Van davasında dosya YÖK'te

Geciken adalet, adalet değildir" sözünün en acı örneği, Van Yüzüncüyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın davasında yaşandı. Tutuklandığı için cezaevinde intihar eden Üniversite Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı'nın "çete üyesi olmadığı" mezarda anlaşıldı. Mahkeme, "yargılama izni almak" için YÖK'e başvurdu. Üniversitedeki usulsüzlük iddiaları üzerine 2005 yılı nisan ayında başlatılan soruşturmada "YÖK'ten izin alınmadan böyle bir dava açılamaz" deniyordu. Ancak Şemdinli iddianamesi nedeniyle meslekten ihraç edilen Savcı Ferhat Sarıkaya, suçlamalara "çete oluşturma"yı da ekleyerek, YÖK izni şartını aştı.

CEZAEVİNDE İNTİHAR ETTİ
Rektör Aşkın ve Genel Sekreter Arpalı ile birlikte diğer sanıklar için "çete oluşturarak ihaleye fesat karıştırmak, sahte evrak düzenlemek"ten yüzlerce yıl hapis istemiyle dava açıldı. Tutuklanan Arpalı intihar ederken, Prof. Aşkın kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı. Van 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada 19 duruşma sonra "sanıklar çete oluşturmamış olabilir" kanaati ile dosya Van 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi de dün, sanıklar hakkındaki yargılamanın devam edebilmesi için YÖK'ten izin alınması gerektiğini dikkate alarak yargılamayı durdurdu ve dosyayı YÖK Başkanlığı'na gönderdi. Aşkın ve diğer sanıkların yargılamalarının devam edebilmesi için YÖK'te ilgili kurulların izin vermesi gerekecek. Bu durumda dava silbaştan başlayacak. İzin verilmemesi durumunda savcılık YÖK'ün kararına karşı itiraz edebilecek. YÖK eski Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, dava dosyasının 2.5 yıl gecikmeyle YÖK'e gönderilmesi üzerine, "yargıya nasıl müdahale edildiği ortaya çıkıyor. Arpalı'nın ölümüne sebep olanlar kendilerini nasıl bağışlayacaklar" derken, 76 gün cezaevinde yatan, kalbine stent takılan Rektör Aşkın, "Yargı geç de olsa gerekeni yaptı" dedi.