir tüfek... Mesela Charles Baudelaire de elinde bir yaprak tutuyor ve yaprağa imza atıyor... O kadar hoş, naif, ince düşünceli ve yaratıcı ki... Ama bir şeye takıldım. Bu imzalar arasında bir Türk yazar yoktu. Bir Adalet Ağaoğlu'nun imzasını, bir Yaşar Kemal'in imzasını ya da bir Nazım'ın imzasını nasıl çizerdi Demirel, pek merak ettim doğrusu... Ama... Her şeyin ötesinde Selçuk Demirel, onca söze gerek kalmadan desenleriyle onca şey anlatıyor... Ferit Edgü zaten kitabın başında yazmış; "Selçuk'un çizgilerinin sözcüklere gereksinimi yok!" Daha ne diyeyim...
Kaleydoskop ne demekti diye düşünenlere not: Efendim kaleydoskop 'çocukluğumuzun çiçek dürbünü'... Hani içine bakıldığında renkli desenler görülen minik aygıt. İçinde aynalar vardır ve ışığın yansımasıyla dürbünü hareket ettirdikçe desenler görülür... İşte o!