kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Şubat 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

"Hikâyenin" son perdesi

Süleyman Demirel "son 2 pazar yazdıkların çok düşündürücüydü" dedi:
- Neler oldu neler? Bu 2 yazıya benim de ekleyeceğim var.
"Özetle" anımsatalım.
Adnan Menderes hayranı 3 kafadar (Ali Külünk, Hakkı Morgül, Mustafa Güler) kahvedemeyhanede "muhabbet" ederler.
"Kazmayı küreği alalım, Yassıada'ya tünel kazalım, Menderes'i kurtaralım" diye.
Gerisi "ihbar... Evlere baskın."
"Yaka paça" götürülme.
Aylarca "içerde kalma."
10 ve 17 Şubat'ta "bu acı ve komik hikâyeyi" yazmıştık.
Demirel dedi ki "arkası var."
Dönem, Demirel'in ilk başbakanlık dönemi.
"Köprü, baraj, tünel" kavramlarını siyasetin gündemine taşıdığı günler. Bir gün, Adalet Partisi İstanbul İl Başkanı Tahsin Marmara randevu ister ve gelir:
- Sayın Başbakanım, ben bu işlerin uzmanıyım... Benden yararlanın.
- Hangi işlerin Tahsin?
- Tünel işinin.
- Tahsin sen tünelden ne anlarsın?
- Beyefendi biz 4 arkadaş Yassıada'ya tünel kazma meselesinden içeri atıldık... Ben 17 ay yattım.
- Tahsin dalga geçiyorsun.
- Vallahi beyefendi.
- Yahu Tahsin bu gayri ciddi bir iş.
- Ama ciddiye aldılar efendim.
Demirel kahkahayla gülerken, Tahsin Marmara'nın suratı asılır:
- Yani siz benim gibi bir tecrübeden yararlanmayacak mısınız?