Migros 'lisansı' nasıl yenilenecek?

1980'lerden bu yana Koç Holding'e sinerji yaratan Migros, Koç'un altın yumurtlayan tavuğuydu! Türkiye gibi organize perakendede daha yolun başında olan bir ülkede ne oldu da, Türkiye'nin en güçlü grubu Migros gibi bir şirketi elden çıkardı?
Alana da satana da hayırlı olsun.
Önce uluslararası fon şirketi BC Partner'e, " Türkiye Migros'a hoş geldin!" diyelim. Sonra, Koç Holding ile İsviçre Migros'un yıllar önce yaptığı 'lisans' anlaşmasını hatırlatalım.
Koç Holding, 1975'te İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden Migros markasını alınca öylesine başarılı oldu ki, İsviçre, Koç Holding ile özel bir lisans anlaşması yapmak zorunda kaldı. Migros ismi sadece Türkiye'deki mağazalarda kullanılacak, yurtdışına açılımda isim hakkı kullanılmayacaktı.
Migros'un satışının gündeme gelmesiyle birlikte Koç Holding CEO'su Bülent Bulgurlu'ya, "Lisans anlaşması satış protokolünde nasıl yer aldı?" diye sorunca Bulgurlu, "Migros'u satın alan şirket İsviçre Migros ile oturup yeniden konuşacak. Protokol böyle" demişti. Bu detay halka açık bir şirket olan Migros'un yatırımcısını yakından ilgilendirir. O yüzden BC Partner ile İsviçre Migros'un merkez üssü Türkiye, ama bölgesel olarak nasıl bir yolculuğa çıkacaklarını merak ediyorum.
Ancak Türkiye'nin en çok katma değer yaratan grubu Koç nereye gidiyor?
Malum, Koç ailesi her zaman temkinlidir.
Migros satışında da Koç ailesi ve profesyonelleri temkini elden bırakmadı. İyi bir sınav verdiler. 'Nakit kraldır' dediler. Migros gibi kârlı bir şirketi elden çıkartıp herkesi şaşırttılar. Küresel fırtınanın ortasında mola vermediler.
Kim ne derse desin, Koç Holding 2001 krizi sonrası cesur davrandı. Türk patronların varlıklarını satarak nakite döndükleri bir ortamda, Türkiye'nin iki büyük değeri olan Tüpraş ve Yapı Kredi Bankası'nı satın aldı. Yerli ve yabancı bankalara borçlandı. Şimdi portföyündeki bazı varlıkları hızla satarak nakite dönüyor. Açık pozisyonunu kapatıyor. İkinci rafinerisini kuruyor.