kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Şubat 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Tiyatro Duru oyuncuları önümüzdeki günlerde bir kabare de sahneleyecek.

Tiyatroya gitmeyen kendine 'aydın' demesin!

Ece KOÇAL
01.02.2008
Kadıköy Anadolu Lisesi'nin tiyatro salonunu yenileyerek bir kültür merkezi haline getiren Emre Kınay, tiyatro yapmanın bir misyon olduğu düşüncesinde. Kınay, "Çalışmaktan yıllardır kızımla bir kahvaltı bile edemedim," diyerek, en çok tiyatroyu sahiplenmeyen aydınlara kızıyor..
En büyük hayali bir tiyatro açmaktı. Tüm parasını bu işe yatırdı. Ve Kadıköy Anadolu Lisesi'nin tiyatro salonunu kiralayarak bir kültür merkezi haline getirdi. Emre Kınay'la Duru Tiyatro'nun fuayesinde buluştuğumuzda, ilk cümlesi "Bu Türk tiyatrosuna son hizmetimdir," oluyor. Bunu biraz da çek-senet imzalamaktan sıkılmış haline bağlıyoruz.

- Bundan üç yıl önce, ev almadan önce tiyatro salonu açacağınızı söylemiştiniz...
- Yok, önce ev aldım. Eşimi, ev almadan önce tiyatro açmaya ikna edemezdim. Dekorların nakliye parası, ayda 4-5 bin YTL tutuyordu. Kadıköy Anadolu Lisesi'nin salonu önerildi.

- Bir okul salonunu kullanan ilk siz misiniz?
- Evet, biz bir yol açabiliriz. Her şeyi baştan yaptık. Buraya, okulun girişinden girilmiyor. Ağustosun başından beri burada amelelik yapıyorum. Sonuçta bir kültür merkezi çıktı.

- Tiyatro açmak için neden Kadıköy'ü tercih ettiniz? Seyircisinin iyi olduğu söylenir hep...
- Beyoğlu otoparktan güvenliğe kadar çok sorunlu bir yer. Eskiden İstiklal Caddesi'nde otururdum. O zamanlar gece 02.00'de rahatlıkla yürürdüm. Şimdi mümkün değil.

- Neden "Bu Türk tiyatrosuna son hizmetimdir," diyorsunuz?
- Biz ticari tiyatro yapmıyoruz. Ama seyircisiz de bu iş olmaz. Bu ülkenin aydını buna sahip çıkmazsa, benim bir daha onlar için üstleneceğim bir kredi yok. Bu ülkenin aydınları tiyatroya gitmiyorlar. Herkes olduğu yaştan geriye doğru gitsin ve kaç tane oyun izlediğini söylesin. Eğer 10 yıla 10 oyun düşmüyorsa, kimse kendine aydın diyemez. Bana Bir Picasso Gerek oyunu için basından pek çok kişiyi davet ettik. Kimse gelmedi.

- Hükümetin kültür ve sanat politikasını nasıl buluyorsunuz?
- Yok ki öyle bir şey. Turizmle yan yana gelen bir sanat politikası olamaz. Bu açıklamalar her seferinde bana zarar veriyor, biliyorum ama aklın yolu bir. Ertuğrul Günay Kültür Bakanı olabilir, olmalıdır da... Ama turizm bakanı başka biri olmalı. Bu ülkenin insanları benim tiyatroda anlattıklarımı anlayacak kadar zeki. Onlara bu muameleyi yapmayın.

- Bana Bir Picasso Gerek oyununda yaptığınız bunun bir eleştirisi değil mi?
- Sanattan, sanatçının ürettiği nü tablodan veya heykelden korkan bir milletin geleceği olmaz. Kim ki medeniyetten, çağdaşlaşmaktan, aydınlıktan, sanattan korkarsa o ülkenin geleceği yoktur.

- Yeditepe İstanbul'da Zuhal Olcay'la rol almıştınız. Hatta dizideki 'buğulu bakışlarınızı' kendisine borçlu olduğunuzu söylemiştiniz. Yeniden bir araya gelebilir misiniz?
- Çok isterim. Bana sözü de var. Ama bir türlü bir araya gelemedik. Çok beğendiğim, çok önemli bir aktris. Bir aktör için Zuhal'le partner ilişkisinde oynamak, şanstır.

- Yeni bir film projeniz var mı?
- Tiyatroyla ilgili ideallerimin çoğunu gerçekleştirdim. Yazdığım üçlemeyi sinema filmi yapmak istiyorum. Bir yıl içinde bunu yapacağım.
Haberin fotoğrafları