Şu bir gerçek ki 21'inci yüzyıl, 'özgür ilişki hayallerimizi' sekteye uğrattı. İlişkilerimizde özgürleşirken, nasıl oldu da yalnız kalmayı becerdik? Eskiden 'flörtsüzlük'ten şikayet ederken, bugünlerde 'flörtlerimiz'den şikayet eder duruma geldik. 'Görücü usulü evlilik'lere karşı çıkarken, 'görüp de evlenememe' becerisini gösterdik. 5 yıl flört ettiğimiz kadınla ya da adamla en nihayetinde evlendik. Ama topu topu 2 yıl evli kalabilmeyi başardık! Yani demem o ki sevgili okuyucularım, zor evlenir ama kolay boşanır olduk. Evlenmekten umudumuzu kesip, 'sperm bankası'na göz diktik! Eskiden çocuk sahibi olmak çiftleri birbirine yaklaştırırken, şimdiki evlilikleri çocuk yapmak bile kurtarmıyor. Babamızın zamanındaki ilişkiler eskidikçe güçlenirdi. Şimdiki ilişkiler ise eskidikçe çözülüyor. Bunun nedeni de; babam yaşındaki adamlar 'çıtırcı!', anam yaşındaki kadınlar da artık 'kıtırcı!' oldular. Geçmiş zamanlarda aşkın ömrü 'ömür boyu' sürerken, şimdiki zamanda en fazla '3 yıl' sürüyor. Evlilik cinsel hayatı güzelleştirirdi, şimdi ise öldürüyor. Doğal olarak da benim aklım karışıyor. İster istemez de şu soruyu size soruyor: "N'olcek bizim bu halimiz?"
Bugünkü Tüm Yazıları
N'olcek bizim bu halimiz?
Yayın tarihi: 10 Şubat 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/10/gny/haber,E0060F3217AB41308B26FC7BBD21E603.html
Tüm hakları saklıdır.