kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
EMRE AKÖZ

Murat Karayalçın bile laikliği bilmiyor

SHP lideri Murat Karayalçın, " Laiklik Karşıtı Eylemleri İzleme Masası " kurmuş. Gazeteci Meral Tamer de parti tarafından not edilen olaylardan bir seçme yapmış. ( Milliyet, 15 Şubat )
Önce şunu belirleyelim: Laiklik; devletle ve hukukla, yani geniş anlamda "siyasetle" ilgili bir kavram. Yasalar dini kurallara göre çıkarılmayacak, 'meşruiyet' dine dayanmayacak... Ayrıca devlet, toplumdaki bütün inançlara karşı eşit uzaklıkta olacak...
Şimdi gelin, 'listeye' bir göz atalım. ( Not: Gazetelerden alınan haberlerin gerçek olduğunu varsayıyorum.)
- " İstanbul Kâğıthane'de internet kafede oruç tutmadığı için dayak yiyen gence yardım etmek isteyen dayısı da dayak yedi... " (Bu olayın laiklikle alakası yok. Kişinin, dini gerekçelerle suç işlemesine ancak ' bağnazlık', ' hoşgörüsüzlük' filan diyebilirsiniz.)
- " İlköğretim 8'inci sınıf Din Bilgisi kitabında örtünme telkin ediliyor... " (Eğer kitapta " İslam'a göre kadınlar başını örter " deniyorsa... Valla onu bir devlet memuru olan Diyanet İşleri Başkanı da söylüyor. Bu bir dini bilgidir. Öte yandan kitapta " Kızlar, siz de örtünün " deniyorsa, laikliğe aykırıdır. Devlet böyle bir telkinde bulunamaz.)
- " Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı'nda iftar saatinde işlem yapılmadığı için Ferai Tınç, Mehmet Altan, Oral Çalışlar, Mete Çubukçu Türkiye'ye giriş yapamadı. " (Sadece laikliğe aykırı bir davranış değil, aynı zamanda görevi ihmal. Cezalandırılması gerekir.)
- " Kocatepe Kültür Merkezi'nde reklam mankeninin bacakları boya ile örtüldü. " (Bu haberin laiklikle bir alakasını göremedim. 'Tutuculuk' daha uygun bir sıfat olur.
Tersten bir örnek vereyim: Eskiden Sabah'ta yazan bir kadın gazeteci, katıldığı bir yemekte çekilen fotoğrafını fazla açık bulmuş ve yayınlamadan önce göğüs dekoltesini rötuşlamıştı. Bu olay 2002 Kasımından, yani AKP iktidarından evvel olmuştu.)
- " Yardım Sevenler Derneği Erzurum Şubesi, yardım almak isteyenlere fatiha okumayı şart koştu. " (Komik bir haber. Doğru dahi olsa laiklikle alakası yok.)
- " Başbakan iftar yaptığı kız öğrenci yurdunda türbanla ilgili sorulara 'Aşama aşama olacak, türbana yasak koymak, Allah'a meydan okumaktır' dedi. " (Eğer bazı kadınlar, dini inançları gereği türban takıyorsa... Bu yüzden de üniversite okumaları engelleniyorsa... O konuda duyarlı bir siyasetçinin bunları söylemesi gayet normal... Zaten üniversite bağlamında; laiklik ile türbanın hiçbir ilişkisi yok.)
- " Sivas'a bağlı bir Alevi köyüne, 17 öğrencisi olduğu halde öğretmen gönderilmeyip, ihtiyacı olmadığı halde imam gönderildi. " (Laiklikle doğrudan bir alakası yok. Bir yandan 'kötü yönetime' işaret ediyor, öte yandan devlet-cemaat ilişkilerinin bozukluğunu gösteriyor.)
Liste uzayıp gidiyor.
Gördüğünüz gibi SHP'lilerin de, Meral Tamer'in de laiklik konusunda kafası karışık.
Laikliğin ne olduğuna ve nasıl uygulanacağına dair tutarlı bir fikirleri bulunmuyor.
Ama şunu da söyleyelim: Bizim devlet zaten hiçbir zaman gerçekten laik olmadı. Bırakın diğer çarpıklıkları, " Sünni ve erkek " bir Diyanet İşleri'nin varlığı dahi laikliğe aykırıdır.
Ancak... Koskoca kurumu kaldırmak mümkün olmadığına göre... Mesela Alevi taleplerinin karşılanması bu çarpıklığı "bir nebze olsun" düzeltecektir. (Gayrimüslimlerin talepleri de cabası.)