Acun'un sırrını yazdım geçen hafta.. İçinde hiçbir aksiyon olmayan, televizyonculuğun tüm temel ilkelerine ters, dünyanın en hareketsiz, en durağan, hatta dakikalar boyu konuşma bile duyulmayan bir programla milleti saatler boyu ekran başında tutmasının sırrını..
Mektuplar yağdı, görüşümü paylaşan.. Mektuplar, fakslar, telefonlar yağdı..
Sevgiye, birbirimizi sevmeye açlığımızı anlatan..
Bizi ayıran, bizi bölen tüm farkları unutup
"Hepimiz insanız, yetmez mi" de bir olmayı, çarpan tek yürek haline gelmeyi nasıl özlemişiz..
Her cinsten, her yaştan, her ırktan, milletten, her dinden, mezhepten, tarikatten, partiden, görüşten, futbol takımından, bizi ayıran ne varsa hepsinden insanları nasıl birleştirdi, Acun.. Tüm ayırıcı, bölücülere nasıl baş kaldırdı?.
Sadece stüdyodakiler değil, ekran başındakiler de nasıl birleştiler.. Milyonlar nasıl "Bir" oldu..
Bu bir mucize.. Acun bir mucize başardı..
Tek tük okur çıktı.. Her şeyi onlar bilir, biz bilmeyiz ya..
Efendim "Ne Acun'u.. Bu uluslar arası format.. Filanca icat etmiş de, falan ülkede başlamış da.. Ben araştırmadan nasıl yazarmışım da.."
Bu yeni yetmelerin 50 yıllık gazeteciye gazetecilik öğretme heveslerine şaşıyorum..
Yahu bir düşün bakalım, mesele o kadar basit mi?..
Bir düşün bakalım.. "Bu adam bu kadar basit hata yapmaz. Yoksa mesele bende mi?. Ben mi ne dediğini anlamadım?.." Hele bunu de, bir daha düşün de ondan sonra mektuba sarıl..
Futbolu da İngilizler icat etti.. Eeee.. Fatih Terim'in oynattığı oyun ne o zaman?.. Ertuğrul Sağlam'ın, Zico'nun, Feldkamp'ın.. Ayni mi?..
Yoğurdu biz icad ettik. Yoğurt yemeyi de.. Ama her yiğidin ayrı yoğurt yiyişi var mı yok mu?.. Bu dünya formatı bizde daha evvel iki kez denenmedi mi?.. Hatırlayan var mı?..
Ama Acun'un programı, haber öncesinde başladı. Dağıttı milleti.. Haber sonrasına geldi. En İyi İzlenen Saatinin tümünü doldurdu.. PT1 derler.. Prime Time 1.. Yani haberden hemen sonra.. Reklamların en pahalı olduğu saattir, ekranda.. Acun onu işgal etti. Sığmadı, PT2'yi de aldı.. 22.00'den sonra gelen ikinci pahalı reklam kuşağını da..
Bir örneği var mı, Türk televizyonculuğunda.. Dünya televizyonculuğunda?..
Karşısında hiçbir program dayanmıyor.. Çarkıfelek'le efsane olan, efsane adam M. Ali Erbil ne oldu Acun'un karşısında peki?..
Acun bizi bir aile yaptı dostlar.. İşte işin sırrı bu.. Dünyanın en büyük ailesi olduk.
Önce yarışmacıları aile yaptı.. Onları adeta kampa alarak.. Birlikte geliyor, birlikte yiyip içiyor, birlikte bekliyorlar.. Hepsini toplayıp, tavernalara götürüyor Acun.. Birlikte eğleniyorlar.. Şarkılar söyleyip, halaylar çekerek..
Bir "Var mısın Yok musun" ailesi oldu hepsi.. Her gün biri gidiyor. Yerine bir yenisi geliyor, ama aile orda duruyor. Bu ailelerin yakınları da tribünlere devamlı yerleşince, onlar da aile oldu.. Onca insanın, elinde kutu Acun'un yanına oturan kişi için hüzünde, sevinçte, coşkuda, hayal kırıklığında nasıl birleştiğini izleyen seyirci de, yıllardır ayni özlemi yaşadığını anlattı.. O da kendini ailenin içinde buldu..
Aile olduk.. Yeniden..
Çocukluğumuzda Büyük Aileydik.. Dedeler, nineler dahil.. Yaşam koşulları aileleri küçülttü.. Anne, baba ve çocuklara dönüştük.. Koşullar daha da değişti.. Şimdi ailenin bir araya geldiği, birlikte yaptığı ne kaldı?.. Herkesin işi, eğlencesi ayrı.. Ayni sofrada buluşmayı, günde, geçin haftada bir ayni sofra etrafında toplanmayı bile unuttuk..
Herkesin kendi keyfine göre ayrı bir yaşam tarzı oluştu, oluşmasına.. Ama bu yeni tarz, bizi yalnız insanlar yaptı.. Ailesiz.. Tek başına.. İşte bu sırada biri çıktı ortaya.. Bizi, içimizdeki hasreti canlandırdı..
Dikkat edin, nerde izliyorsanız, dikkat edin.. Evde, kahvelerde, dost meclislerinde.. Herkes birlikte izliyor.. Bu kadar farklı kişilerin ayni programı hem de bu kadar merak ve bu kadar katılarak izlemesi ne demek?. Evlerde tüm ailenin, kahvelerde koca koca gurupların ayni programı, ayni zevki alarak paylaşması ne demek?. İyi düşünün..
Bugüne dek hangi dizi, hangi yarışma, hangi film, belgesel başardı bunu..
Hangisini izlemek için, dede, torun, anne, baba bir araya geldiler, el ele verdiler?. Hangi programda yeniden "Biz" oldular?..
Çekinmeyin, söyleyin. Hepimiz Acun ailesi olduk.. Aile olduk yeniden..
Çok bilmişlik taslamayın.. Çamur atmaya kalkmayın.. Hele küçümsemeye hiç mi hiç yeltenmeyin..
Acun, dünyanın belki de en kötü televizyon programından, muhteşem bir sosyal sonuç yaratmayı başaran bir harika adamdır.. Bizi yalnızlığımızdan kurtaran mucizenin adıdır.
Alkışlayın..
Yayın tarihi: 10 Şubat 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/10//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.